9. Geleneksel Mevlana Şiir Şöleni, Karatay Belediyesi ve TYB Konya işbirliğiyle Mevlana Gül Bahçesi’nde gerçekleştirildi. Organizasyondaki düzensizlikler, Bosna’dan gelen milli şaire ve ülkemizden gelen şairlere şehrimiz adına bir mahcubiyet yaşattı
Türkiye Yazarlar Birliği ve Karatay Belediyesi işbirliği ile düzenlenen 9. Geleneksel Mevlana Şiir Şöleni Mevlana Gül Bahçesi Açık Sema alanında yapıldı. Törene Konya Milletvekili Ahmet Sorgun ve Karatay Belediyesi Başkan vekili, İl Kültür Müdürü Abdüssettar Yarar, Konya eski milletvekili Mustafa Kabakçı gibi az sayıda protokol katıldı. Gözler başka isimleri aramadı değil, ama gecenin geç saati olsa da şehrimiz adına koşturmaca içinde olduklarını bildiğimiz için bu düşüncemizi hemen kovduk usumuzdan.
Bosna Hersek Milli Şairi Cemalettin’in Latiç’in onur konuğu olduğu şölene birbirinden değerli ulusal ve Konyalı şairler katıldı. Törene katılan dinleyicilere bir de şölende şiir okuyan şairlerin şiirlerinden oluşan bir seçki dağıtıldı. Şölene şu isimler katıldı: Katılımcı Şairler: Onur konuğu Cemalettin LATİÇ (Bosna Hersek Milli Şairi), Ahmet AKA, Ahmet EFE, Ahmet KOT, Emre ÖZTÜRK, Hasan BOZDAŞ, Hasan Hüseyin ÇAĞIRAN, Hatice Toprak ÇEVİK, Hüseyin ATLANSOY, M. Ali KÖSEOĞLU, Mustafa ÖZÇELİK, Nurullah GENÇ, Osman ÖZBAHÇE, Özcan ÜNLÜ, Şaban Halis ÇALIŞ, Şener İŞLEYEN.
Onur konuğu Prof. Dr. Cemalettin Latiç yaptığı kısa ama samimi konuşmasında, Türkiye’yi ağabey olarak gördüklerini, fakat ağabeylerinin kendileriyle pek fazla ilgilenmediğinden kırgın olduklarını, Batıda İslam’ın yayılması için el ele bir şeyler yapabileceklerini söyledi. O an içimden ‘Ah Cemalettin Beyciğim biz ne derece ya da ne derece uygun yaşıyoruz ki, önce biz kendimiz burada İslamı bir güzel yaşayalım da sıra size gelsin’ dedim.
TYB Konya Şubesi ve Karatay Belediyesi yazık ki şölen organizasyonunu layıkıyla gerçekleştiremediler. Ben, ‘ zaten fazla kişi gelmez, bu yeterli’ denilerek yer düzenlemesi ve ayrılan alanın küçüklüğü de göz önünde bulundurularak protokole dahi derme çatma tahtalar üzerine gelişigüzel minder konularak hazırlık yapılmadığını hissettim. Protokole ve misafir şairlere ayrılan yetersiz, özensiz ve protokol yazısının olmadığı tahta üstlerine öylesine atılmış büyüklü küçüklü minderler vardı. Gelenler de herhangi bir yazı ya da uyarı olmayınca buralara oturdular, arka taraflara geçmeleri istendiğinde tartışmalar yaşandı, arka tarafta da pek yer yoktu çünkü. Hatta Konya dışından gelen, şiir okuyacaklar arasında yer alan Hatice Toprak Çevik Hanım birkaç kez uyarıldı, kendisi izah etmesine rağmen zor durumlar yaşadı. Zeki Oğuz ve ailesi de bu karmaşadan nasibini aldı. Kalabalık bir aile efradıyla etkinliğe gelen Oğuz’un ikaz edilmesi, ailesinin biz geçelim demesine karşılık görevlinin son anda gerek yok demesi ilginç örnekler. Konya eski milletvekili Mustafa Kabakçı protokol kısmındaki karmaşadan dolayı arka tarafta oturmak istese de ön tarafta yer açıldı. Bosna Hersek’ten