Geçtiğimiz günlerde Deniz Akkaya’nın sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoya denk geldim. Videoda 16 yaşındaki kızı ile arasında yaşanan arbedeyi anlatıyordu.
Her genç kız annesi arasında elbette tartışmalar olur. Hatta dozu bazen yükselir ve o kapılar yükselen sesleri kesmek için çarpılarak kapatılır.
Fakat Deniz Akkaya’nın feryadı, feryadı diyorum çünkü bir anne kız tartışmasından daha ziyade bir savaştı.
Son günlerde ergenlik dönemine girmiş pek çok gençten ailesine karşı olan sevgisizliğini duyuyorum. Evet sevgisizlik…
Gençler artık onlara anlayış göstermeyen, onların istediği tarzda olmayan aile bireylerini sevmediklerini dile getirir oldular.
Elbette bu hayatta bizlere uygun olmayan insanları bizlere karşı saygısızlık yapan insanları hayatımızda barındırmamız gerekiyor. Peki, bu kişiler annemiz ya da babamızsa?
Dönem farkından kaynaklı pek çok çatışma aile bireyleri ve gençler arasında her zaman olur. Fakat durum sosyal medyaya yansır yansımaz çok farklı bir boyut kazanıyor.
Deniz Akkaya’yı seven sevmeyen herkes yıpratıcı yorumlar yapmış. Elbette o genç kız da bu yorumları okudu.
Yorumların kimisinde annesinin ne kadar kötü biri olduğu yazarken kimisinde her anne kız arasında tartışma olur dendi. O gençte bunlara tekrar tekrar şahit oldu.
Peki, bu olay sosyal medyaya bu kadar yansımadan anne-kız tartışması olarak kalabilir miydi?
Ünlü bir ailenin kızı olduğu için ailesi paylaşmasa komşusu, arkadaşı, eşi, dostu elbette birileri yaşanan üzücü olayı gündeme getirecekti.
Ne Deniz Akkaya’nın burada bir anne olduğu hatırlanacak ne de o kötü yorumlara maruz kalan gencin psikolojisi…
Lütfen sosyal medyada insanlara yorum yaparken kim olduğumuzu bilerek haddimiz olup olmadığını düşünerek yorumlar yapalım.
Ve en yıpratıcı olan ise genç kızımız devlet koruması altına alındı. Devlet korumasına alınmasına kesinlikle kötü bir yorum yapmıyorum. Devletimiz bünyesinde yetişen binlerce pırıl pırıl gencimiz mevcut. Fakat anne ve babası olan her çocuğun hakkıdır sıcak yuvada sükûnet ile yaşamak.