Toplumsal bütünlüğümüz, birlik beraberliğimiz için bayramlara dünden daha fazla bugün ihtiyacımız olduğunu yaşadığımız ekonomik kriz bir kez daha göstermiştir.
Bayramların dini işlevinin yanında sosyal işlevleri de vardır. Toplumsal barışın en önemli araçları bayramlarımızdır.
-Bayramlar birlikte olmadır, kaynaşmadır, küslerin barışmasıdır!
Maalesef, bayramlara çok çok ihtiyacımız olmasına rağmen yaşanan sosyal bunalımlar her geçen gün bayramların önemini zayıflatmaktadır. Yaşadığımız soya-ekonomik bunalımların tüm suçunu emperyalist güçlere yıkmak yerine kendi hatalarımızı da görmeliyiz.
Kendi hatalarımızı görüp hatalarımızı telafi edemezsek çok kriz yaşar çok dizimizi döveriz. İnsanımızın dünyevileşme hırsı aşırı lüksü, israfı artırmıştır. Bunun en somut göstergesi kullanılan kredi miktarıdır. Kredi demek, faiz demek!
Kahir ekseriyetinin Müslümanlardan oluştuğu bir ülkede faiz kullanımının her geçen gün artması birçok sosyo-ekonomik sorunun yaşanmasına yol açmaktadır.
Faiz dinimizde kesin olarak haramdır. Hem de haramlığı, Hz. Allah (cc) tarafından ağır bir şekilde açıklanmaktadır.
Bakara Suresi’nde : “Ey iman edenler! Eğer iman ediyorsanız, Allah’ın (koyduğu faiz yasağına aykırılık)tan sakının. Anaparanın dışındaki faiz kısmını bırakın. Böyle yapmazsanız Allah’a ve Peygamber’ine karşı harbe girmiş olduğunuzu, (Allah’tan ve Peygamberinden de size savaş ilân edilmiş olduğunu) bilin...”(2/278) “... Meşru görerek faize dönen kişiler cehennemliktirler. Onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.”(2/275) buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav);“Faiz pek çok türü olan bir haramdır. Faizin yaygınlaştığı toplum, kendisini ilahi cezalara hazırlamış olur.” Buyurmaktadır.
Bayrama girerken yaşadığımız sıkıntıların neden başımıza geldiğini bir değil bin kere düşünmeliyiz. Herkese soruyorum;
-Faiz yaygınlaşmış mı, yaygınlaşmamış mı?
Geçen yıl 31.07.2017 tarihi itibarıyla BDDK Risk Merkezi tabanındaki verilere göre; 2017-6 döneminde Konya 38,55 Milyar TL nakit kredi kullanmıştır. Kullanılan kredilerin yüzde 21 kısmına tekabül eden 8,30 Milyar TL’si ihtiyaç, konut, kredi kartı ve taşıt kredisi olmak üzere bireysel, diğerleri ise sektörel kredilerdir.
Toplamda kişi başı yaklaşık hepimize altı ay için 17 Bin TL civarında kredi kullanımı düşmektedir. Konyalı olarak payımıza düşen 17 Bin TL’lik kredinin borcunu faiziyle birlikte ödüyoruz. Bu sadece 2017 yılının ilk altı ayında kullanılan kredi. Bir de öncesini ve bugüne kadar olanını hesaba katarsak faize batmışız demektir!
-Bu kadar krediyi kullananlar kim?
Türkiye’de muhafazakarlığıyla tanınan Konya’nın insanı; gerisini siz düşünün!
-Bilmem ki hangi birine yanalım; işlenen büyük günaha mı yoksa büyük sömürüye mi?
Üzerinde durulması gereken esas düşündürücü durum burası; Müslümanlar olarak büyük bir felaketle karşı karşıyayız.
Sadece faiz değil; Hz. Allah(cc)’ın yasakladığı zina, içki, ana babaya itaatsizlik, kul hakkına riayet etmeme, adaletsizlik gibi büyük günahların yaygın olarak işlendiği günümüzde büyük felaketlerle cezalandırılabileceğimizi hesaba katıp aklımızı başımıza almalıyız.
Bayramlar insanlar arasındaki yardımlaşma duygusunu geliştirirken faiz insanda yardımlaşma duygularını ortadan kaldırarak bencilliğe, cimriliğe, merhametsizliğe, ihtirasa sebep olmaktadır.
Her şeye rağmen bayramlarımızın kıymetini bilelim.
İnsanımızın huzuru, ülkemizin bütünlüğü için şehitler verdiğimiz, büyük acıların yaşandığı bir bayrama daha girmiş bulunmaktayız. Hepimiz, yaşanan acılara karşı duyarlı, milli birlik ve beraberliğimiz korunması için sorumluluk içinde hareket etmeliyiz.
Başta şehit yakınlarımızın acılı aileleri olmak üzere; ülkemiz ve insanımızın huzuru için savaşan güvenlik güçleri, aileleri ve tüm Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ederim.