misafirlerimiz olan Latiç ve tercümanı da ayrı bir şekilde önlü arkalı oturmak zorunda kaldıkları için sık sık iletişim kurmakta güçlükler yaşadılar. Diğer şairlerin şiirlerini okuduğu sırada bazı izleyicilerin ellerindeki seçkiyi şairlere imzalatmaya çalışması da tepki çekti, bir süre sonra uyarı yapıldı. Halbuki daha önce bu ikaz yapılabilirdi. Şiir severlerin sevdikleri şairlere kitap imzalatmak istemesi normaldi, bununla ilgili bir organize ve ikaz baştan yapılabilirdi. Tabi küçük çocukların dahi belki de ailelerinin teşvikiyle, belki de hiç tanımadıkları Latiç’e ellerindeki seçkileri imzalatmaya çalışmaları samimi gelmedi bize, ama şiir okuyanlara da konuklara da saygısızlıktı bu koşturmaca. Aldığımız bir diğer not da TYB Konya şubesi özel kalem sekreteri Yusuf Özdemir’in şiir okumaları esnasında da oradan oraya koşturmasıydı.
Şölene katılan şairler bir arada değil dağınık bir şekilde farklı yerlerde oturdular, çünkü kendilerine ayrılmış bir yer yoktu.
Tüm bunlar protokolden katılım daha fazla ve üst düzeyde olsaydı olur muydu, sanmıyorum. Ama kurum ve kuruluşlarımız artık şunun farkına varmalılar; Konyalı hemşerilerimiz, etkinliklere, kültürel faaliyetlere katılım sağlıyor, özellikle de bu gibi ülke çapında bilinen isimlerin katıldığı organizasyonlara. Bu yüzden hazırlığın çok daha ciddi bir şekilde yapılması gerekirdi. Katılımcılardan bazılarına da bir çift söz söylememiz gerek; Konya’daki etkinliklerin pek çoğuna da katılan Büyük Türk şiirinin daha da büyük Konyalı şairlerinden ve isimlerinden bazıları(!) Adı üstünde uluslararası da katılım olduğu için uzaklardan gelen misafirlerimiz de vardı, bir seferlik arka taraflarda oturmanız sizlerden bir şey eksiltmezdi. Evet haklısınız, organizasyonu yapanların bunları düşünmesi gerekirdi, öncelikle onların bunu düşünmesi gerekirdi, ama kültürle hele de şiirle hemhal olan kişi hassas, düşünceli ve ince davranmalıdır. Kendimizden başka kalabalık bir sayıyla aile efradımız geliyorsa, ta en baştan ailemiz arka sıraya oturmalı, ikaza mahal verilmeden. Üstelik şiir birinci derece alanınız değil, ve dahi şölende sunum yapacaklar ayakta farklı yerlerde dağınık vaziyette beklerken sizin yaklaşık on kişilik dededen çocuğa orada oturmanız ne derece uygundu, düşündüğünüzde hatalı davrandığınızı anlayacaksınız. Özellikle Hatice Toprak Çevik Hanımın yerinde olmak istemezdim doğrusu. Her halükarda organizasyonun iyi yapılamayışından bunlar.
Konumuz, bahsedeceklerimiz şiir olmalıydı, ama bakın neleri konuşmak zorunda kaldık. Umarım yetkili ve görevliler ve dahi hariçten gazel okuyanlar(!) daha uygun bir tutum sergilerler bundan sonra.
Okunan şiirler noktasında en çok Ahmet Efe’nin okuyuşu beğenildi sanırım, Efe, gerçekten başarılıydı. Elbette ki şiir yazmak ve okumak ayrı sanatlar.
9. Geleneksel Mevlana Şiir Şöleni’nin şiire olan ilgiyi arttırması, şiire gereken değerin verilerek daha güzel organizasyonlarla temsili bu minvalde hülyamız ve dileğimiz olacaktır…