ABD’de başkanlık SİSTEMİ, Fransa’da yarı başkanlık SİSTEMİ var. Başkanlık, yarı başkanlık SİSTEMLERİ var ama “çeyrek” başkanlık SİSTEMİ henüz hiçbir ülkede yok, inşallah bizde olmaz. Bizdekine bir isim aradım, “Başkanlık” adını buldum ama SİSTEMİ yok. Başkanlık sistemine geçerken elektrikler kesilmiş de işlem yarıda kalmış gibi, SİSTEMİ henüz olmayan bir “başkanlık” bu. Yani halkın seçtiği bir başkan var ama bu başkanlığın uluslararası anlamda SİSTEMİ yok. Bu olabilirse seçimden sonra olacak inşallah. SİSTEMİ de ortaya çıktığında bu durum ancak o zaman “BAŞKANLIK SİSTEMİ” ne dönüşecek. Ama asıl olan SİSTEMDİR. Şimdi bu, “ne deve, ne de kuş” oldu. AK Parti işini biliyor çünkü geldiğimiz noktanın geri dönüşü yok gibi görünüyor. Tarafsız Cumhurbaşkanımız halktan yeni anayasa ve başkanlık sistemi için AKP’ye 400 milletvekili çıkaracak kadar oy istiyor, bu da enteresan bir durum. Bu kadar önemli görmese her halde tarafsızlığını bozmazdı diye düşünüyorum. Seçimler yaklaştı, hadi hayırlısı. “Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.”
Adı üstünde, bu bir SİSTEMDİR ve bu sistem şu anda yok, ama fiilen adı konmamış, SİSTEMİ EKSİK bir başkanlık var. Hal böyle olunca “SİSTEM” yokluğu yüzünden sık sık başımız ağrıyacak gibi görünüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın elbette çok değerli danışman ve kurmay ekibi vardır. Ama adı hala Cumhurbaşkanlığı olan bu başkanlığın SİSTEMİ henüz olmadığı için danışman ekibin işi zor. Onlar hiç boşluk vermeden, başkanın her adım atışında devrede olması gerekirken, SİSTEMSİZLİK yüzünden şimdi bu mümkün olamıyor anlaşılan.
Amerika’daki gibi bir başkanlık SİSTEMİMİZ olsaydı Sayın Cumhurbaşkanımız ortalığı bir birine katan, Merkez Bankası Başkanını adeta hain ilan eden, doları yukarıya fırlatan o konuşmayı yapmadan ÖNCE Sayın Erdem Başçı’yı makamına çağırıp, bir izahat alırdı. Ekonomiye zarar veren o konuşma ve polemik hiç olmadan, başkanı SİSTEMİN içinde kalmaya yönlendiren yardımcı ekipler bunu mutlaka sağlamış ve o konuşma hiç yapılmamış olurdu.
Cumhurbaşkanının İran ziyareti arifesinde İran’a zeytin dalı uzatan, diplomatik konuşmalar yapılması gerekirken, bizzat Sayın Başkan’ın basın karşısında İran’ı suçlayan o malum konuşmayı yapmış olması da yine bu SİSTEMİN eksikliğindendir.
Başkanlık SİSTEMİNDE başkanlar, kendi seçtiği kurmay ekiple istişare etmeden devlet işlerinde neredeyse adım atmazlar, kendi kafalarına göre konuşmazlar, tek başına açıklamalar yapmaktan, beyanatlar vermekten kaçınırlar. Bütün bunlar kurumsal bir ekip çalışmasından veya istişareden sonra yapılır. Hatta bu tür basın açıklamalarının çoğunu sözcüleri yapar.
En kritik konularda bile basının karşısına başkan yerine Beyaz Saray sözcüsü çıkıyor, çoğumuz bunun farkındayız. Söyledikleri de konuyla ilgili kurmay ekibin aldığı kararlara dayanıyor. Hatta açıklama metni de orada yazılıyor. Başkan da fikrini önce basının karşısında söylemiyor. Yapılacak açıklama onay için önüne geldiğinde veya o metnin hazırlanması aşamasında, onu hazırlayacak ekibe söylüyor diyeceğini. Fikri uygun değilse o ekip başkana izahat vererek onu doğru olana ikna ediyor.
Yani başkanlık SİSTEMİNDE başkanın dediği dedik değildir. Padişahlığa benzer yanları vardır ama padişahlık babadan oğula geçer, oysa başkanı 4-5 yılda bir halk seçer. Tek başına bu önemli bir farktır. Başkanlık SİSTEMİNDE demokrasi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, insan hak ve özgürlükleri teminat altındadır.
Her rejim gibi onun da artıları eksileri vardır. Ancak denenmiş, iyi bir SİSTEM hazırlanıp, mutlaka ve büyük oranda halkın oluru alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki ABD’nin ilerlemesinde başkanlık sistemi kadar rejim tartışmalarıyla hiç zaman kaybetmiyor olmasının da büyük katkısı vardır. İşte bu, halkın rejime ve yasalara saygısındandır. İşi sadece TBMM’de bitirmek yanlış olur. 400 Milletvekili ortaya çıksa bile yeni anayasayı bir referandumla ve mutlaka halka da onaylatmanın, uzun vadede büyük faydaları olacaktır.
1980 İhtilalinden sonra yapılan anayasa referandumunda herkesin bildiği bir tehdit ve dayatma vardı. Bu, anayasanın saygınlığını, faydalılığını ve ömrünü azalttı. İnşallah aynı hatayı tekrar yapmayız. Keşke oy pusulasında “Değişiklik istediğiniz 5 maddenin, madde numaralarını yazınız” gibi bir bölüm de olsa. Belli sayının üstünde değişiklik istenen maddeler tekrar ele alınabilse. Allah şimdiden adaylarımızı ve seçimimizi hayırlı etsin. Allah’a emanet olunuz.