İnsanlar değerli işler yaparak değer bulurlar. Allahü Teâlâ, sevdiği kişileri sevgili kulları ile meşgul eder. Allah’ı hatırlamaya vesîle olan bu sevgili kulları azamî derecede ziyaret etme çabası gösterilmelidir. Hamdolsun bu hafta, Ankara-Çamlıdere ilçesinde medfûn olan sahabeden Ali Semerkandî ve Bolu-Abant mevliinde medfûn olan evliyadan Hayreddîn Tokadî’yi ziyaret etme nasip oldu. Bu vesîle ile bu iki mübarek şahsiyeti kısaca tanıtmakta fayda mülahaza ediyorum.
Ali Semerkandî, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde. 1320 (H.720) senesinde İsfehan'da doğdu. Babasının ismi Yahyâ olup, hazret-i Ömer'e dayanır. Tefsîr, hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde pek yüksek derecelere kavuştu. Mekke-i mükerreme, Medîne-i münevvere, Şam, Kudüs, Irak, Semerkand, Çamlıdere gibi pekçok beldelerde İslâmiyeti öğretmek ve irşadda bulunmak için dolaştı. Ali Semerkandî, tahsîlini tamamladıktan sonra, Mekke-i mükerremeye gitti. Kâbe-i muazzamada yıllarca imâmlık yaptı.
Ali Semerkandî, bugünkü Ankara'nın Çamlıdere havâlisine geldi. Çamlıdere'ye bir derviş kıyâfetinde gelen Ali Semerkandî, oradaki insanların çok fakir olduğunu görerek, işâret buyurulan yerin burası olduğunu mânevî keşf ile anladı.
Yaz mevsiminde, kadınlar tarlada ekin biçiyorlardı. Oralarda sığır otlatan Ali Semerkandî, namaz vakti girdiği hâlde abdest tâzeleyecek bir su bulamadı. Âsâsını yere vurarak; "Çık, yâ mübârek!" deyince, yerden gövde kalınlığında bir su çıktı. O târihlerde Osmanlı pâyitahtı olan Bursa'da bir çekirge âfeti oldu. Her tarafı çekirge kaplamış, mahsûlleri ve çiçekleri harap etmişti. Bu âfetten kurtulmak için, zamânın zirâatçılarından çâre soruldu. Yapılan bütün araştırmalardan bir netice alınamayınca, âlimlere ve velîlere haber gönderildi. Bu çekirge âfetinden kurtulma çâresinin ne olduğu soruldu. Bu haber, Çamlıdere'de yaşayan Ali Semerkandî'ye de ulaştı. Ali Semerkandî hazretleri, dağda asâsıyla çıkardığı sığırcık suyundan bir mikdâr Bursa'ya gönderdi. Bu suyu, zarar veren haşerâtın bulunduğu bölgeye dökmelerini tenbih etti. Suyu Bursa'ya götürdüler. Çekirge âfetinin bulunduğu bölgelere azar azar döktüler, çok kısa bir zaman içinde çekirgeler kayboldu. Bir rivayete göre kaplara konulup, ağaçlara asıldı. Bu su; hâlen Çamlıdere'nin kuzeyinde, Gerede'nin doğusunda, Karabük- Eskipazar ilçesi Şıhlar köyünde bulunmaktadır. Nitekim Kocaeli Belediye ve Üniversitesi'nin düzenlediği bir sempozyumda bir akademisyenin bu su hakkında bildiri sunduğuna şahit oldum. Ali Semerkandî, 1457 târihinde Çamlıdere'de vefât etti.
Hayreddin Tokadi ise, Tokat’ta doğmuştur. Çelebi Halife Cemâleddîn-i Halveti’ye Tokat’ta iken intisap etmiş, Amasya'da talebeliğine devam etmiş ve mürşidinin emri ile İstanbul'a gitmiştir. II. Bayezid Amasya'da vali iken Hayreddin-i Tokadi ile tanışmışlar, sultan olduktan sonra kendisiyle İstanbul'daki Sünbül Efendi (Çelebi Halife Cemaleddin'nin halifesi) dergahında görüşmüş ve halvete girmişlerdir. Yetiştirdiği birçok önemli kişiden biri, Kastamonu'lu Şaban-ı Velî 'dir. Hayreddîn Tokadî, 1535’de Bolu’da vefat etmiştir. Türbe ve dergahı, Bolu’da Abant Gölü girişi karşısındaki tepede bulunmaktadır.
Allahü Teâlâ, bizleri sevgisiyle, sevdiklerinin sevgisiyle ve kendisine yaklaştıracak amellerin sevgisiyle rızıklandırsın.