BEN NE YAPIYORUM?

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Güzel ülkem, güzel insanlarım; bunca iyi bir tarihe, kültüre, manevi ve milli değerlere, inanılmaz bir yardımlaşma duygusuna; gittikçe artan eğitimli insan kaynağına rağmen, ne oluyor da bunca iyi değerler arasında, kötü uygulama yapıyoruz; anlayamıyorum.  

Her geçen gün kirleniyoruz. Suyumuz azalıyor, toprağımız, suyumuz, havamız; yollarımız, sokaklarımız, hatta dinlenmek için oturduğumuz yeşil alanlarımız, parklarımız dahi kirleniyor.

Bir insan düşünün, dinlenmek üzere gece yatağına giriyor. Yatağına karpuz kabuğu bırakıyor. Yine birini düşünün içmek için su koyduğu bardağının içine çöp bırakıyor. Başka biri yürümek için çıktığı parkın yeşil alanlarına sigara izmariti ve naylon poşet atıyor. Bütün bundan da keyif alıyor.

Hangi birinden bahsedeyim. Bu makaleyi okuyan her insanımız sokağa çıktığı zaman etrafına şöyle bir alıcı gözüyle, dikkatle baksın. Herhangi bir yerde 100 metre 500 metre yürüsün ve yere atılan kâğıt, sigara paketi ve izmariti, naylon poşet, kullanılmış pet şişe veya kâğıt bardak, cam şişe, yemek artıkları, yani ne bulursa saysın.

Bu eylemi, şu mübarek günümüzde yaparsa zannederim daha bir değerli olur. İş burada da bitmiyor. Etrafını gözetlerken insan davranışlarına, sokağa tüküren, burnunu silen insan siluetlerini de gözlemeye çalışsın.

Yolda arabasıyla giderken yine çevreye dikkatle baksın; arabalara, arabaların dönüşlerde sinyal kullanıp kullanmadığına, arabadan atılan sigara paketleri veya pet şişe atıp atmadıklarına bir baksın.

 

 

Kısaca insanımızın çevreyi, kendi yaşadığı ortamı, geleceğinin, öz vatanını, ülkesini nasıl kullandığına, arabaların egzozlarından çıkan dumana, yollara en az 1-2 sıra nasıl yanlış park edilmiş arabalara, 3 şeritli yolun nasıl tek şerite indirildiğini fark etsin.

Sevgili okurlar, bu ülke 80 milyonun. Konya şehirde yaşayan 1.3 milyonun, mahallecinde ne kadar insan iskân ediyorsa o kadarın, okulda kaç öğrenci ve öğretmen varsa onun olduğunun farkına varsın. Geçmişte veya halen, vatanın bir karış toprağı ve suyu için şehadet şerbetini içen şehitlerimizin ve gazilerimizin hakkını düşünsün ve ona göre vicdanına sorsun ki “BEN NE YAPIYORUM”. İnsanımız bir konuda yorum yaparken devleti veya belediyeleri suçlama yerine önce kendini sorgulamalıdır. 

Şimdi yöneticilerimize sesleniyorum. Trafikte olduğu gibi, çevre için de “fahri müfettişlik” kurumu oluşturmalı, yukarıda söylediğimiz yanlışları yapanları, yerinde müdahalelerle uyarmalıdır. Bu oluşum topluma, çeşitli etkinliklerle duyurulmalı ve müdahalelerinde, tenkit veya darp edilme fırsatı verilmez.

Geçenlerde, Şefik Can Caddesinde gayet iyi düzenlenmiş yürüyüş alanında yürürken bir arkadaşıma rastladım. Elinde poşet vardı. Ne olduğunu sorduğumda “çöp topluyorum” dedi, şaşırdım ve teşekkür ettim. Parkı tertemiz yapmıştı. Bundan daha güzel bir örnek olur mu?

Temiz bir ülke ve çevreye gitmek ümidiyle, SAYGI VE MUHABBETLE.            

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.