Bugün hafta sonu şehir, hafta sonunun genel havasına bakıyoruz, güneşli ama yine serin olmaya devam edecek. Diğer taraftan Başbakan Sayın Yıldırım şehrimizde. Yani siyaseten ülkenin 2 numarası Konya’da. Keşke 1 numara olsaydı. Bakın o zaman AK Parti açısından değil Konya için ne güzel şeyler olurdu. Hayırlısı Allah’tan elbette vardır olanda bir hayır.
Peki, böyle bir atmosferde ben ne yazmalıyım.
Çünkü bizim işimiz siyaset.
Bugün şehir eleştirilemez. Şehri yönetenler için siyasiler için laf söylenmez, toz kondurulamaz. Çünkü bizim büyüklerimiz bir tane. Onlar doğuştan hatasız, kusursuz.
Haber merkezinde konuşurken, hafta içerisinde tartıştığımız bir konu aklıma geldi. Konyaspor’un hali… Hem de bu konuda sosyal medyada iki üç haftadır taciz eden bir dostum var Çağdaş Gültekin. Ona verdiğim sözü bile tutamıyorum. Bizim ekip de dürtüp duruyor “Uğur abi hala aynı sözünde duruyor musun? Hala bu Konyaspor düşmez iddiasında mısın?...”
O zaman dedim ki “Özteke, en kolay konu bu. Hiç kimse sana kızmaz. Kızanlarda kızanlar gerçek Konyaspor sevdalılarıdır. Aynı görüşte olmasak da, aynı şeyi söylemesek de sonuçta paydamız ortak Konyaspor ve spor. İkisinden de zarar gelmez.”
Önce dostumuz Çağdaş Gültekin’in bize yazdıklarından konuya giriş yapalım.
Okurumuz ısrarla diyor ki “Konyaspor, belediye takımı da Tahir Akyürek kulübün bu kadar içinde etken. Bu kulübü yöneten bir yönetimi var iyi ya da kötü. Bu iş artık kabak tadı verdi. Stat yaptırdı diye kulübün anahtarını verdiler ise yazıklar olsun. Hatırlat pazartesi yazacağım dedin hala yazmadın abi…”
…………….
Canım kardeşim bu konuyu geç köşeme taşıdığım için önce özür dilerim.
Eğer izin verirsen biraz geriye gitmek istiyorum. Belki o zaman ne demek isteğimi daha iyi ifade edebilirim.
Sevseniz de sevmeseniz de, kabul etseniz de etmeseniz de bu takımın bu kulübün şampiyon olmasında da, tarihinde ilk kez Avrupa’yı görmesinde de bu başarının 1 numaralı mimarı Sayın Tahir Akyürek’tir.
Gerçekten spor sevdalısı isek ve gerçekten Konyaspor’u yürekten seviyor isek olaya sadece bir stadyum yaptırma işi olarak bakmamalıyız. Bakarsak yanılırız.
Niye?
Bir grup diyecek ki “Türkiye’nin artık her yerinde şehre göre stadyum zaten yapılıyor. Reis talimat verdi yapılır” değil mi?
Haklısınız. Evet, Tahir Akyürek değil Tahir Karayürek de olsa Konya’ya bu stadyum yapılırdı.
Ama Tahir Başkan burada inanılmaz ince bir detayı başardı. Maalesef kimse işin burasını görmek istemiyor.
TOKİ’ye burayı verirdiniz, TOKİ buraya stadyumu aynı şekilde en kralını yapardı. Peki, buranın yapımı karşılığında TOKİ nereyi alacaktı?
Konya’nın kalbini en güzel yerini…
İşte Tahir Başkan “Konya olarak biz yaparız” dedi ve TOKİ’ye Konya’nın kalbini vermedi.
Veeee bu konuda bir büyük riski daha aldı.
Sadece o gün değil bugün de Konya’da, Ak Parti’de Konyaspor’a, spora kesinlikle karşı bir ekip var. Spora verilen her kuruş günahtır, yazıktır.
Amma Allah’tan Reis spora trilyonları akıtıyor ve bu cenahında gıkı bu yüzden çıkamıyor.
