Basından: “Hollanda’da aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders liderliğindeki PVV, program taslağında ülkedeki camileri kapatmayı, Kur'an-ı Kerim'i yasaklamayı ve sığınmacılara verilen oturma izinlerini iptal etmeyi vaat etti.”
Sorsanız, demokrasiyi ve insan haklarını kimseye bırakmazlar. Güya bu Avrupalılar medeni insanlar. Bu medeni (!) insanlar kendilerinin dışında başka bir inanca hak tanımıyorlar. Yıllarca Avrupa Birliği kapısında beklettiler. Avrupa Birliğini hak etmediğimizden değil, Müslüman olduğumuz için kabul etmediler. Şimdilerde yeni-yeni bunu itiraf etmeye de başladılar. “Bin sene de bekleseniz Müslüman olduğunuz için sizi istemiyoruz” diyorlar.
Bunlar Hollandalı. Bunların söylemleri kendilerine göre haklı da olabilir. Yaşı müsait olanlar bu söylemlerin uygulamasını bu vatanda yaşamadı mı? Kur’an okumak yasaklanmadı mı? Camilerimiz ahıra çevrilmedi mi? Kadınların çarşafları yırtılmadı mı? Babalarımızın dedelerimizin şalvarları, namaz başlıkları yırtılmadı mı? Bunları yapanlar Hollandalı da değillerdi. Bu söylemler bize hiç de yabancı gelmedi.
60 darbesini Adana’da yaşadım. O yıllarda çocuktum. Yoklukların yaşandığı o yıllarda geçim derdinden Adana’ya hicret etmiştik Maraş’tan. O yıllarda memleketimizde kadınların geleneksel giysisi çarşaftı. Anacığım da çarşaf giyerdi. Çarşıya gittiğimizde mahallemizden bir amca bize doğru gelirken anamın, babamın arkasına saklandığını bugün gibi hatırlıyorum. Çünkü komşumuz resmi elbise giyerdi. Apoletli, şapkalıydı. Zabıta mıydı, ormancımıydı bilmiyorum. Anam peçenin arkasından tanımadığı için gelen kişinin çarşafını yırtacağını sanmıştı. Hollandalıların yaptığı çok mu arkadaş? Çarşaf yırtanlar Hollandalı değildi. Türbanlı genç kızlarımızı üniversitelerden saçlarından sürükleyerek atanlar da Hollandalı değildi. Peki kimdi öyleyse onlar? Bu milletten ne istemiş olabilirler sizce?
Fransızlar Maraş’ı işgal ettiğinde Fransız devriyeler de bacılarımızın, analarımızın çarşafıyla, başörtüsü ile uğraşmışlardı. Onların tohumu belli. Onları yadırgamıyoruz kızsak da. Ama bizimkilere ne demeli? Yoksa onların da tohumlarında bir pislik mi var? Yıllarca gayri Müslim azınlıklarla bir arada yaşayan ecdadımız kimin inancını yasaklamış. Kimin tavuğuna “Kışt” demiş. Kimin çanına ot tıkamış. Müslümanlar seferden sefere koşarken dünyanın tadını onlar çıkarmışlar. En güzel konaklarda onlar oturmuş. En çok parayı onlar kazanmış. Malları ellerinden mi alınmış? Kiliselerinin kapısına kilit mi vurulmuş?
Dünya durdukça bu savaş devam edecek. Bu savaş Haç’la Hilal’in savaşı. Müslümanlar bir kere daha ayağa kalkarsa neler olacağını onlar biliyor. O nedenle Müslümanların ayağını kaydırmak için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar. Yalanlarla, iftiralarla, fitnelerle Müslümanları birbirine düşman ediyorlar, etmeye çalışıyorlar. Müslümanlar uyanık olmak zorunda. Müslümanlar hep teyakkuzda olmak zorunda.
Allah, Müslümanlara düşman olanlara uyuz versin tırnak vermesin.
İçimizdeki Hollandalılara da dikkat.