Önümüzdeki yıl 31 Mart 2019 da seçim var…
Malum biz halk olarak her işi yaparız.
Vekillik, belediyecilikte bizim işimiz, eğitimden de tarımdan da her şeyden anlarız.
Belediye başkan adaylarımız mutlaka YEŞİL BİNA nedir biliyordur ama ben yine de hatırlatmaya yapayım.
Yapılan araştırmalarda, elektriğin yaklaşık yüzde % 60’ı, kullanılan içme suyunun yaklaşık % 15’i binalarda tüketilmekte, olup binalardan kaynaklı sera gazı üretimi ise yaklaşık yüzde 30 oranında oluşmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında binaların tüketim miktarları önemli rakamlara ulaşmaktadır.
Bu gözle bakan yatırımcı veya daha doğal ortamda yaşamını sürdürmek isteyen çevreci bireyler % 30-35 oranında daha az enerji, daha az doğal gaz ve daha az su tüketen atık maliyetlerini % 50-90 oranında azaltan çevreci binaların ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.
Küresel ısınma ve çevre kirliliği artıkça, doğanın bize sağlamış olduğu doğa ürünü kaynaklarda hızla azalarak canlıların sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır.
Gün geçtikçe her alanda yaşanan bu sıkıntıların önüne geçebilmek için yapı sektöründe kaynakların doğru kullanılması amacıyla çevre dostu binaların yapılması fikri oluşturulmuştur.
Günümüzde her alanda olduğu gibi konut sektöründe de çevrecilik fikri önemsenmeye başlanmıştır.
Menülerine rüzgar enerjisi kullandıklarını yazarak çevreci olduklarını kanıtlamaya çalışan sektörler gibi inşaat ve yaşam alanı üreten büyük firmalarda çevreci veya yeşil binalarla tüketicilerinin karşısına çıkmaya başlamıştır.
Çevreci Yeşil Binaların Özellikleri;
Çevreci Yeşil binaları diğer yapılardan ayıran birçok faktör bulunmaktadır.
Bu binalarda ısıtma, soğutma, havalandırma ve elektrik ihtiyaçlarının karşılanması için sürdürülebilir enerji çözümlerinden yararlanılmaktadır.
Tasarımlar, doğal ışıktan maksimum yararlanacak şekilde dizayn edilmektedir.
Binada ya da bahçesinde bulunan bitkiler, suyu az tüketen türlerden seçilmektedir.
Bahçe sulamasında evsel atık suların arıtmasından sonra temizlenmiş sular kullanılmaktadır.
Bu durum bile su tasarrufu veya suyun düzenli kullanılması bakımından büyük önem arz etmektedir.
Tasarruflu ampuller, tasarruflu musluklar, duş başlıkları ve akıllı klozetler kullanılmaktadır.
Isı pompalarıyla 75 metre derinlikteki toprak ısısı bina içine taşınabilmektedir.
Bu binaların inşa edileceği araziler seçilirken bazı özel kriterler göz önünde bulundurulmaktadır.
Tarım arazilerine, tarihi alanlara ve ekolojik dengeyi bozacak bölgelere çevreci yeşil binalar yapılmamaktadır.
Binaların inşaatı sırasında, daha az yakıt harcanmasını sağlamak için hafriyatı en aza indiren yöntemler kullanılmaya çalışılmaktadır.
İnşaat artıkları çeşitli yöntemlerle yeniden değerlendirilerek çevre kirliliği en aza indirilmektedir.
Yapıların inşasında hafriyat ve yıkıntı atıkları çevre açısından büyük sorunlar oluşturmaktadır.
Bu atıkların bertaraf edilmesinde yerel yönetimler yönünden olumsuzluklar yaşanmaktadır.
Bu atıkların döküleceği alanın belirlenmesi ve bu alanda yaşanan kötü görüntüler ve çevre kirlilikleri açısından zorluklarla karşılaşılmaktadır.
Çevreci yeşil binaların inşaatında bu tür atıkların mümkün olduğunca değerlendirilmesi bu tür zorlukların ve sıkıntıların önüne geçmektedir.
Belediyeler hem geri dönüşüm hem de enerji dönüşümde duyarlı olmalı.
Belediyeler, Yeşil Binalar yaparak veya yapılmasına teşvik ederek, ekonomiye katkıda bulundukları gibi vatandaşın parasının büyük ölçüde cebinde kalmasını sağlayacaktır.
Seçilecek Belediye Başkanlarımızın öncelikli vatandaşa hizmet odaklı olmasını temenni ediyoruz.