Tahir Başkan bu ekibi de karşısına alarak bu stadyumu yaptırdı. Ve stadyum ile birlikte bugün Konya düşmanlarının bile şapka çıkartmak zorunda kaldıkları o muhteşem Konyaspor taraftarı gün yüzüne çıktı. Anadolu’nun göbeğinde örnek 42 bin kişi ülkeyi inletiyorsa bu stadyumun varlığı ile çıktı.
Yani biz 1 numara Tahir Başkan derken 50 yıldır sporun, siyah-beyazlı Konyaspor’un, yeşil-beyazlı İdmanyurdu’nun varlığı bile bu takımın taraftarları sayesinde olmaktadır. Ve de olmuştur. Bu iş önce baş tacıdır.
Konuyu dağıtmayalım. Tahir Başkan sadece stadyumu yaptırmakla kalmadı, Konyaspor kulübüne öyle bir para aktardı ki bunu sadece bilen bilir.
Güzel insan, canım kardeşim Çağdaş’ım; Tahir Başkan bu kadar milleti ve partinin önemli bir kesimini karşınıza alacak, ardından çok büyük siyasi risk alıp kulübe para akmasına göz yumacak ya da vesile olacak sonra da “Alın ne yaparsanız yapın, içine edin mi” diyecekti. Siz böylesine bir riske girseydiniz böyle mi yapardınız?
Gelelim Tahir Başkanın futbol kültürüne. Bugün için hiçbir Konyaspor yöneticisi kusura bakmayacak. 10 tanesi bir araya gelsin Tahir Başkan bugünkü oyuncuların geldikleri tüm kulüpleri tek tek bir çırpıda sayar, kim hangi maçta ne önemli hareketi yapmıştı anlatır. Tahir Beyin beni hayretleri içerisine düşürdüğü defalarca böyle olaya şahit olmuşumdur.
………..
Gelelim kaç gündür yazmak istediğim bir konuya, Ali Çamdalı konusuna.
Ali Çamdalı iyi midir kötü müdür? Tartışabilirsiniz.
Nasıl olsa hepimiz birer profesyonel spor direktörüyüz ya.
Ali Çamdalı, yaklaşık beş ay önce eylül ayının başlarında o günün teknik direktörü Mustafa Hoca ile ters düşmüş ve hocanın da raporu ile süresiz kadro dışı bırakılmıştı.
Sonra aynı hoca ve aynı yönetim kendisini affetmişti. O gün yardımcı antrenör Hüseyin Cimşir yapılanın yanlış olduğunu söyleyip istifayı basmıştı.
Aradan aylar geçiyor ve spor kamuoyunun büyük bir kesiminin “Altına imzamı atarım” dediği bir açıklamayı yaptı diye Ali Çamdalı, aynı şekilde gönderiliyor.
O gün Ali’yi gönderen yönetim aynı yönetim. Tekrar affeden aynı yönetim, bugün tekrar gönderen aynı yönetim.
Burada Konya spor kamuoyunun atladığı konu ise bence “Konyaspor kulübünün menfaatleri.” Ali’nin açıklaması bir o kaleye giriyor bir bu kaleye girmiş oluyordu.
………….
Takım ligde son viraja giriyor. Sadece bir kişi için takımın içi dışı filan oraları görmezden geliyoruz. Yeni bir maceraya uzanıyoruz.
Oysa zaman zaman benim de çok net eleştirdiğim bu yönetimin içinde birkaç tane futbol ile büyümüş insan da vardır. Onlar bu konuda niye sessiz ya da pasif kalmışlardır?
………….
Yerimiz bitiyor.
Bu takım düşer mi?
Herhalde yanılmıyorsam 7. hafta idi. KON TV’de canlı yayında “Bu takım düşmez” demiştim. Ben hala aynı yerdeyim. Cenap-ı Allah’ım bizi inşallah yanıltmaz ve mahcup etmez.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Demişler ki malı mülkü değil, kaşı gözü değil, hırkası heybesi de değil merhametidir bir insanı insan yapan şey.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yayalar döner kavşaklarda dolmuş ya taksi beklemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.