Bilgi sahibi

Muhammed Ali Okutan

Bismillâhirrahmânirrahim.

Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır; “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.”(İsrâ Suresi 36. Ayet)

Çağımızın en büyük hastalıklarından bir tanesi de Müslümanların, hakkında bilgi sahibi olmadıkları meseleler hakkında kolayca söz söyleyebilmeleridir. Bu durum ülkemizde geçmişten günümüze insanımızın gelenek gibi yerine getirdiği bir iştir. Yazımda siyaset, ekonomi veya spor alanında yapılan yorum ve konuşmalardan bahsetmeyeceğim. Konumuz din, meselemiz İslam dini ve hakkında konuşulanlar.

İslam dini bin dört yüzyıllık birikimi olan bir sisteme sahiptir. Günümüze kadar sahabe efendilerimiz ve onlardan sonra gelen nesillerdeki ulemayı ikram bu dine eşi benzeri tarih boyunca görülmemiş bir hassasiyetle sahip çıkmışlardır. Bu sahip çıkma Rab Teâlâ ve Tekkades Hazretlerinin Kur’an-ı Kerim de buyurduğu; “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”( Muhammed Suresi 7. Ayet) Ayetince büyük bir yardım sonucu ortaya konmuştur.

Bahsettiğimiz ulemamızın hassasiyetine örnek olarak İmam-ı Azam Efendimiz hakkında söylenmiş bir sözü nakletmek yerinde olacaktır. Yezid ibni Harun İmam-ı Azam Efendimiz hakkında şunu söylemiştir: “Bin âlimin huzurunda bulunup hepsinden ilim topladım. Bunların içinde, vera sahibi ve dilini çok koruyan Ebu Hanife’den başkasını görmedim.”

Büyük imamlar dahi ömürleri ilim ve dine hizmetle geçmesine rağmen din hakkında konuşurken dillerine olabildiğince sahip olmuşlardır.

Bugün Kur’an-ı Kerimi namazda okuyacak kadar dahi bilmeyen insanlar din hakkında gece gündüz mesai harcamış gibi konuşmaktadır. Kendi üstüne farz olan ilmihal bilgisinden haberdar olmayan insanlar kolayca hüküm eleştirmekten geri durmamaktadırlar. Bu örnekleri vermemdeki amaç din de bilgi sahibi olduğunu zanneden şahısların evlevviyat fıkhından dahi haberlerinin olamamasıdır.

Bu konuyu bir benzetme ile ortaya koymaya çalışayım. Günümüzde de birçok haberde ustalıktan gelme mucitlerin yakıtı bitmeyen motor gibi icatlarla gündeme geldiği olaylar görebilirsiniz. Alanında bilgi sahibi bir mühendise veya hocaya bu durum anlatıldığında teknik olarak bu işin olup olmayacağını size anlatabilir. Ustanın ortaya attığı fikirdeki hata veya eksik, alanında çalışma yaptığı işi teknik ve temel olarak bilmemesidir.

Bugün Müslümanların içine düştüğü büyük hatalardan birisi temel ve kendi üzerlerine farz olan meseleleri bilmedikleri halde, hakkında bilgi sahibi olmadıkları ve olamayacakları dini konular hakkında atıp tutmalarıdır.

Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bizleri hakkı hak bilip hakka ittiba, batılı batıl bilip batıldan ictinap eyleyen kulları arasına dâhil etsin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.