Allah’ım cümlemize güç kuvvet sağlık huzur ver.
Allah’ım bizlere akıl fikir izan ver.
Allah’ım başımızı önümüze eğecek hatalar yaptırma.
Allah’ım bugünlerimizi aratma.
……….
Ne olur bol bol bütün bildiğiniz duaları okuyun.
Anam, bizim hatun, kayınvalide sık sık küçük tüpün üzerinde üzerlik yakıp bütün aile fertlerini bunun üzerinden atlatırlar.
Hatta tüpün üzerinden atladıktan sonra da büyüklerimiz “içinize çekin, içinize çekin” diye de o kendine has yüzerlik kokusunu ile ciğerlerimize doldururlar.
Hepimiz nazara çok inanırız.
Biliyorum ki bizim okurlarımızın büyük bir çoğunluğu da aynı inanca sahiptirler.
Felek ve Nas dualarını bol bol okuruz değil mi?
Okudukça sağımıza solumuza üfleriz değil mi?
………
Bizi seven, bizlere inanan dostlarımızdan okurlarımızdan bir ricamız olacak “Ne olur bugünlerde bol bol okuyun. Bu göz var ya bu göz adamı devirir vallahi”…
Konya’nın üzerinde yine karabulutlar dolaşıyor.
Allah korusun yine sıkıntılı zor günler bizi bekliyor.
48 saattir sohbet ettiğimiz insanlar ruh hali moralimizi bozdu. İki Belediye Başkanı, bir vekil, iki oda başkanı, bir eski vekil….
Bir il müdürü, üç dev sanayici, dört esnaf.
Bu güzel insanlar sıkıntılı olursa inanın hepimiz sıkıntı çekeriz.
Güzel şehrin güzel insanları olarak biz bunları hak etmiyoruz ki.
Peki ama nerede hata yapıyoruz?
Sorunun cevabı o kadar basit ki. Hatta herkes biliyor. Herkes aynı şeyi söylüyor.
İşin daha acısı artık herkes bunu kanıksamış ve kabullenmiş haldeyiz
Bir; Bu şehirden büyük adam çıkmaz.
Örnek mi?
En son Davutoğlu çıktı eğer o da Konya’da yaşasaydı oraları bile göremezdi.
İki; Çıktı da ne oldu?
Sayın Başbakan Konya’ya, Konyalıya sahip çıkamadı, Konyalı da Başbakanına.
Niyeee?
Hemen kendimizi kandırma pozisyonunu alıyoruz ve “Başbakan’ın etrafında öyle bir ekip vardı ki onu aşamadık (!)
Yesinler sizi emi.
Ekip değiniz kim Allah aşkına.
Aşamadık ise vurun kırın aşın.
Şimdi kafamızı duvara vuracağımıza o zaman vursaydınız böyle mi olurdu?
……….
Durduk yerde yine niye buralara geldik biliyor musunuz?
Dün ikindi saatine doğru bir dostumuz ile Konya Kent Yerel Yönetim İhtiyaçları, Konya İnşaat ve Konya Mobilya Dekorasyon ve İdeal Ev Fuarını yerinde görmek için KTO’nun TÜYAP Fuar alanına gittik.
Kimsecikler yok.
Hatta gazeteciler vatandaştan daha çoktu.
Çünkü tören bitmiş protokol gitmişti.
Holde yürümeye başlamıştık ki daha ikinci standın önünde üç beş kişi masalara yığılmış bekleşirler. Bir tanesi üst düzey yönetici, bizi görünce hemen yanımıza geldi buyur etmek istedi.
Biz de kibarca vaktimiz olmadığını sadece hızla bir uçtan girip bir uçtan çıkacağımızı söyledik. “Allah aşkına bir şey diyeceğim Uğur Bey” diyerek bizi içeriye çekince, “Abi estağfurullah sizi dinleyelim ama oturacak vaktimiz inanın yok” dedik. Biz bunları derken o diğer üç dört kişi de geldi. Nerede ise hep bir ağızdan koro şeklinde;
“Abi bu nasıl iş? Demin protokol burada idi. …… Belediye Başkanı geldi ve ……. Başkanının hostes kızların eteğinden çok rahatsız olduğunu hatta bozulduğunu söyledi. Abi belki haklılar. Ama doğru ya da yanlış, ama Türkiye’de nedendir bizde bilmiyoruz ama tüm bu personelin bir giyim tarzı var. Hemen diğer stantlara baktık bizimkinin Allah seni inandırsın diğerlerinden bir farkı yok.
Uğur abi yıkıldık. Ne olur …… Başkandan bize bir randevu al. Abi Allah aşkına durumu biz başkana anlatalım. Şirket de bitecek firma da. Bu nasıl iş anlayamadık. İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyoruz”…
………..
Allah, Allah biz de Konya, Ankara, İstanbul…
Hatta Almanya’dan Çin’e kadar pek çok uluslar arası fuara katılmıştık.
Otomobilinden tutun da medikal fuarlarına kadar.
Hatta Almanya’daki bir fuarda o zaman Başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanımız ile karşılaşmış fotoğraf çekmiştik.
Gerçekten de bu fuarlarında bu fuardan bir farkı yoktu.
Hatta bu konuda onların fazlalıkları var eksiklikleri yoktu.
Ama şimdi ne olmuştu?
Bir Belediye Başkanının bu etek boyu konusundaki görüşüne katılıyoruz. Çoğunlukta katılabilir. Ama daha Bismillah ilk andaki bir fırça o yatırımcı kurumu yıkar atar.
Hele hele bugünlerde.
Düşündükçe o insanların yerine kendimizi koyup empati yaptıkça bizim de yazacağımız bir şey kalmadı.
Toparlamak gerekirse, protokolsüz hali ile fuar çok ama çok sakin dahası beklenenden de sakindi.
Stant sahipleri kurumların yetkilileri dua ediyorlardı “Poşetçi müşteri beklemiyoruz ama hiç değilse hafta sonu inşallah beklenen ziyaretçi gelir”…
……..
Bu duaya biz de sadece amin diyebiliyorduk…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ameller niyetlere göre değer kazanır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bebek arabalı anneler kaldırım yerine ana yolda yürümedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.