Ünlü şarkıcı Şevval Sam geçtiğimiz günlerde “Bodrum’un en sevdiğim tarafı sınıf farkı çok az. İster zengin ol, ister orta halli, ister fakir, herkesin burada eğer başını soktuğu bir evi varsa, mutlaka bahçesi var iki katlı. Büyük apartmanlar gökdelenler olmadığı için herkes 3 aşağı 5 yukarı yakın koşullarda yaşıyor. Bunu çok seviyorum” ifadelerini kullandı.
İlk başta şaka yaptığını düşündüm. Çünkü böylesine bir durum anca çaka olabilir.
Neden mi? Bakıldığı zaman Bodrum’da bir lahmacun yemek isteyen vatandaş minimum bin lira bir ücret ödemesi gerekiyor.
Bir asgari ücretle ile çalışan vatandaş burada bütün ödemeleri ve harcamalarını bir kenara bırakırsa on yedi adet lahmacun yer. Evet, Şevval Hanım düşündüğümüz zaman burada bir eşitlik söz konusu olamaz.
Esnafın duyumlarına baktığımızda daha ucuza sattıklarını duyuyoruz. Bu demek ki sınıf farkının ortada olduğunun göstergesidir…
Bakıldığı zaman herkesin Bodrum’u geçtim normal şartlarda başını sokacak bir evi bile yok. Parası olan insanlar lüks otelleri mesken ediyor kendisine…
Parası olmayanlar yeni trend çadır tatili ya da uyduruk birer pansiyon. Yani Şevval Hanım’da bahsettiği gibi hayat hiçte herkese eşit davranmıyor.
Yazın başlarında fahiş fiyatlarla kendisinden söz ettiren cennetten bir köşe Bodrum’da sınıf eşitliğinden bahsetmek pek mümkün değil.
Yaz aylarında yapılan bu açıklamaların güneşin çarpması etkisi olabileceğine vermek isterim. Zira ülke gündemini az da olsa takip eden herhangi bir insanın ekonomik anlamda Türkiye’de eşitlik olmadığını bilmemesi söz konusu bile olamaz.