Güzel mutlu ve hayırlı bir hafta dileyerek yazımıza başlıyoruz.
Önce şunu peşinen açık ve net bir şekilde altını çizelim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek Bey, “beyi” bir kenara bırakalım Tahir abim ile en azından 25-30 yıllık samimi bir birlikteliğimiz vardır.
Buna rağmen nerede ise bu köşemizde her gün dolaylı ya da dolaysız Büyükşehir’i eleştirdiğimize siz bakmayın.
Çünkü eleştirilerimizin kaynağı birinci mesleğimizdir.
Abi-kardeşlik bir yere kadar mesleğimiz gereği kimseye hareket etmeden, iftira dedikodu yapmadan, çamur atmadan güzele güzel eğriye eğri dememiz gerekir.
Çünkü biz bu işten karnımızı doyuruyoruz.
İki, pek çok konu bize inanan güvenen okurlarımızdan şehrin samimi insanlarından geliyor.
O zaman Tahir abimiz ile aramız iyi diye “millete gözümüzü kulağımızı mı kapatacağız?”…
Tahir abimiz ile kankayız ancak Selçuklu Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay ile Karatay Belediye Başkanı Sayın Mehmet Hançerli ile Meram Belediye Başkanı Fatma Toru Hanım ile de öyle çooook eskiye gitmesek de en azından isimlere göre 15 yıllık ya da bir iki yıllık bir birlikteliğimiz vardır.
Tabii bu birlikteliklerimizin temelinde menfaatsiz ama sağlam bir samimiyet yatar.
Tabii bazı ilçe başkanlarımız ile de çok samimi dostluklarımız var.
Bu dost isimler ile yeri gelir yazılmayacak şekilde tartışırız hatta kavga eder, dahası birbirimizi sözle öyle kırarız ki geçici süre birbirimize küser konuşmayız bile.
Ama onların yaptığı siyaset, bizimki de siyasetin bir aracı olduğu için kısa bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi yine görüşürüz.
Kavgalarımız asla kine dönüşmez. Dostluklarımızda kankalığa.
Ve hepimiz birbirimizi biliriz ki Başkanlıklar bittiği zaman bizim gerçek dostluğumuz birlikteliğimiz başlayacaktır. Mesela bugün için öyle kanka eski başkanlarımız vardır ki onlar da pişman biz de. Niye? “Keşke bu samimiyet onlar başkanlık koltuğunda iken bizde masanın önündeyken olabilseydi”…
Olamaz.
Olursa o zaman bizim ki gazetecilik olmaz Başkan’ın basın müşavirliği olurdu.
…………..
Bu kadar geniş girişi niye yaptık?
Belki siz, ya da özür dilerim herkesi dahil etmeyelim birileri daha yeni yeni Aydınlıkevler’deki Millet Hastanesinin önüne üst geçit meselesini görüyor.
Kimse kusura bakmasın ama biz daha bu hastane protokol ile FETÖ’den devlete-millete geçtiğinin ikinci gününde bu köşede “Buraya asansörlü bir yaya üst geçidi gerekir” diye yazmıştık.
Bu yüzden bugün her yerde her ortamda sakız gibi bu işin gündeme getirilmesinden sıkıldım artık.
Testi kırıldıktan sonra akıl vererek bir yere gidemeyiz.
Bugün bu konuya girmeyeceğim.
Dedik ya sıkıldık.
Belki bir yerde çok çok küçük bir noktada burayı da gözünüzde canlandırabilirsiniz.
Konumuz şu.
Belediye Başkanlarının öncelikli görevleri nelerdir?
Bu soruya herkes kendine göre yüzlerce cevap ve sıralama yapabilir.
O zaman izninizle bende bir cevap vermek isterim.
Belediye Başkanlarının görevleri arasında o şehrin ulaşımı da ilk beş görevi arasındadır.
Ulaşım, denildiği zamanda bunlarda numaralandırılabilir.
Ulaşımın birinci maddesine de “insanları sabah evlerinden alacaksınız iş yerlerine ya da gideceği yere rahatça huzur içerisinde götüreceksiniz, akşam olduğu zamanda bu yerlerden evlerine aynı mutluluk içerisinde götüreceksiniz.”
Yani, yanisi şu ister toplu ulaşım araçları ile isterse özel ulaşım kanalları ile olsun Başkanlar olarak; sabah akşam insanları evinden işine, işinden de evine rahatça götürüp getireceksiniz.
Bunu adam gibi yaparsanız milletin gönlünde “Büyük Başkan” olursunuz.
…………
Biraz daha açalım mı? Ne demek istediğimizi netleştirelim.
Konya’da ne zaman ulaşım sorunu olsa herkes Ankara’dan dolayısı ile Melih Gökçek’ten söz eder. Vay efendim “Melih Başkan gelse Konya’yı bir yıl yönetse Konya’da ulaşım sorunu olmazmış…”
……………..
Peki sizce Konya gibi bir mübarek şehre Melih Gökçek Başkan olur mu? Olursa nasıl olur?
Bundan sonraki sözlerimin Melih Gökçek’i asla suçlamak, beğenmemek gibi anlaşılmasın.
Çünkü biz Ankara’da İHA’nın başında göreve başladığım zaman Ankara’yı CHP’li bir belediye Başkanı yönetiyordu. Kısa bir süre sonra seçim oldu Melih Gökçek Başkan seçildi.
O ilk gününden sonra 7 yıl Melih Başkanla bire bir çalıştık. Hem de çok sıkı birlikteliğimiz oldu.
Bu noktadaki kanaatimiz ise Melih Başkan Konya’da çalışır. İyi de çalışır. Ama Konyalı Melih Başkanla asla ça-lı-şa-maz.
Melih Gökçek Ankara’nın şeklini değiştirdi. 70 yılda yapılamayanları yaptı. Altını üst, üstünü alt yaptı. Tarih yazdı. Bir numaralı Belediye Başkanı oldu.
Ama kumaş ve beden meselesi var ya Melih Başkan’ın Konya ile ten uyumunun olacağına asla inanmıyorum.
O zaman…
O zaman mevcut Başkanlar ile bizim insanımız en iyisini yapmak zorundadır.
Bizim Başkanlar ulaşım konusunda sınıfta kalsalar da sosyal belediyecilikten insanlığa Türkiye’nin en iyi ilk üç sırasına her alanda girerler.
Amma… Amma…. Amma…. İşte işin ammasında ulaşım demek medeniyet demek ise Konya’nın ulaşım derdi bitmedi bitmedi bitmedi.
Haaa şimdi birileri çıkıp “bu iş ufuk vizyon meselesi” diyecektir.
Yapmayın Allah aşkına bizim Başkanlar ve ekipleri Amerika Birleşik Devletlerinden Japonya’ya dünyanın en güzel şehirlerini en gelişmiş şehirlerini ezbere bilirler. Çünkü bizim Belediyecilerin gitmedikleri yer yoktur.
Tekrar aynı soruya dönüyoruz.
O zaman?
İşte bu soruya cevap verebildiğimiz zaman sorun da ortadan kalkmış demektir.
Anlayan anladı değil mi?
…………..
Bu bağlamda birkaç gün içerisinde yine bir başka konuyu başkanlar, ekipleri ve bizler olarak ele alacağız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yeryüzünde hüküm süren kuvvet; hayat kuvveti değil ölüm kuvvetidir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Asansörlerde kadınlara, yaşlılara ve engellilere öncelik vermeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.