Pazar gününü tatil olarak geçirebilen şansı okurlarımıza, güzel insanlarımıza en samimi iyi tatiller dileklerimizi sunarak bugünkü yazımıza başlıyoruz.
Bilenler biliyor. Bizim için Allah’a şükürler olsun ki Cuma da aynı, cumartesi de aynı, Pazar da aynı, pazartesi de.
Yatıp kalkıp halimize şükrediyorum. Binlerce şükürler olsun. Sağlımız yerinde. Aklımız başımızda. Elimiz ayağımız tutuyor. Hastanede, hapishanede değiliz. İşimiz gücümüz var. Kendi çapımızda iki iyi, bir kötü(!) bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ha yapıyoruz da. Evde sıkıntı yok, işte sıkıntı yok. O zaman dünyanın en şanslı ismi biziz. (Ha bu iyiliklerinde birer imtihan olduğunun bilincindeyiz)
Her gün çalışmak kadar, her gün yerel yazı yazmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz.
Lafı bu kadar dolandırıp, niye edebiyat yaptık biliyor musunuz?
Bugün bayan sürücü hanımlarımıza biraz sitem edeceğiz.
Çünkü biliyoruz ki bizim çok sıkı üstelik de bizi seven bayan okurlarımız var. Onların üzülmelerini istemiyorum. Onları kırmayı ise hiç mi hiç düşünmüyorum.
Ama güzel Konya’mızın şu iğrenç rezil trafiğinde bayan sürücülerde Allah sizi inandırsın düz yolda adamı günaha sokuyorlar.
Bakın baştan söylüyorum bunun cinsiyet ayırımı filanla da bir alakası yok. Benim eşimde araç kullanıyor, benim kız kardeşim de araç kullanıyor.
Onlara her gün yalvarıyorum. “Allah rızası için erkek gibi araba kullanın. Bana ve kendinize sövdürmeyin. Yapamıyorsanız da kullanmayın inin arabadan”…
………………..
Cuma günü ikindi saatlerinde hatta hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu.
Meram Tıp Fakültesinde ameliyat olan ve tedavi gören bir abimizi 3 dakika ziyaret etmiş ana yola yeni çıkmıştım. Birinci ışıkta yeşil yandı diğer araçlar ile hareket ettik. Derken önümüzde ki ışıkta da yeşil yandı. Ama son model bir BMW yeşil ışığa rağmen duruyor hareket etmiyor. Bu aracın sağından trafik akıp giderken biz mecburen frene bastık ve durduk. Bastık kornaya daaaaaaaat. Hanımefendi yanında ön koltukta oturan çocuğu ile sohbet ediyor. Biz söver gibi kornaya basınca öfke ile dikiz aynasından arkaya baktı. Birde sağından akıp giden araçlara. Neden sonra kafasını kaldırıp ışıklara bakmak aklına geldi ve lütfedip gaza bastı.
Yanından geçerken baktım. Aman Allah’ım hanımefendi vallahi bize bir baktı ki dövecek.
İşte bu tür hareketler bayanlara hiç yakışmıyor. Hem suçlusunuz hem güçlüsünüz. Ve de bir de bayansınız.
Bu sadece çok küçük bir detay.
Bayanların genel anlamda yapılarına uygun olarak tedbirle olmaları, temkinli olmaları asla bir kabahat değil.
Ama Allah rızası için direksiyonda iken yanlarındakilerle arka koltuktakilerle evde sohbet eder gibi sohbet etme alışkanlığından bir vazgeçseler. Hanımlarımız direksiyonda o lak lak işine bir dalıyorlar ki yolun solunu kapatmak, ışıkta geçmemek, yol vermemek bu sohbetin tuzu biberi oluyor.
Pazar Pazar üzdüğümüz bayan sürücülerimiz oldu ise tekrar af ola. Ama lütfen biraz dikkat.
AKYOKUŞUN TEPELERİ İSE GURUR VERİYORDU
Dedik ya Meram Tıp’a giderken Meram Yeni Yol’dan girip Beyşehir yolundan çıktık. Bu arada gözümün tepelere o bir dönem ki kıraç tepelere ilişti. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin bu yerleşkesinde dev binalar nasıl da ihtişamlı yükseliyordu. Bir kez daha ve bir daha buraları şehre kazandıran tüm yürekli insanlara çok çok teşekkür ediyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Babalar ve dedeler çocuklarını, torunlarını kucaklarına alıp direksiyon başına geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.