Ülke olarak, millet olarak muhteşem bir 15 Temmuz gününü geride bıraktık. 15 Temmuz için dahası Konya’da 15 Temmuz için valisinden siyasetçisine, işçisinden memuruna, resmisinden siviline tek kelime ile harika bir geceyi geride bıraktık.
Yaşanılanların güzelliklerini, dört dörtlük organizasyonları bizim PUSULA Yayın Grubumuzun tüm yayın organları da dahil olmak üzere Konya basını yazarak, çizerek, naklen yayınlar yaparak tüm insanlarımıza ulaştırmaya çalıştı.
Ve o gecenin sabahında geriye çekilip baktığımız zaman bizim basın da bir yerde sınıfını geçti.
Geriye dönüp şehrin son 24 saatine baktığımız zaman güzellikleri şu cümlelerle özetleyebiliriz;
Ezanları, salaları, şanlı ay-yıldızlı Türk bayrağı, müreffeh, özgür ve güçlü bir Türkiye için daha sivil bir Anayasa, darpsız ve darbesiz bir demokrasi, olağan şartlarda adil bir yönetim, 15 Temmuz 2016'da direnen ve can veren, yaralanan şehitlerimiz gazilerimizin ardından Konya, dün aydınlık, güneşli, huzurlu, mutlu ve farklı idi.
Bu farklı güzellikler için köşe yazısı değil sayfalar yazılır.
Ama yerel bir gazeteci olarak bizim bir görevimizde herkesin dediklerini söylediklerini gördüklerini değil, acı da olsa bazı gerçekleri kırmadan, dökmeden, ayırım ve bölücülük yapmadan, yani hainlere fırsat vermeden durumu yetkililere iletebilmektir.
Birkaç konu yine sizlerden gelenlerle bizi de üzdü.
15 Temmuz günü ve özellikle gecesi biz de zaman zaman sosyal medyayı takip etmeye çalıştık.
Görüyorduk ki şehitlerimiz, gazilerimiz, onların aileleri çocukları birileri için Galatasaray’dan giden Sneijder kadar öne çıkmıyordu.
Sneijder için övgüler dizinler acaba şehitlerimizin geride bıraktıkları çocuklar için hiç empati yapabiliyorlar mıydı?
Cumartesi günü öğle saatlerine kadar
İki fotoğraf ve yorum bize ulaştı.
Şehir siyasi parti bayrakları ile değil evlerdeki balkonlardaki, işyerlerindeki, otomobillerdeki kısaca her yerde Türk bayrakları ile donatılmış olmasına rağmen şehrin tek Atatürk anıtındaki bayrak direklerinde sadece bir tek bayrak vardı. Yani diğer direkler boştu. İki okuyucumuz bunun üzüntüsünü bizimle şöyle paylaşıyordu “Milli Bayram’da Atatürk anıtı”….
Akşam saatlerine doğru yine bir abimiz aradı.
Önce iki fotoğraf gönderdi;
Sonra telefon etti ve özetle şöyle diyordu;
“Uğur Bey şimdi eğer Allah kabule derse ikindi namazını Amber Reis Camiinde kıldık ve çıktık. Gördük ki anıt bölgesinde Türk Bayrağı yoktu. Bunun üzerine Sayın Valimize size gönderdiğim tweeti paylaştım. Sizce bu uygun mu, normal mi?
Şahsen tüm yöneticilerimizin Türk Bayrağı konusundaki hassasiyetlerinden hiç şüphe duymuyorum ve de duymam.
Haaa Atatürk anıtı konusunda duyduklarımız gördüklerimiz ya da bilgilerimiz var mı?
Var.
Şöyle yakın zamanda Tren garından şehre doğru yürüyerek gelmekte olan şehir sevdalısı bir tanıdık önce şu iki fotoğraf karesini bize göndermiş ve
“Anıt bölgesindeki yerli ve yabancı insanların bilgilendirilmesi amacıyla oraya konulmuş olan Atatürk Anıtı Ziraat Abidesi levhalarının kırık hali son derece düşündürücü değil mi?” diye sormuştu.
…………
Biz de bunun geçici bir durum olduğunu yanlışlıkla veya kendini bilmez birinin bunu kırdığını söylemiştik.
Sonra birkaç gün bu konunun takipçisi olmaya çalıştık.
Gördük ki bu levhalar bu kez tamamen kökünden kaldırılmıştı.
…………….
Yeni Türkiye’de Atatürk’ü bir yere koymak için sade ve art niyetsiz samimi insanlarımızın kafasında soru işaretler uyandırmanın kimseye bir şey kazandırmayacağını düşünürken bu konuda da Sayın Cumhurbaşkanımızın açılışlarda törenlerde GAZİ ile ilgili cümlelerini biraz daha dikkatli dinlersek hiç kimseye fırsat vermemiş oluruz diyoruz.
Yanıldık ise sürçü lisan ettik ise özür dileriz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sabır demir kalkandır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Motor sürücüsü bayanlarımız önlerinde ve arkalarında çocukları olduğu halde tek yönlü yolda ters yönden gelmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.