Uzun zamandır bedelli askerlik ülke gündemini işgal etmekteydi. Çünkü özellikle üniversite mezunları askerlik görevlerini yapabilecek uygun zamanı bir türlü bulamıyorlardı.
Neden mi? 4 yıllık bir bölümden mezun olan üniversitelilerin aklındaki ilk şey, bir an evvel bir iş sahibi olabilmektir. Mezuniyetinin hemen akabinde askere giden gençlerin sayısı çok düşük oranlardadır.
Zaten mezuniyetten sonra 2 yıl tecil hakkının veriliyor olması da insanları ilk etapta iş aramaya teşvik ediyor. İyi kötü bir iş bulan üniversiteli, ardından evlilik planları yapmaya başlıyor. Özellikle muhafazakar gençler, ahir zamanın fitnelerinden korunmak için daha okuldan mezun olmadan bile evlenmek istiyor. Nitekim bunu gerçekleştiren kişilerin sayısı hiç de az değildir.
Neyse, belli bir zaman eş arayışı ve bir miktar maddi bir birikimden sonra gençler, borç harç da bularak evleniyorlar. Bu esna da biten tecil haklarını da yüksek lisans ve doktora gibi akademik çalışmalar ile uzatıyorlar. Ancak çoğunluk yabancı dil engelinden dolayı da yüksek lisans sınırında kalıyor ve tecil hakları bitiyor.
Şimdi Bu Genci Düşelim;
Yeni evli, henüz düğün borçlarını bitirememiş, belki bir de bebek bekliyor. Böyle bir durumda da “Devlet Baba” hadi bakalım, vatan görevini yerine getir diyor. Tamam bu genç, vatan görevini yerine getirsin.
Ancak bu gencin kendi görevlerini kim yerine getirecek? Bu gencin çocuklarına kim babalık yapacak? Eşini, kimin ya da kimlerin yanına bırakacak? Bu arada bu genç, iyi kötü bir iş de bulmuştu, geri döndüğünde aynı pozisyonda işine devam edebilecek mi? Ya iş veren, yerine yeni bir kişi almışsa!
Kardeşim Vatan Her Şeyden Önce Gelir!
Aksini iddia eden mi var? Evet, vatan için bir tehlike söz konusu ise herhangi bir şeyi tartışmaya dahi gerek yoktur. Ancak, vatan görevi, bulunduğum şehirden kilometrelerce uzaktaki başka bir şehrimizde bir rütbelinin aylarca çaycılığını mı yapmaktır? Ben askere gitmedim. Ama gidenler bunları söylüyor.
Gelelim Bedelli’nin Bedelini Ödemeye!
Çok şükür ki Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerliği açıkladı. Gerek yaş, gerekse ücret son derece makul. Üstelik buradan elde edilen gelirle de savunma sanayisi güçlendirilecekmiş. Harika bir fikir. Mevcut şartlarda savaşlar için insan gücüne duyulan ihtiyaç son derece azaldı. Adam kıtalar ötesinden gelip, evini başına yıkıyor.
Şimdi Ne Olacak?
Parası olan vatandaşlar, bastırıp parayı askerliklerini yapacaklar. Nakit parası olmayanlar da arabalarını satılığa çıkardılar. Borç harç derken bir şekilde bu paralar bulunacak. Tabi bu esnada da unutulan ve aranmayan dostlar aranacak. “Ya kardeşim görüşmeyeli ne kadar da uzun zaman oldu” denecek J