Başörtüsü

Nurullah Çetinkaya

18. yüzyılda Batı’nın üstünlüğünü kabul eden Türkler ilk kez Lale Devri’nde Batılılaşmaya başladı. Tanzimat’tan sonra Batılaşma süreci hızlanarak devam etti. Ama Türk’ün Batılaşması çoğunlukla yüzeyseldi ve sadece şekilden ibaret kaldı.

Bazı “Batıperestler” Türklerin çağın gerisinde kalmasının sorumluluğunu İslam dinine yüklediler. Tanzimat ile başlayan Türk medenileşmesi cumhuriyetin ilk yıllarında hızlanarak devam etti. Açılıp saçılmayı, içmeyi, baloları, dans etmeyi, kadın vücudunun sergilenmesini modernleşme saydılar.

Kılık kıyafette batıya uyma, yani modernleşme “Şapka Kanunu” ile başladı. Artık Türk erkeği başlık olarak sadece şapka takabilecekti. Şapka takmayı reddetmek medeniyeti reddetmek anlamına geleceği için idamla cezalandırılacaktı. Böylece Türkiye’de kafanın içiyle ilgilenmek yerine dışıyla ilgilenme dönemine giriş yapıldı. Cumhuriyet geçmişine sövmeye başlamıştı artık durdurabilene aşk olsun!

Sözde, İslam’ın tutuculuğu geri bırakmıştı Türkleri. Düşünün bir kere, ilk emri “OKU!” olan bir dindi suçlanılan. Medeniliğin adı din düşmanlığı, uydurulan kılıfta laiklikti. Peki, milletin ağzına sakız ettiği bu laiklik teriminin anlamı neydi? Kabul gören üç açıklaması var laikliğin; Din ve devlet işlerinin ayrılması, Akılcılık ve bilimsellik, Din ve vicdan özgürlüğü.

Güzel ülkemde bu tanımlardan hangisi kullanıldı? Hiç biri elbette! Din ve devlet işlerini ayırmaya çalışırken devlet dinsizleştirildi. Akılcılığı ve bilimselliği savunan büyüklerimiz “Biz gökten indiğine inanılan dogmalarla yola devam etmeyiz!” dedi ama ilmin kafanın içiyle yapıldığı yok sayılarak soyunma ile doğru orantılı tuttular bilimselliği, en çıplağımız en bilimseldi artık… Din ve vicdan özgürlüğüne gelince İslam haricinde her din, her vicdan özgürdü ülkemde. Ama Kur’an okumak, namaz kılmak, oruç tutmak, baş örtmek yasaktı artık. Allah yok demek serbestti, adı özgürlüktü lakin Allah birdir demek yasaktı, gericilikti, cahillikti, çağ dışılıktı… Yüzbinlerce şehidin Allah Allah nidalarıyla kurduğu ülkede Allah demenin gericilik olacağına kim inanırdı?

Ahir ömrümde örtülülere Kara Fatma dendiğini duymuştum, gerici, cahil, medeniyet düşmanı dendiğini duymuştum da pornoculardan daha aşağı görülmesi ve bu şekilde tanımlanmaları beni şoke etti adeta. İnsanları aşağılamayı laikliğin, Atatürkçülüğün, batılılaşmanın, medenileşmenin arkasına sığınıp yapan fosseptikler oldukça ülkemde daha çok adam olmayı bekleriz biz. Kevaşelerin ortalıkta gezindiği, sözde iki ağaç için ortalığı yakıp yıkan, pkk ile Türk bayrağını yanyana getiren akıl yoksunları söz konusu başörtüsü olduğunda kafalarını nereye gömüyorlar acaba?

Twiter’da saçmalayamayınca, YouTube’da kalça çalkalayanlara bakamayınca, internet yasasıyla pornodan uzak kalacağız diye özgürlükler gitti diyen kuru gürültü, din ve vicdan özgürlüğüne dokunulunca neredeler acaba? Merak ediyorum başörtülüler yerine mini etekliler playboy kızlarına benzetilseydi ne olurdu? Porno özgürlükçüleri o zamanda susmaya devam eder miydi? Yoksa dolmuşta, otobüste, tramvayda görsel hazdan uzaklaşma korkusuyla Taksim’de toplanırlar mıydı acaba?

İktidar istiyorsunuz, iktidara gelmek için oy dileniyorsunuz değil mi? Sizin iktidarınız ancak playboy küründen sonra olur. O da olsa olsa küçük mavi hapların yardımıyla en fazla doksan saniye sürer, bu da size bir ömür yeter!

Saygılarımla…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.