TARİHE YOLCULUK (175)
Konya’da kurulması fikrini kamuoyuyla paylaştığım “Bisikletli Mahalle” projesine, Büyükşehir Belediyesi öncülük edebilir. Konya, numune olabilecek böyle bir projeyi hayata geçirdiği taktirde bundan turizm açısından da büyük gelir elde edecektir. Bu mahallede tek katlı eski Konya evleri de yer almalı.
Avrupa ülkelerini gezmiş ve görmüş bir insan olarak ifade ediyorum ki, Türkiye’de ve Konya’da bisiklete binme ve kullanma kültürümüz ne yazık ki Avrupa insanı kadar gelişmiş değil.
Bu yazımda akıllı ve insansı robotları yazacaktım. “Konya Bisikletli Mahalle kurabilir” başlıklı yazım, çok kıymetli okurlarımız tarafından beğenildiği için bu “Bisikletli Mahalle” projesini biraz açmamı istediler. Yazımın bu kadar beğenileceğini doğrusu hiç beklemiyordum. Mademki bu fikrimiz pek değerli okuyucularım ve velesbit sever Konyalı hemşehrilerimiz tarafından beğenildi; o vakit, konuyu biraz açmakta fayda var.
Konya Büyükşehir Belediyesi dâhil bu güzel şehri yönetenlerin de dikkatine sunmak açısından yararlı olacağı da öngörerek Konya’nın çözüm bekleyen sorunları arasında ilk sırada yer alan hava kirliliği, çevre ve gürültü kirliliğini azaltmaya belki çözüm olabilir diye düşünmüştüm.
Hollanda Amsterdam’ı gezerken ve Almanya’da 1,5 ay kaldığım kasabadaki üniversite öğrencilerinin, banliyö dediğimiz tren istasyonuna bisikletleriyle geldiklerine şahit oldum. O kasabanın belediye başkanı bu istasyona gayet güzel, düzenli ve büyük bir bisiklet koyma yerleri de yapmış. Bu bisiklet koyma yeri 200 bisikleti alabilecek kapasiteye sahipti. Üniversite öğrencileri, 50 km. mesafedeki 500 bin nüfuslu ilçede bulunan üniversiteye gidiş-gelişlerinde ulaşım aracı olarak bisikleti ve banliyö trenini kullanıyorlardı. Bu, benim çok dikkatimi çekmişti. 2003 yılında şahit olduğum bu olay beni oldukça düşündürmüştü. Bisiklet ve “Bisikletli Mahalle” üzerine biraz yoğunlaştım. Almanya’nın en büyük eyaletlerinden Franfurt’ta ve Başkent Berlin’de ise, istisnasız üniversite ve diğer lise öğrencileri, okullarına gitmek için ulaşım aracı olarak bisikleti tercih ettiklerine şahit oldum. Almanya’nın kasaba ve köylerinde dahi bisiklet yolları vardı. Hollanda ise, ünlü lâle ve peynirlerinden ayrı olarak bisiklet yollarıyla da biliniyor ve tanınıyordu. Avrupa’nın hemen hemen belli başlı ülkelerinde ulaşım aracı sayıldığından bisiklet yollarında ve özellikle kavşaklarda bisiklet sürücülerin daha rahat geçişlerini sağlamak adına onlar için ayrı büyük trafik lambalarının altında küçük trafik lambaları yapıldığını da gördük. Bisikletlerin geçişi sırasında diğer araçlar ve yayalara kırmızı ışık yanıyordu.
KONYA’YA NUMUNE OLABİLECEK PROJE
En fazla üç katlı binaların yer alacağı ve eski Konya’yı da andıracak bir yapılaşmayla birlikte oluşturulacak olan bu mahallede, ulaşım vasıtası olarak sadece iki-üç ve dört tekerlekli akıllı, elektrikli ve insan gücüne dayalı bisikletler yer alacak.
Bisikletin Başkenti Konya, numune olabilecek böyle bir projeyi hayata geçirdiği vakit bundan turizm açısından da büyük gelir elde edecektir. Bu mahallede tek katlı eski Konya evleri de yer alacak. Hayal dünyamızı daha geniş tutacak olursak bu mahallenin etrafını Konya surlarıyla da çevirerek Türkiye Selçuklularının yaşantısı ve kültürünü de yansıtacak arasta, mescid ve diğer sosyal mekânlar da düşünülebilir.
Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı’na bağlı birimler aracılığı ile yapılacak bir araştırmayla, bu konuda halkın nabzı yoklanabilir. Bisikleti seven ve bisiklet kültürüne aşina aileler seçilerek bu mahallede iskâna tâbî tutulabilirler. Bu mahallede Konya ve Selçuklu kültürünü tanıtıcı faaliyetlere de yer verilmesi gerekiyor.
Konya’nın yemek kültürü, giyim kuşam kültürü, komşuluk kültürü, dini inanç kültürü ve tasavvuf geleneği de dahil olmak üzere dört dörtlük geleneksel bir “Tarım Müzesi” de bu mahallede yer alması gerekir diye düşünüyorum.
Bütün bunların olması ve gerçekleşmesi için hayallerimizi ve ellerimizi birleştirerek bir ve beraber aynı noktaya doğru gücümüzü sevkettiğimiz taktirde; “Bisikletli Mahalle” hayalimiz neden gerçek olmasın ki. Konya’nın alt yapısı buna müsait.
Ben, kendi düşüncelerimi, fikrimi ve 1990’larda kurduğum hayalimi kamuoyuyla paylaştım. Bunun öncülüğünü kim yaparsa yapsın kabulümdür, yürekten destek verir ve ayakta alkışlarım.
YARIN: Dördüncü Sanayi Devrimi robotlarla geliyor.