Pazar günleri hele hele dünkü sıcak güzel yaz pazarları bu şehrin trafik yönünden en rahat günleridir. Çünkü şehir genel anlamda boşalmıştır. Tatilcisi, köylüsü, tarlası, tapanı olan Konya’yı terk etmiştir. Kala kala siz biz buralarda şehri bekleriz.
Ama izninizle dün sabah, yani 10-11 arası bana göre öğlen oluyor ama şehrin insanı geç kalktığı için sabah diyelim. Şehrin göbeğinde Alaaddin tepesinde Kent Meydanı bölgesinde trafik tıkanmıştı. Kendi kendimize “Hayırdır inşallah kaza mı var ki?” derken ilerledikçe gördüklerimiz ile kocaman bir “yuhhhh” çekiyorduk.
Evet tamam bizde dedik, dün Pazar sabahı idi. Yaz günü idi. Ama bir yandan da düğün sezonu idi.
Şehrin göbeğinde herkesin mecburen tavaf yapmak(!) zorunda kaldığı Aladdin’in çevresinde üç şeritli yol bir anda pat diye tek şeride düşüyordu.
Niye?
Raylı sistemde çalışma!
Yahu Allah aşkına günün o saatinde çalışma mı olur? Bunun gecesi var sabahın kör saati var. İlla millet uyanıp yollara dökülünce mi siz çalışmak zorundasınız?
Anlıyorum millet direk Tahir Başkan’a sallıyor. Millet haklı çünkü fatura hep 1 numaraya çıkar. Ama Ramazan’ın içinde oruç ağzımızla Başkan’ın bu konuda kesin talimat verdiğini üç dört bürokratının yanında resmen kulaklarımızla duymuştuk.
Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Yazık vallahi de yazık billahi de yazık, bu güzel şehrin, bu masum insanına yazık.
HASAN KAVUŞ ABİ
BİLGİLENDİRDİ
Hani arife günü kabristanlardaki susuzluğu dile getirmiştik ya. Bayram sonrası yani geçen hafta bizi arayarak mahcup eden büyüklerimizden birisi de Hasan Kavuş abimizdi. Biz de biliyorduk ki Hasan abi bizim sıkı okurumuzdu. Hasan abi önce bizim kendisini ihmal ettiğimizi ima ederek ince bir fırça geçti sonra başladı anlatmaya, “Uğur’um mezarlıklardaki susuzluk yazını okudum. Haklısın doğru böyle bir durum var. Birinci bayram günü ben de gittim. Çeşmenin başında beş altı hacı emmi ıbrıklarla sıradalar. Ne yapacaklar? Suyu doldurup mezarlıkları sulayacaklar. Bak Uğur’um bizde kemiklerin sulanması diye bir şey yok. Ha anlarım kabrin başında bir çiçek vardır sularsın. Ama bizim insanımız nereden çıktı ise mezarlıkların üzerini suluyorlar. Yaz güzel kardeşim bizim dinimizde böyle bir şey yok. Suudi Arabistan’daki mezarlıkları gördün değil mi?” diyordu.
Benden söylemesi…
ARABAOĞLU MAKASI, LARENDE CADDESİ
Okurumuz Mahmut Emre Bey’in aynı konuda ikinci mailini sizlerle paylaşıyoruz. “Abi bildiğimiz gibi şehrimizde Suriye'deki zulümden kaçıp gelen Suriyeli vatandaşlar var. Evet hepimiz çok üzülüyoruz hallerine dualarımızda da eksik etmiyoruz onları ama Konya'daki Suriyeli mülteciler artık ciddi manada sorun teşkil etmeye başladı. Huzur şehri dediğimiz Konya'mızda asayiş olayları patladı. Maalesef Araboğlu makasında Suriyeli bir mülteci, esnaf abimizi bıçakladı bunun gibi onlarca asayiş olayı oluyor. Vallahi artık canımızdan endişe eder olduk. Larende caddesinde yaşananlar da aşikâr. Yalnız başımıza buradan geçemez olduk. Bütün ilgili kurumlara şikayet dilekçesi gönderiyoruz tatmin edici cevap veren yok, gale dahi almıyorlar. Alaaddin’de Şelale Park’ta amele pazarı kurdular esnaf şikayetçi. İlla birisinin ölmesi mi gerekiyor? Uğur abicim biz Sayın Valimize, Sayın Belediye Başkanımıza ulaşamıyoruz. Lütfen iletir misiniz vallahi bıktık artık daha kötü sonuçlar doğmadan lütfen müdahale etsinler”…
….
Buradan Mahmut Emre’ye de diyoruz ki istediğin zaman Sayın Valimiz Muammer Erol Bey’e ulaşabilirsiniz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kaybetme cesareti olmayanın gerçeği söyleme gücü yoktur
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Evden eve nakliye araçları Meram Yaka’da tek yönlü yolda ters yönden gidip kaza yapmadıkları zaman ADAM oluruz.