TARİHE YOLCULUK (314)
LOKMAN KUZU: “Altyapı olarak şehir problemlerini halletmişler. Yollar çok geniş. Evlerin hepsi merkezi ısıtma ile ısınıyor. Her an sıcak su mevcut. Belediye otobüsleri elektrikli çalışıyor.”
Seyahatı seven bir insanım.
Bir gazeteci olarak Avrupa’yı, Balkanları ve Anadolu’nun hemen hemen bütün şehirlerini gezme imkânı buldum. Ben seyahat etmeye, gazetecilik yıllarımda Konya’nın ilçelerinden başladım. Daha önce Nuri Kadayıfçılar isminde arkadaşımın babasının 302 otobüsü vardı. Özkaymak Turizm’de şehirlerarası çalışıyordu. 1980’lerde muavin olarak çalışmaya başladım. Bu arada bir çok macera da yaşadım. Bu sayede Türkiye’nin büyükşehirlerini (İstanbul, Ankara, İzmir) gördüm. 1987’den itibaren de Gözyaşı Geceleri’yle Anadolu’yu karış karış gezdik. Daha sonra 1989’da Almanya, 2003’de Hollanda, Belçika ve Fransa ile Avusturya’yı gezme ve görme imkânım oldu. KOMBASSAN Holding sayesinde Romanya’yı gezdim. Balkan Evi sayesinde de Balkanlara doğru (Kosova ve Makedonya) bir hafta seyahat ettim.
Geçtiğimiz Çarşamba günü de Ankara’ya bir seyahatimiz oldu. Karapınar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hikmet Peker’in öncülüğünde ve Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ve üyeleriyle birlikte Konya/Karapınar doğumlu hemşehrimiz TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü Genel Müdürü Doç. Dr. Lokman Kuzu’nun daveti üzerine ülkemizin uzayla ilgili çalışmalarını yakından gördük.
Lokman Bey, matbaadan henüz yeni çıkan ikinci kitabı “Bir Mühendisin Seyahat Notları” adlı kitabını bize, makamında imzalayarak hediye etti. O eserden siz kıymetli okurlarıma ilginç notlar aktararak kitabı değerlendirmeye çalışacağım. Kitabın Takdim yazısını Gazeteci-Yazar Hikmet Peker kaleme almış. Lokman Bey, babası Hasan Kuzu’nun Konya firmalarında şehirlerarası otobüs şoförü olarak çalıştığı için benim gibi Anadolu’nun büyükşehirlerini gezeme ve görme fırsatının olduğunu, çalışma hayatında da dünyanın birçok ülkesine gittiğini eserin Önsöz’ünde ifade ediyor.
Kütüphanemde pek çok sayıda seyahatname kitabı var. Bu eserleri zevkle okudum ve okumaya da devam ediyorum. Okurken de büyük bir keyif aldığımı belirtmeliyim. ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunu olan Lokman Bey, benim Konya Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Elektronik Bölümü mezunu olduğumu bu satırları okuduğu zaman öğrenecek. Lokman Bey, seyahat notlarına Özbekistan’dan başlıyor. Temizlik noktasında sıkıntılar yaşadığını ve Özbeklerin yemeği elle yediklerini fakat ellerini yıkamadıklarını belirterek “Lokantalarda el yıkamadan çıkıyoruz. Yıkayacak yer yok” diyor. Özbekistan’da 1997’de en lüks yaşayan bir ailenin aylık harcamasını 250 dolar olduğunu kaydeden yazar, “Altyapı olarak şehir problemlerini halletmişler. Yollar çok geniş. Evlerin hepsi merkezi ısıtma ile ısınıyor. Heran sıcak su mevcut. Belediye otobüsleri elektrikli çalışıyor. Zaten benzin çok ucuz. Özbekistan altın rezervi olarak en zengin devletmiş. Burada ilginç bulduğum şeylerden biri de çoluk çocuk, genç, yetişkin ve ihtiyar her yaş grubundan insanlarda altın dişer olması.
Burada içkiyi çok seviyorlar. Hatta çok ilginç içki sofrasından kalkarken bile yemek duası yapılıyor. Rüşvet müthiş yaygın. Sudan bahanelerle arabamızı durdurup polisler rüşvet istiyor.”
2006’daki Hacc Notları’nda, “Bu Arapların tarihe saygıları yok. Ne varsa hepsini yok etmişler, yenisini yapmışlar. Bu düşmanlık birilerinin düşündüğü gibi sadece Osmanlı’ya değil, kendi tarihlerine de öyleler” diyen yazar, Medine’de “İnsanlar yerlere rahat tükürebiliyor, trafik canavarları ortalıkta geziyor” diye not düşmüş.
Las Vegas Gezi Notlarında, namazdan sonra kendilerini kahvaltıya davet eden Afganlı bir erkek kardeşin Las Vegas’la ilgili tesbiti ise şöyle: “Kardeş, senin memleketinde kumar yok mu, zina yok mu? Sadece alenen yapılmadığı için sen bilmiyorsun. Ama günah burada olduğu gibi her yerde var. Burası alenen işliyor, sizin orada gizli işleniyor.”
“San Francisko’da bir caddenin ismi Turk Street. Ancak New York’lu bir avukatın isminden geiyor. Frank Turk. 1849’da San Francisko Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış” diyen yazar, San Francisko ve çevresinin dünyanın teknolojik merkezi olduğunu bize haber veriyor. Google, İntel, IBM ve Yahoo gibi pek çok ünlü firmalarin fabrikaları, ofisleri ve merkezlerinin San Francisko’da olduğunu söylüyor.
Çimke Yayınlarından çıkan kitap 284 sayfadan oluşuyor. Bütün kitabevlerinde bulabilirsiniz.
PAZARTESİ: TÜBİTAK Uzay Araştırma Enstitüsü.