Her okurumuzun her vatandaşımızın sesine derdine kulak vermeye çalışıyoruz.
Yasal olan, içerisinde küfür hakaret olmayan her türlü eleştiriye mümkün oldukça sütunlarımızı açıyoruz.
Yeter ki iyi niyetli olalım, yakıcı zihniyetten kurtulalım. Birbirimizi karalayarak suçlayarak, anlamadan işin aslını astarı öğrenmeden insanlar ya da kurumlar hakkında yorumlar yapmayalım.
Tamam kendimize göre yanlış olduğuna inandıklarımızı dillendirelim ama direk suçlamayalım.
Birine bir şey demeden önce empati yapmayı deneyeyim.
Allah sizi inandırsın şahsımıza bile zaman zaman öyle mailler öyle yorumlar geliyor ki. Onları sadece bir kez okuyorum ve “dışarıdan biz gerçekten böyle mi görüyor ya da böyle biliyoruz” diyerek üzülüyoruz.
“Abi bu yorumu onaylayayım mı” diye soran sayfa editörüne de “Şu küfür bölümü ile hakareti çıkar geri kalan kısmı kelimesine kelimesine onayla” diyoruz.
Aslında o yorumu olduğu gibi onaylayacaksın sonra hukuk alanında hesaplaşacaksın.
Yok biz böyle düşünmemeliyiz herkes ya da kim bizi böyle biliyorsa bırakın söylesin sonra biz eğer bir yanlışımız varsa düzeltelim yoksa doğru görünmemizi ya da tanınmamızı sağlamak için daha çok çalışalım diyoruz.
Genel anlamda şehir insanı olarak iyi niyetliyiz. Sadece zaman zaman yol yöntemde öfkemizi yenemiyoruz diye düşünüyorum.
Bu kadarlık bir girişin ardından önce Meram adına oldukça dertli bir okuyucumuzun sesine kulak vereceğiz. Bu değerli büyüğümüz bazı bölümlerinde az daha dertlenmiş, bazı yerlerdeki sitemlerini de okurken içimizden kendi kendimize “deveden büyük fil var” diyorduk.
Neyse lafı daha fazla uzatmayalım ve bir okurumuzun üzüntüsünü sizlerle paylaşayım;
MERAM İÇİN BİRLİK ZAMANI
“Kendinizi Meramlı olarak tanımlıyorsanız; bir gün hepiniz (Belediye Başkanı, Meclis Üyelerimiz, Muhtarlarımız, Sivil Toplum kuruluşu başkanlarımız, Meram Belediyemizin güzide personeli, vatandaşlarımız) benim dediğime geleceksiniz.
“Meram Konya’nın en geri kalmış ilçesidir, Meram üvey evlattır, Meram Konya’mızın arka mahallesidir, Büyük Başkan Meram’ı takmamaktadır, nasıl bir ilişkidir ki vekillerimizde buna seyirci kalmaktadır vs….”
Daha fazla gecikmeden lütfen o gün bugün olsun!
Veysel Başkan, Mustafa Başkan, Refik Başkan, Serdar Başkan şimdi de Fatma Başkan.
Sizce tamamının yeteneksiz ya da başarısız olma gibi ihtimali var mı?
Bence yok.
Tek sorun tam da bahsettiğim gibi; Büyük Şehir Meram’da yok.
Vali Bey, Büyükşehir Başkanı Meram’da ikamet eder.
Tıp Fakültesi, Eğitim Araştırma Hastanesi Meram’da, hatta bunları taçlandırdığınız yeni yapımına başlanan 1.000.000 mt kare alanlık yatırım (bu müjdeyi ileride sansasyonel bir şekilde açıklayacağım) Meram’da gibi açıklamalar çok bayatladı.
115 adet mahallemiz var. Bu alanlar 3-5 mahalleyi geçmez. Diğer semtlerimiz de hiçbir sosyal donatı bulunmamaktadır.
Meram en eski yerleşim alanı iken hala kanalizasyonu dahi olmayan yüzlerce konut bulunmaktadır. Mecbur mu benim çocuğum 30 kilometre ötede Adil Karaağaç Lisesi’nde YGS, LYS sınavına girmeye. Kuzune sobasında patatesi özlemiş beyimiz.
Elinden alan mı var gel Yaylapınar’da otur.
Sahi Meramımızın dörtte üçünde niye hiç okul müdürü bile oturmaz. Ayağınıza çivi batsa, 17’den sonra ve cumartesi-pazar Meram’ın dörtte üçünde tetanos iğnesi bulamazsınız.
Sokaklarımızın çoğu çıkmaz, buralarda navigasyon işlemez. Diğer ilçelerimizde 40 kilometreden şehirden çıkamazken, Meram’da Hükümet binamızdan 500 metre.
Sonra köy hayatı başlamaktadır.
- İlk sebze-meyve hali Meram’da iken diğer ilçelerimize kaydırıldı.
- Şehirlerarası otobüs terminali merkezde iken Meram’dan uzaklaştırıldı.
-Adliye binası merkezde iken Meram’dan uzaklaştırıldı.
-Stadyum Meram’da iken başka bir ilçeye kaydırıldı.
- Hızlı tren garı Meram’dan alındı.
- Şehir hastanesi son dakika golü ile etrafında hala yol kenarlarında sazlık (kamış) olan bir araziye kaydırıldı. Vs.vs.vs.
Bir yetkilimiz hastane için Meram da böyle bir alanın olmadığını söyledi, ama malum hizmet (!) için bir milyon metrekare alanı üretebiliyorsunuz. Gerçekten komik oldu. Ey Meramlı kardeşler. İnanın kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Bir canımız kaldı. Zaman birlik zamanı, dedikodu değil sesli düşünme zamanı.”
………………
SADECE TAHİR BAŞKAN MI KUSURLU?
Bir okurumuz ise kendi düşüncesini bizimle şöyle paylaşıyordu;
“Uğur abim, maalesef halk olarak işin en kolayına kaçarak eleştirmeyi tercih ediyoruz. Bu şehir hepimizin sadece Tahir Başkan’ın ya da yöneticilerimizin değil, hepimiz bu şehre sahip çıkmalıyız üzerimize düşenin en iyisini yapmalıyız.
Hep Tahir Başkan’ı trafik sorunuyla eleştiriliyor peki yolun ortasına arabayı bırak sözde park eden bizler neden hatamızı görmüyoruz?
Herkes özellikle şehrin merkezindeki yollar üzerine sadece daha az yürümek ve park parası vermemek için yolun ortasına park yaparsak, belediyemiz en geniş yolları yapsa dahi yine bu sorunu çözemeyiz.
Bende Tahir Başkan’ı çok başarılı buluyorum, sadece altyapı yatırımları değil bununla birlikte şehri cazibe merkezi haline getirmek için sosyal tabanlı yatırımları da en başarılı şekilde yapmıştır. Bu nedenle teşekkür ederim.”
…………….
Biz bizi seven sevmeyen tüm iyi niyetli hassas duygusal ve dikkatli okurlarımıza bir kez daha yürekten tüm samimiyetimizle teşekkür ediyor saygılar sunuyoruz,
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sadece TEDES bölgesinde ayağımızı gazdan çekip sonra yine bildiğimizi okumadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.