BENİ BÖYLE SEV SEVECEKSEN

Hasan Durucan

Konyaspor camiası sezona belki de tarihinde ilk defa bu kadar heyecanlı başladı. Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı stadı kullanmaya başladıktan sonra Aykut Kocaman ile anlaşmaya varan kulüp kurumsallaşma yolunda da bazı adımlar atarak yurt genelinde adından sıkça söz ettirmeye başladı. Mütevazi kadrosuyla tabiri caizse adeta boyundan büyük işlerin altına imza atarak tüm destekleyenlerine ayrı bir coşku yaşattı, yaşatmaya da devam ediyor. Bu sürece elbette taraftar da kayıtsız kalmadı. Belki şehir bazında nüfusa oranla futbol kültürü istenilen seviyeye kadar gelmemiş, tam oturmamış olsa da kemikleşmiş taraftar yapısıyla bilinen Konyaspor gün geçtikçe bu bilinç içerisinde birlikte hareket etmeye başlayınca ülke genelinde çöken futbol anlayışında parlayan bir yıldız oldu. Stadı dolduran, takımını destekleyen, fair play kapsamında duruş sergileyen, yaptığı koreografi ve görsellerle adeta şov yapan, takımın böylesine yakaladığı başarı da en büyük paya sahip olan taraftar küllerinden yeniden doğdu. Geçtiğimiz yıl topladığı 66 puanla ligi üçüncü sırada bitiren temsilcimiz tarihinde ilk defa doğrudan Avrupa kupalarına gitme şansını yakaladı. Aynı sezon Türkiye Kupası'nda da yarı finali gören yeşil beyazlılar bir önceki sezon ligi sekizinci sırada 46 puanla tamamlamıştı. Bu sezon ligin yanı sıra hem Avrupa gruplarında hem de Türkiye Kupası'nda boy gösteren Kocaman'ın öğrencileri Avrupa'da zorlu bir kura çekti. Tecrübesizliğin de kurbanı olan Konyaspor grubu son sırada bitirse de göz dolduran futbolla kamuoyundan geçerli not almayı başardı. Ligdeki iniş çıkışı sürerken Türkiye Kupası'nda ki istikrarlı duruşu takımı yine yeniden yarı finale taşıdı. Rakiplerini bir bir saf dışı eden kartallar üç İstanbul takımı arasına adını yazdırarak Kasımpaşa ile yarıfinalde eşleşti. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da oynanan müsabaka da yetmiş dakikasını iki farkla önde götürdüğü mücadeleden maçın bitimine on dakika kala dört dakika da kalesinde üç gol yiyerek adeta bu sezonun en büyük sürprizini yaşayıp yaşattırdı. Allah sevdiği kulunu sevindirmek istediği zaman önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş. Öyle ki finale adını yazdırmak için rövanşı Konya'da oynayacak olan temsilcimiz tarihinde bir ilke daha imza atabilir. Kupa'da diri ve umutlu gözlemlediğimiz takım ligin son beş haftasına girildiğinde adeta ölü balık hüviyetine büründü. Geçtiğimiz haftalarda ligde tutunmaya çalışan Gaziantepspor'a taraftarının önünde varlık gösteremeyerek yenilen yeşil beyazlılar bu hafta da deplasman da Osmanlıspor ile yenişemedi. Maçın son on dakikası içerisinde kaleyi bile bulmayan tek şutuyla bir puanı hanesine yazdırdı. Mental ve fiziksel anlamda yorgunluğun artık hat safhaya ulaştığı süreçte lige havlu atmış görüntüsü verirken Türkiye Kupası'nda ki duruşumuz önümüzde ki sezonun kaderini belirleyecek diyebilirim. Kasımpaşa'yı saf dışı bırakarak finale ismimizi yazdırıp ardından finalde muhtemel rakibimiz Fenerbahçe ya da Başakşehir'i eleyip kupayı Konya'ya getirirsek tarihimizde görülmemiş bir kupa heyecanına tanıklık edip önümü sezon yine Avrupa'da boy göstereceğiz. Evet, ligde tutunmaya çalışan Gaziantepspor'a karşı belki de hayatım boyunca hiç bu kadar rezil oyun görmediğim için nadir de olsa takıma kızdım ama ağzımı doldurarak küfretmedim, küsmedim. Biliyorum ki benim gibi birçok taraftarımız da benzer duyguları yaşıyor.

Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azınlık olan bazı kişiler sosyal ağlarda taraftara Aykutçu, Başkancı veya çok daha farklı bir terimle yaklaşım sergileyerek ayrıştırma yoluna gidiyor. Bu tutumun aksine doğup büyüdüğümüz topraklara vefa borcunu ödemek adına gün her zamankinden daha fazla birlik olma günüdür. Ümit ediyorum ki bu taraftar emeğinin karşılığını er ya da geç alacaktır lakin güzel günler yarın da yakın görünüyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.