Allah’ıma şükürler olsun ki dün bir yaşıma daha girdim. Yeni bir duyum ile kendimin bilinmeyen dahası kendimin de bilmediğim bir yönünü öğrenmiş oldum.
Malum dün “MHP’yi bilmem ama ülkücüler kıpır kıpır” diye son derece iyi niyetli bir yazı yazmaya çalıştım.
MHP camiasından seven hatta sevdiğini tahmin ettiğim birçok dostumuzdan, okurumuzdan hep olumlu tepkiler aldık. Yalnııııız sabah ilk gelen telefonlardan biri moralimi bozmadı dersek yalan söylemiş oluruz.
Şehrimizde başarılı sanayici bir abimiz aradı. Kendisi ile altı ayda bir araya gelirsek geliriz. Ama ne zaman bir araya gelsek o görüşmedeki en büyük özellik samimiyettir. Bu abimizin bence en büyük farklılıklarından birisi de Konyalı olmamasıdır. Ama artık bizden biri. Çünkü sadece iş sektöründeki başarısı ile aramızda değil Türkiye çapında çok önem bir STK’da da var oluşu ile zaten kendisini şehre kabul ettirmiş durumdadır.
Neyse bu abimiz aradı. Selam sabahtan sonra çok acıda olsa özetle şunları diyordu;
“Uğur’cum bugünkü yazın için çok teşekkür ederim. Biliyorsun benim siyasetle bir alakam yok. MHP ile ise hiçbir alakam yok. Ama bugünkü yazın özellikle de MHP ile ilgili sert yazı yazmadığın için sana teşekkür ediyorum. Çünkü bunu çoktandır sana söylemek istiyordum. MHP ile ilgili yazılarında yorumlarında sivri dil kullanma, hatta iyi ve övücü yazı yazarsan sevinirim. Çünkü seni gerçekten Allah rızası için seviyorum. Gazeteciliğini heyecanını takdir ediyorum. Bir dostumla sohbette senin ismin geçti. Birden tepki gösterdi. “O MHP düşmanı. Onun yüzünden gazetenin aboneliğini iptal ettirdim” deyiverdi. Her ne kadar seni tanıdığım kadarı ile anlatmaya çalışsam da bu iş adamımız seni MHP düşmanı olarak tanıyor. Allah var o gün senin adına çok üzüldüm. İşte bugün de (dün) MHP ile ilgili güzel yazın için çok sevindim”…
………
Bu abimizden Allah bir değil bin kere razı olsun.
El elin aynası diye niye demişler?
Bizi gerçekten tanımayanlar gün geldi her türlü “düşmanlık” ile karalamaya çalıştılar. Ama bunların hiç biri karşımıza direk geçip içinden geçeni yüzümüze yüksek sesle söylemedi.
40 yıllık gazetecilik hayatımızda siyaset cenahında CHP düşmanı olduk, SP ve FP’de sadece belli bir kesim tarafından en büyük ve tek suçumuz “O MHP’li” denilerek devre dışı bırakılmaya çalışıldık, mesela Ak parti iktidarlarında bir ara “AK Parti’ye muhalefet yapıyor” diye resmen il yönetiminde gündeme getirildik. Gibi… gibi…
Bilmeyenlere tanımayanlara bir kez daha kısa ve öz olarak şunu ifade edelim.
Bir gazeteci ve basın mensubu olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin, Devletin, hukukun tanıdığı hiçbir partiye “düşman” olmadık.
Siyaset arenasında 7 yıl TBMM muhabirliği, Başbakanlık Muhabirliği ve Cumhurbaşkanlığı muhabirlikleri yaptık.
Ama derin ya da çooook derin devletin tüm birimleri ile gazeteci olarak görüşmeler yaptık, dostluklar kurduk.
Kimse kusura bakmasın ama biz devletin tanıdığı hiçbir siyasetçi ya da siyasi partiye düşman olmayacak kadar da akıllıyız.
Haaa bilmeyerek birilerine hizmet ettik midir? EVET olabilir.
Bu hizmetin(!) karşılığında para mı aldık? Hayır. Asla
Mükâfatlandırıldık mı? Allah korusun haaaaşa.
Bir yerlere mi getirildik? Geldiğimiz yer Allah’a şükürler olsun ki ortada.
…..
Şunu demek istiyoruz biz kimseye düşman olmadık bile bile düşmanlık yapmadık.
Haaa bundan sonra yapar mıyız?
Biz yapacak olsak bile Cenab-ı Allah’ım bu fırsatı bize vermesin ama.
Dün böyle bir yoruma üzüldüm. Sonra sonra da “salla gitsin oğlum Uğur. İnsanlar senin için böyle desinler ki sen kendine düşen dersi çıkar. Sende bazı günahlarından kurtul.”
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Vebal çok ağır bir yüktür. Kalkamazsan altında, ezilirsin...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Demiryolu Caddesinde trafik sorununa bir el atıldığı zaman daha iyi ADAM oluruz