Son yıllarda Torku markasıyla gıda sektöründe önemli bir atılıma şahit olunduğunu gözlemliyoruz. Diğer yandan Konya Şeker, enerji sektöründeki yatırımlarını da hızlandırdı ve bu sektördeki başat aktörlerden biri olacağını en son kazandığı Soma B Termik Santrali ihalesinde de gösterdi.
Enerji sektörüne ilgisini ilk olarak Seyitömer santralinin özelleştirme ihalesinde 2,078 milyar dolarlık teklifiyle ortaya koyan Konya Şeker, bu ihaleden yaklaşık 2 ay sonra gerçekleştirilen ilk enerji ihalesi olan Kangal Termik Santraline 985 milyon dolarlık ihale bedeliyle en yüksek teklifi vermiş ve santrali 2013’ün Ağustos ayında devralmıştı. Yaklaşık 1,5 yıldır Kangal Termik Santralini işleten ve yaptığı revizyonla santralin üretimini yaklaşık yüzde 60 oranında arttıran Konya Şeker, enerji sektöründe büyüme arzusunu da gerçekleştirilen Yatağan ve Tunçbilek Termik Santrali ihalelerinde son noktaya kadar yarışarak göstermişti.
Soma Termik B Santrali özelleştirmesinden önce gerçekleştirilen ve 1,091 ihale bedeliyle sonuçlanan Yatağan Termik Santrali ihalesinde en yüksek teklif veren üçüncü şirket olan Konya Şeker, Tunçbilek Termik Santrali İhalesinde de 521 milyon dolar ihale bedeliyle sonuçlanan özelleştirme ihalesinde 520 milyon dolara kadar çıkmış ve o ihalede en yüksek teklifi veren ikinci şirket olmuştu.
2015 yılının ilk özelleştirme ihalesi olan Soma Termik B Santrali ihalesinde 685,5 Milyon dolarlık teklifi ile en yüksek ihale bedelini veren Konya Şeker, Kangal ve Çumra’daki termik santrallerinde sahip olduğu yaklaşık 535 megavatlık kurulu gücünü ihale sürecinin tamamlanıp Soma Termik Santralinin de bünyesine katılmasıyla birlikte yaklaşık 1525 megavata çıkaracak. Soma Termik B Santrali ile birlikte elektrik üretimini yaklaşık 2 katı daha artıran Konya Şeker, sahip olduğu kurulu güçle ülkemizdeki elektrik üretiminin tek başına yaklaşık yüzde 3,5’unu gerçekleştirecek.
Konya çiftçisinin en büyük ortaklığı olan Konya Şeker AŞ öncülüğünde başlayan bu büyüme stratejisinde bana kalırsa üç adım olmalı: Akıl, Bilgi ve Birikim. Bu birikimi şu sözlerle açıklıyor Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk: “Biz kurum olarak termik santral işletmeciliğinde 61 yıllık tecrübeye sahibiz. 1954 yılında ilk şeker üretimini gerçekleştiren Konya Şeker, işletme bünyesinde bulunan termik santralle bu fabrikanın enerji ihtiyacını da karşılamaya başlamıştı. Yani biz özelde şeker, genelde gıda sektöründe sahip olduğumuz üretim tecrübesi kadar elektrik üretiminde de aynı tecrübe ve birikime sahibiz. Yani gıda sektöründe de enerji sektöründe de 61 yıllık bir tecrübemiz var.”
Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin en büyük sorunu olan cari açıkta eneri sektörünün tuttuğu yer göz önüne alınırsa enerji alanına yapılacak her yatırımın mutlaka katlayacak şekilde bir geri dönüşü ve katma değerinin olacağı da öngörülebilir.
Yaşanan enerji açığını kapama konusunda Konya olarak gelecekte önemli roller oynamamıza yol açacak önemli yatırımlar da Konya’nın ajandasında. Bu ajandanın birincil kalemi elbette Karapınar Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi ve yapılması düşünülen Karapınar-Ayrancı Termik Santrali.
Güneş enerjisine yapılacak yatırımlarla hayata geçecek enerji endüstri Bölgesi’nin faaliyete başlaması için hâlâ epey zaman var görünüyor. Ancak Karapınar-Ayrancı Termik santrali yatırımı daha yakın vadeli ve daha kolay hayata geçirilebilecek türden.
Torku’nun gıda sektöründe kazandığı başarıyı enerji sektörüne taşıması elbette hem Türkiye’nin hem de Konya’nın önünü açacak bir potansiyeli işaret ediyor. Bu potansiyeli değerlendirecek yeterliliği haiz bir “yönetici aklın” topluluğa hakim olduğunu görmek bizi mutlu ediyor doğrusu.