Artık rahmet ayı Ramazan geldi geçti. Kimileri ahiret çantasını bu ayda bol bol azık ile doldurdu. Kimisi ise azıcık bir şeyler kattı bu çantaya, kimileri de avcunu yaladı. Ramazan-ı şerifte iftar sofraları doldu taştı. En son da kadir gecesinde camilerimiz doldu taştı.
Yalnız, Ramazan ı şerif bittikten sonra şeytan ve nefsimiz el ele vererek, bizlere camilerimizi boşaltmamız için direktifler vermeye başlayacaklar. Zaten zincirlerinden kurtulmuş olan şeytan, bütün gücüyle üzerimize abanmaya çalışacak, Ramazan boyunca kazanmış olduğumuz namazlarımızı cemaatle kılma şuurumuzu, sekteye uğratmaya çalışacak.
Şeytan aynı zamanda zincirlerinden kurtulur kurtulmaz, Ramazan bayramımızın ilk gününden itibaren, bizi camiden ve cemaatten uzak tutmaya çalışacak. “Yeterince kahroldum zaten, boşaltın camileri” diyecek. Çünkü ramazan boyunca yatsı namazları cemaatle kılındı. Zaten sahur vesilesiyle sabah namazında uyanık olan cemaat, bu vakitte de camileri doldurdu. İmamlarımız büyük bir çaba ile camilerini dolduran müminlerle beraber Ramazan-ı şerifi hakkıyla yaşama gayreti içerisinde oldular. Camilerin süsü olan cemaatin camileri doldurmasıyla herkes büyük bir feyz aldı.
Gelin Ramazandan sonra da hep beraber camilerimizi, mahzun bırakmayalım. Camilerimizi yine darülacezeye ya da emekliler lokaline döndürmeyelim. Çünkü cuma, bayram ve teravih namazlarının haricinde, normal vakit namazlarında, camilerde sadece yaşlıları görüyoruz.
Yaşlıların camiye gitmesine değil, camiyi sadece onlara bırakmaya veya camide onları yalnız bırakmaya itirazımız var. Hayır, yaşlılar eğer sürekli camilerde yalnız kalırlarsa camiyi anormal bir şekilde sahiplenerek camide çocuk ve genç görmekten bir müddet sonra rahatsız oluyorlar.
Bu arada bir de namaz memurlarından bahsediyorlar. Bunların işi gücü sadece namaz kıldırmakmış. Onun haricinde ‘vur patlasın, çal oynasın’ diyorlarmış. İzin günlerinde namaz da kılmıyorlarmış. Öyle diyorlar, görmedim. Biz yine de inanmayalım bu söylenenlere, inşallah yoktur böyle bir meslek. Eğer varsa, onlar da Ramazan-ı Şerifin bitmesiyle birlikte “Boşaltın camileri, şurada iki soluk alalım, keyfimize bakalım” derler mi acaba?