Konya, Dedeoğlu ailesinden yedi kişinin katledilme şokunu yaşıyor. 30 Temmuz 2021 Cuma günü saat 19:00 sularında Merkez Meram ilçesinde meydana gelen elim olay sonrasında, soruşturma, tahkikat ve gözaltı işlemleri sürüyor.
Yetkililerin açıklamalarına göre de, failin yakalanması an meselesi…
Hayatını kaybedenlere Rabbimden rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.
Acı bir olay.
Üzüntü verici bir olay!
Önemli olan infial yaratan bu olayın, sakin bir şekilde çözüme kavuşması, suçu işleyenlerin ve diğer sebep olanların adalete teslim edilmesidir.
Önemli olan, şehir olarak bize yakışanın yapılmasıdır!
Taşkınlıklardan uzak duran,
Galeyana gelmeyen,
Olayların büyümesine meydan verecek davranışların önüne geçebilen bir olgunluk.
İtidalli olmak bunu gerektirir.
Ve şehrimiz kendisine yakışanı yapıyor! İtidalli bir duruş sergiliyor…
*****
İtidal, sükunettir!
İtidal hoşgörüdür!
İtidal ölçülü davranıştır!
İtidal soğukkanlılıktır!
Aşırı hal ve hareketlerden kaçınmaktır!
İtidal, kuru gürültüye pabuç bırakmamaktır!
Yangına körükle gitmemektir!
Kaldı ki bu şehir Mevlânâ diyarıdır.
Hoşgörünün şehridir.
Huzur şehri olarak tanınır ve bilinir.
Biraz sükunet, biraz itidal ve en önemlisi hoşgörü en zor meseleleri çözer bu şehirde.
Tansiyonu düşürecek olanlar budur.
Sisleri dağıtacak olanlarda…
*****
Hz. Mevlana, “hoşgörüde deniz gibi ol” diyor.
Deniz gibi olmak ne midir?
Deniz sığ değildir.
Deniz olaylara yüzeyden bakmaz!
Deniz derin bakar, derinlemesine bakar!
Yüzeyden bakanlara, aldırmaz itibar etmez!
Hoşgörü de deniz gibi olabilmek, bir meseleyi, bir konuyu, bir olayı kestirip atmak değildir.
Anlamadan, dinlemeden karar vermek değildir.
Bu şehir sevgi ve hoşgörü şehridir.
Hoşgörü şehri olmak, bu şehrin özünde ve mayasında mevcuttur...
*****
Konya bir Başkenttir.
Başkent demek, görmediği fırtına kalmamış şehir demektir.
Birçok zor meseleyi uhulutle ve suhuletle yani sessiz ve sakin bir şekilde, yumuşaklıkla çözmüş, olabilecek hadise ve olayların önüne geçmiş şehir demektir…
Yüzyıllar boyunca, dünyanın ve Anadolu’nun her köşesinden gelen insanlar bu şehirde kardeş oldular, kardeşçe yaşadılar ve kardeşçe yaşamaya devam ediyorlar!
Hz. Mevlânâ’nın gel çağrısına uyanlar asırlardır gelip gidiyor, kalıyor, yerleşiyorlar.
Hem öyle ki;
Haldaş oluyor,
Yoldaş oluyor,
Sırdaş oluyor,
Kardeş oluyorlar bu şehirde!
*****
Yine Hz. Mevlânâ, “Ömrümün özeti şu üç sözden ibarettir. Hamdım, piştim, yandım” demiyor mu?
Bu şehir, ham sözlere, çiğ sözlere dönüp bakmadı. Çiğlik yapanları hoş karşılamadı. İnsanları galeyana getirmeye kalkanların peşinden koşmadı.
Kem sözlerden, çiğ sözlerden imtina etti, uzak durdu!
Bir olmayı, birlikte olmayı, dost olmayı, kardeş olmayı ön planda tuttu.
Nahoş hareketlere destek vermedi.
İtidal dedi…
İtidal noktasında durdu…
Olgunluğunu, sakinliğini ve sükûnetini göstermekten geri durmadı.
Şu anda da sergilediği duruş, durduğu nokta aynı yer!
Haktan, hukuktan, adaletten ve kardeşlikten yana olan bir duruş…