BİR ÇINAR AĞACININ FERYADI

Çevreci Çetin

Önce sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Bu seneyi “ÇINAR YILI” ilan ettiği için. O zaman derdimi anlatmayı hak ediyorum , o halde lütfen bir de beni dinleyin:

Ey insanoğlu, dinle bak, kestiğin o ağaç var ya benim ailemin bir parçası.

Unutma ki ben de canlıyım. Tıpkı senin gibi tohumdan çoğaldım, fidan oldum, toprakla buluştum, ağaç oldum.

Kabul bizimde bir ömrümüz var , ama bizim ömrümüz sizin gibi 70-80 yıl değil bizim ömrümüz en az 200-300 yıl. Çünkü biz orman ağacıyız. Bizim görevimiz önce sizi yaşatmak.

Sizler benim sayede yaşıyorsunuz. Bütün canlıların ihtiyacı olan oksijeni ben üretiyorum. Saatte 1.5 kg oksijen üretip, 2.3 kg karbondioksidi çekiyorum. Yani kirlettiğin havanı da ben temizliyorum.

Bizler arkadaşlarımızla ve hem cinslerimizle birlikte ormanları oluşturuyoruz. Ormanlar ise sizin geleceğinizin sigortasıdır. Dünya üzerinde iklimi dengeleyen, yağışlara davetiye çıkaran yeşil alanları biz oluşturuyoruz.

Ormanlar sadece görünen ağaç toplulukları değildir. Bağrında pek çok canlıyı barındırır. Kelebeklerden arılara, Böceklerden kuşlara, ayılardan aslanlara, yılanlardan kartallara hep ormanlar ev sahipliği yapar. Ormanlar bir oluşması yüzyıllar alan bir ekosistemdir. Ormanlar büyük bir ailedir.

Ormanların yok edilmesi bu büyük ailenin yok edilmesi demektir ki, bunun vebaline katlanamazsınız.

Evinizin eşiği, bebeğinizin beşiği, sofranızın kaşığı, kağıdınızın hammaddesi ağaçtandır, ağaçtan. Ya biz olmasak siz nasıl geçinecek nasıl yaşayacaksınız, Hiç düşündünüz mü?

Bizler sadece 1 gün greve gidip oksijen üretmesek siz 1 saat sonra yok olursunuz. O halde nasıl biz, sizi yaşatmak için çalışıyorsak, sizlerde bizi yaşatmak için gayret gösterin.

Konut yapmak için, yol açmak için, barajlar, köprüler yapmak meydan oluşturmak için halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacakmış gibi şahsi duygularıyla oynayıp, bizi yok ediyorsunuz, yapmayın sonra neticesine katlanamazsınız.

Bir kesiyorsak üç dikiyoruz demeyin. Yeni doğan bir bebekle yetişkin insan bir kefeye konur mu? Şimdi ölen birinin yerine yeniden doğan üç bebek o ölenin yerini tutar mı? Söylemeyin bizimde onurumuzla gururumuzla oynamayın.

Her şeye razıyız. Kabul.

Ağaç dikme törenlerinde “ en büyük çevreci biziz” deyip siyasete alet etmenize, hatta reklam panolarında “Belediyeden 5 milyon fidan” sloganına dahi güldük geçtik. (5 milyon ağaç için en az 5000 hektar araziniz olması gerekir. Olsun inanmayan gitsin saysın)

Açılan çukurlara naylon torba ile dikmenize, üzerimize attığınız toprağın değerini bilmemenize, fidanlara can suyu vermemenize, diktiğiniz günden sonra bir daha arayıp sormamanıza. Merak etmemenize alıştık.

Ama lütfen ama lütfen bizim de bir canlı olduğumuzu bizim de ağlayıp, beddua edebileceğimizi unutmayın ve baltayı ona göre vurun, üzerimize dozerlerinizi kepçelerinizi ona göre gönderin.

Sonra neden yağmur yağmadı, kar yağmıyor? Neden kuraklık var diye sızlanmayın. Unutmayın ne ekerseniz onu biçersiniz.

ÇETİNCE: İnsanoğlu bindiği dalı kesiyor. Bir gün kendi de altında kalacak.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.