Uzak durulmasında fayda var diye düşünüyorum mesafeli yaklaşılmalı zira insanımız artık işlerine bakamıyor. TV de izlemesek bile internette izliyoruz. Buna bir dur demeli, hem de acilen...”
Evet, bu arkadaş anlatmak istediğimizi kısaca özetlemiş, duygularımıza tercüman olmuş… Hakikaten bir diziden beklenilen ailece rahatlıkla yüzümüz kızarmadan izleyebileceğimiz görüntüler… Şöyle geneline baktığımızda beklentilerimizi maalesef bulamıyoruz.
Ya tarihimize ihanet ya da kökleşmiş aile kültürümüze uymayan aykırılıklar… Yerli ve yabancı kültürün melez hormonu…
Televizyon dizileri ülkemizde büyük bir kültür yıkımına sebep olduğu aşikâr… Dizilerde cazibesine kapıldığımız yaşam tarzını benimserken kaybettiklerimizi ne yazık ki göremiyoruz. Aile ilişkileri, giyim-kuşam, yemek kültürü, komşuluk ilişkileri, din, anane, tarih daha bilmem neler…
Bugün Avrupa’da Amerika’da yaşanan hayatın aynısı ülkemizde de yaşanıyorsa; demek ki Amerikan kültürünün hegemonyası altına çoktan girmişiz demektir. Televizyondaki yerli dizilerimiz farkında olarak ya da olmayarak Amerikan kültürünün propagandasını yaparken, tüm ülke insanımı dizi dizi dizmiş olmuyorlar mı?
Gazeteci-yazar Nedim Odabaş, şöyle der: “Televizyon ekranlarında, kimin kimle düşüp kalktığı belli olmayan, entrikanın, üçkâğıdın, dolandırıcılığın, hilebazlığın, madrabazlığın bir senaryo örgüsü içinde kafamıza çakıldığı ilk dizi Dallas olmuştur.
Amerikanvari yaşam tarzının doruklarında gezinen Yuing ailesinin maceralarını izlemek için insanlar televizyonlarının başına geçerdi. Dallas dizisi nezih ve temiz Türk aile yapısının içine televizyon ekranlarından atılan ilk virüs olmuştu.”
Dallas dünde kaldı ama bugün Dallas dizisini dahi gölgede bırakacak yerli dizilerimiz hile ve entrikada başyapıtlar oldu adeta… Üzülüyorum! Bu tertemiz halkımızın hayat hikâyelerinde böyle yanlışlıklar var mıdır?
Senaryolarda işlenen namussuzluğun masumlaştırıldığı bir ülkede yeni yetişen nesillerin hali nice olur Allah aşkına? Bizi biz yapan değerlerimizden gün geçtikçe uzaklaşıyoruz. Bize ait olmayan değerleri almaya çalışıyoruz ama bize ait olmadığı için onu da tam olarak benimseyemiyoruz.
Devam edecek…
Selam ve muhabbetle…