D. Mehmet Doğan hocamızı çok sevdiğimi ve ona büyük saygı duyduğumu okurlarım iyi bilir. Yüksek Lisans tezim Mehmet Hoca üzerine olduğu için tezin sınırlarını belirlemek amacıyla hafta sonu yani siz bu yazıyı okurkenki günün ertesinde Ankara’ya gitmeyi plânlıyordum. Hocayı hafta başından aradım, iyi ki aramışım; çünkü cumartesi günü hacca gidecekmiş. Öyle olunca ben de çarşamba günü ziyaretine gitmeye karar verdim.
Çarşamba günü öğleden sonra buluşacağımız için sabah Ankara’ya varır varmaz Osman Özbahçe’yi aradım. Yazık ki yayınevinde değilmiş. Ebabil’den Özbahçe’nin bende olmayan üç şiir kitabını(Kral, Düşmanlık, Uzun Yürekli Nehir), Eray Sarıçam’ın daha önce aldığım fakat kaybettiğim Yüzüm Şimdi Cumhuriyet’ini, Burak Ş. Çelik’in Kukafaru’sunu, Ertuğrul Rast’ın Dünya Ceket Günü’nü, favori şairim Atakan Yavuz’un Kunduz Dersleri’ni alarak şiir heybemi doldurdum. Şiire geç kalmış olmanın acısıyla olsa gerek, uzun süredir şiire ayrı bir ilgi gösteriyorum. Biraz daha pişince aldıklarımın hepsini değerlendiririm inşallah. Biraz daha pişince diyorum, çünkü Osman Özbahçe’nin Dogma’sında böyle bir tahlil hevesim olmuş, lâkin altından kalkamamıştım. Bu arada şunu belirtmeden geçmeyeyim: Şiir kitaplarının satışları ortadayken Özbahçe’nin aldığım kitaplarının kapaklarında üçüncü baskı yazıyordu.
Ebabil’den sadece şiir kitapları almadım. Osman Özbahçe’nin son çıkan iki düzyazı kitabını, Okuma Süreçleri ve Zarifoğlu Efsane ve Şiir’ini de aldım. Tahmin edeceğiniz üzere ikincisi adı gibi ‘zarif şair’e dair. Okuma Süreçleri’nde ise D. Mehmet Doğan’dan Zeynep Arkan’a edebiyatçıların okuma serüvenlerine tanıklık ediyoruz. Bu kitaba üstünkörü ilk bakışımda bile epey bir ilginç bilgi ve anekdot yakaladım; dolayısıyla hakkındaki yazım gecikmeyecek inşallah.
Ebabil’den sonraki durağım Ankara’da demirbaş uğrak yerlerimden Dost Kitabevi oldu. Takip ettiğim hemen hemen tüm dergilerin ve yeni çıkan kitapların göz önünde olduğu Dost, her ne kadar kitapları indirimsiz, etiket fiyatı üzerinden satsa da çok merak ettiğim bazı kitapları almaktan kendimi alıkoyamam. Bu kez Orhan Koçak’ın Romanın Kaygısı’nı aldım. Kitapta; eleştirmen Orhan Koçak’ın son yirmi yılda çıkan ve kendisini etkileyen bazı romanlar ve öykü(ben hikâye demeye devam edeceğim) toplamları üzerine yazıları yer alıyor. Meraklısı için içindekiler: Dünya Ağrısı: Geç Zamanda Siyasal Roman?, Proleter Deneyimi ve Roman, Behçet Çelik: Sosyal Doku Yırtılırken Hikâyecilik, Felaket Anlatılabilir mi?, Ayşegül Devecioğlu, Hazır Anlam mı, Serseri Duyuş mu?, Ayşegül Devecioğlu (II), Roman ve Reform, İmkânsız Başkalık: Taş Bina’ya Dair Rasgele Düşünceler, Pınar Öğünç’ün Öyküleri, Kanıksanmış Alarm, Pınar Öğünç’ün Öyküleri, Azalan Doğa, Protez Duygular, Yücelme İptal: İki Romanında Seray Şahiner, Müptezeller: Bir Proleter Bohemi, Zamanımız İçin Bir Kitap, Bildungsroman ve Psikanalitik Teori: Mehmet Erte’nin Arzuda Bir Sapma’sı
Dost’tan Varlık dergisinin ‘Yapay Zekâ’ dosya konulu haziran sayısını, Enis Akın kaptanlığındaki Natama’yı, Antikahramanlar özel sayısıyla Roman Kahramanları dergisini, Saim Sakaoğlu hocam için de Söğüt’ün Karacaoğlan özel sayısını alarak yönümü TYB’ye çevirdim. D. Mehmet Doğan hocamla hakkındaki tez, Dergâh, Türkçe, Yakın Tarih, eğitim vd. üzerine konuşurken sabah görüşemediğim Osman Özbahçe girdi içeriye; lâkin benim dönüş saatim gelip çatmıştı yazık ki! D. Mehmet Doğan hocamızla vedalaşırken haccı için iyi dileklerde bulundum ve helâlleştik.
Dönüş zamanı gelip çatıp da gara yöneldiğimde her zamanki gibi, Türk Edebiyatı dergisini almak için TDV Sıhhiye Şubesine uğradım. Kitap-kafe kısmıyla da başarılı bir mekândır burası. Türk Edebiyatı haziran sayısında kapağa taşınan Tarık Özcan imzalı makale oldukça ilginç: İkinci Yeninin Kurucusu Kimdir?
Bir çarşamba Ankara’sından bahsederken dergi ve kitaplardan da haber vermeyi önemsediğimi fark etmişsinizdir…