İtalyan gazeteci, şâir ve yazar Edmondo de Amicis, 1874 senesinde ziyaret ettiği İstanbul’la ilgili hatıratında, Eyüp mezarlığını şöyle anlatmış:
“Ölüm tasvirini güzelleştiren ve korkmadan seyrettiren Müslüman sanatı.”
***
Birbirlerine akraba olan Hüzeyme Yeşim Koçak’ın babası ve Faruk Koçak’ın kayınpederi İsa Ruhi Bolay’ın cenazesini defnettiğimiz Musalla Kabristanı’ndaki kabir taşlarına şöyle göz gezdirdiğimde; “ölüm tasvirini güzelleştiren Müslüman sanatı” hususiyetlerini taşıyan kabir taşlarını korkmadan seyrediyorsunuz. Gözleriniz, ecdaddan günümüze kadar intikal eden nâdir mezar taşlarındaki estetiğe takılı kalınca, ister istemez ölüm tasvirinin güzelliği de kendiliğinden ortaya böylece çıkıyor.
***
Başımıza bir afet, bir musibet geldiğinde, en yakınımızda sevdiğimiz kişiler öldüğünde; “Biz Allah için teslim olmuş kullarız ve elbette biz, yine O’na döneceğiz” deriz (Bakara/156).
Sabır aslında, o belâ veya afet gelip çattığında ilk gösterdiğiniz metanet ve tevekküldür. İşte gösterdiğiniz o metanet ve sabırla; size gelip çatan ne olursa olsun Allah’ın bilgi, irade ve takdiri dâhilinde olduğunu kabulleniyorsunuz demektir. İşte o zaman Rabbimizin rahmeti ve mağfireti, o teslimiyeti gösteren kullarının üzerine oluyor.
***
İhsaniye Mahallesi’nde 1980’den önce komşumuz olan Osman Koçak amcanın oğulları Ali ve Faruk Koçak, tanıdığım en güzel insanlardı. Biz Cem 15 Apartmanın dördüncü katında, Faruk abi ve Hüzeyme Yeşim Hanımefendi de birinci katta oturuyorlardı. Vefat eden Ali abi şen şakrak ve çok cana yakındı. Kendisiyle iyi anlaşırdık. Faruk abi ise her zaman zeki, akıllı ve temkinli hareket ederdi. Hüzeyme Hanım ise, çok gayretli, vatansever ve milliyetperver bir kadın olarak apartmandaki hanımları, kadın dergileri dağıtarak bilinçlendirirdi.
İşte bu iki güzel insan, en sevdikleri olan bir insanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorlar. Hele kız çocukları babalarına daha düşkün oluyorlar. Hüzeyme Yeşim Hanımefendi ile Faruk ağabeyime sabırlar diliyorum. Hüzeyme hanım, İsa Ruhi Bolay’ın hayatta kalan tek çocuğu idi.
Muallim Mustafa Fevzi Bolay, 1930’da Hüzeyme hanım ile ikinci evliliği yapacak ve bu evlilikten Osman Faik Bolay, İsa Ruhi Bolay, Fatma Zehra (Koçak), Ayşe Sıdıka (Yağcı), Süleyman Hayri Bolay ve Mehmet Naci Bolay adlı altı çocuk dünyaya gelecekti. Hanımlarının vefat etmesinden dolayı dört evlilik yapan Mustafa Fevzi Efendi, kızı Zehra Koçak’ın evinde 27 Eylül 1981 Pazar günü gecesi Hakk’ın rahmetine kavuştu. Kabri, Musalla Kabristanı Kız kulesi civarında. Oğlu İsa Ruhi Bolay da büyük bir ihtimalle babasının yanına defnedilecek. Merhuma Allah celle celalühü’den rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Merhumu yakından tanıyan Ali Mennan Mennanoğulları, “güzel bir insandı, gönlü vatan ve millet sevgisi ile dolu, memuriyeti tertemiz, namuslu bir bürokrattı. Örnek bir insanı kaybetmenin acısını hissediyorum” diye tanıklık ediyordu.
***
Bolay ailesi, Konya’nın tanınmış köklü ailelerinden. Hacı İsa Ruhi Bolay Efendi’den tutun Konya Barosu’nun ilk avukatlarından gazeteci-yazar Mehmet Emin Bolay’a varıncaya kadar pek çok isim sayılabilir. Mehmet Emin Bolay, çıkardığı İbret Gazetesi ile Milli Mücadele’ye açıkça destek vermiştir. Akademik Sayfalar’da onunla ilgili özel sayıda çıkan şu bilgiyi de not düşelim: “Mehmet Emin Bolay’ın ve gazetesinin milli mücadeleyi desteklemesi tavrından dolayı gazetenin Bedesten içindeki merkezi basılarak yakılmış ve bu esnada gazetenin arşivi de çıkan yangında yok olmuştur. Elde bulunan 31. sayısından tek nüsha Konya Etnografya Müzesi’nde sergilenmektedir. Gazete 1920 Ekim ayında kapanmıştır.”
AZİZİM DİYOR Kİ…
“Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?...
Öleceğiz müjdeler olsun,müjdeler olsun !
Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun!”
(Necip Fâzıl Kısakürek)