Geçen hafta Ankara’da ailece Enerji Bakanımız Taner Yıldız Bey’in oğlunun evlenme merasiminde idik. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı düğün ATO Kongre Merkezinde yapıldı.
Bu seçkin düğüne Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Meclis Başkanımız yanında, çok sayıda milletvekili, bürokrat, akraba, eş dost olmak üzere her kesimden insanımız katıldı, “İŞTE DEVLET BU” dedirtti.
Melih Gökçek Bey’in kıydığı nikâhın şahitliğini devletimizin tavanı Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakanımız yaptı. Salona protokolden önce Cemil Çiçek, ardından Başbakanımız girdi.
Tören başlamadan Cumhurbaşkanımızın nikâha gelmeyeceği beklentisi vardı. Tören Serdal Bey’in güzel sunumları ile başladı. On dakika sonra salonun bize göre sağ tarafında bir hareketlenme görüldü, ardından Reis-i Cumhur ve Hanımefendi içeri alındı.
Salonda herkes ayakta, karşılıklı selamlaşmalar ve tokalaşmalar. Bu arada nikâhı kıymakla görevli Melih Gökçek’ e fazlaca iltifat olmadığı görüldü.
Melih Başkanın fazla detaya girmeden nikâh şahitlerini sade bir dille davet etmesi de sanki devletin tavrını açıkça ortaya koyuyordu.
Görülen o ki, Melih Başkan gözen düşmüş. Durumu beraber oturduğumuz başka şehirden milletvekili beyefendiye sorduğumda “Gereği yokken savaşı Melih Başkan başlattı” dedi.
Kültürümüzün en anlamlı bölümü bu ki; düğünde, ölümde, mübarek yolculuklarda hep beraber, ele ele oluruz. Bu güzel nikâhta böyle oldu. Devlet şatafatsız, sade ancak anlamlı bir törende el ele idi.
Bizim tabirimizle kız ve oğlan tarafından yüzlerce kişinin katıldığı nikâhın özelliği, kabulden itibaren ortama insani sıcaklığın yansıması idi. Dünürlerin sade bir törenle misafirleri karşılaması, ikramları sadeliği, sonunda muhabbetle ve çam fidanları ile uğurlanmamız güzeldi.
Bir bakan da olsa Ankara Ticaret Odası salonunda yapılan bu törende Taner Yıldız özel tercihini sadelikten yana kullanarak “İŞTE ADAM BU” dedirtti.
Nikâhta tek konuşmayı yapan Reis-i Cumhur, Cemil Çiçek’ten de destek alarak, artık üç sayısının az olduğunu bildirimle, doktor olan gelin hanımdan beş çocukta ısrar etmesi anlamlı bulundu ve alkışlarla desteklendi.
Bazen sırf gösteriş olsun diye yapılan sünnet ve evlenme merasimlerinde yapılan masrafa ve israfa karşı konuşmadan, yazmadan anlaşılacak o kadar çok şey var ki söylenecek tek şey
GÖRGÜ BU OLSA GEREK.
Anamın çok güzel bir sözünü de yazmadan geçemeyeceğim.
“OĞLUM, GÖRGÜ ÖLÇÜDÜR”
Görgüden ve ölçüden yana olanlara saygı ve muhabbetle