Güzel bir sonbahar cumartesisinde kendi kendimize siz değerli samimi okurlarımızla, biz bize sohbet edeceğiz.
MEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ
EROL BEY’E TEŞEKKÜRLER
Perşembe günü bir okurumuzun isteği ile Şeker Mahallesine yeni açılan şehit Ömer Halisdemir Caddesinin aydınlatma lambalarının yanmadığı ile ilgili bir şikayeti buradan sizlerle paylaşmıştık. Aynı gün öğle saatlerinde MEDAŞ Genel Müdürü Sayın Erol Uçmazbaş akşam lambaların yanacağını söyledi.
Ve aynı akşam Genel Müdür Erol Bey lambaların yanıp yanmadığını kontrol içip o bölgeye gitmiş. Yanan lambaları görmüş ve çektiği fotoğrafı da bizimle böyle paylaşıyordu.
Sayın Genel Müdüre ve MEDAŞ personeline, çalışanlara duyarlılıklarından dolayı hassasiyetlerinden dolayı huzurlarınızda teşekkür ederiz.
AHMET BEY NASIRIMIZA BASTI
ANCAK HAYIRLARA VESİLE OLUYOR
Bizi sevsinler sevmesinler Allah şahit şuna inanıyorum bizim okurlarımız samimidir. O anda bize tepki de verseler gün geliyor ya da gelecek hepimiz aynı noktada olacağız.
Ahmet rumuzlu okurumuz dün sabah yazmış;
“Uğur Bey siyaseten güçlü olanların hep iyi bir yerlere gelmesi için çok yazı yazdınız. Merak ettiğim için sordum siyaseten güçlü olmayıp işini iyi yapan insanların Allah rızası için hizmet vermesi ve bir yerlere gelmesi için hiç mücadele ettiniz mi? Ettiyseniz helal olsun size ama etmediyseniz vebal üzerinde olursunuz.”
Ahmet Bey, Allah sizden bir kere daha razı olsun.
Çünkü bazı şeyleri yazmamıza ve durduk yerde bizim ifade etmemiz gereken konuların açılmasına vesile oluyorsunuz.
Bir; “Siyaseten güçlü olanların hep iyi bir yerlere gelmesi için çok yazı yazdınız”…
İnanın yanılıyorsunuz. Siyasetin güçlü olanların bir yere gelmesi için yazı yazmıyorum. Sadece Cenab-ı Allah’ım beni çok sevdiği için kimin nereye geleceğini daha önceden görmeme fırsat veriyor.
Şöyle desem daha iyi anlaşılabilir diye düşünüyorum.
15 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlığı için iki aday Sayın Tahir Akyürek ve Sayın Hüseyin Üzülmez. İkisini de seviyorum ve kendilerine saygı duyuyorum.
Hüseyin Üzülmez Başkan o günlerin o dönemin her yerden güçlü efsane ismi.
Tahir Başkan ise her yerden güçsüz ve sessiz bir avukat.
Kulakları çınlasın Hüseyin Başkan bırakın Konya’yı Ankara’yı İstanbul’u zıplatıyor.
Akıllı olan güçlüyü destekleyen(!) bir an tereddüt etmeden Hüseyin Başkan’ın yanında yer alır.
Seçimlere belli bir süre kala bendenize Ankara’dan bir büyüğüm Tahir Başkan’ın başkan olacağı yönünde bir istihbarat verdi. Direkt Hüseyin Başkan’ın yanına gittim ve “Üç ay dört ay başkanım sizin yanınıza uğramayacağım. Çünkü Tahir Başkan seçilecekmiş. Onun yanına gidip geleceğim” diye söyledim. O günlerde de oysa Hüseyin Başkan ile kankayız, Tahir Başkanla “Selamünaleyküm, Aleykümselam” durumundayız.
Hüseyin abi bana kızdı, öfkelendi hatta hiç unutmuyorum şöyle bir espri yaptı “Başkan olduğum zaman seni odaya almayacağım” dedi.
……………
Bu işin daha da detayı var ama kafanızı ağrıtmayalım.
……………..
Biraz daha yakın zamana gelelim mi?
Son yerel seçimlere giriyoruz. Meram için tabir yerinde ise deve dişi gibi adaylar var. Mevcut Başkan Serdar Kalaycı’nın yeri ise garanti gibi bir şey. Güç ise her adayın arkasında cemiyetlerden tarikatlardan tutun da, Reis’in, başbakanların adamlarına kadar her adayın dosyasında referans olan olana.
Fatma Başkan da orada, arşivler orada.
Bir gün Konya’da ilk kez Fatma Toru’nun başkan adayı olma ihtimali en yüksek isim olduğunu köşemde yazdım. O gün içim gazetenin patronu bile bana kızdı. Çünkü o yazı ile pek çok ilişkiyi alt üst ediyorduk.
Sonuç mu?…
Malum, hepimizin bildiği gibi.
Ahmet Bey bu işi çok taze örneklerle daha da uzatabilirim.
Ancak bir şeyi bir kez daha açıkça yazmama vesile olduğunuz için teşekkür ediyorum tekrar altını çizerek yazıyorum, maalesef dediğiniz gibi ya da birilerinin dediği gibi ‘Siyaseten güçlü olanların hep iyi bir yerlere gelmesi için çok yazı yazmam. Bir yerlere gelebilecekler için yazdım ve yazarım inşallah’ …
İki; “siyaseten güçlü olmayıp işini iyi yapan insanların Allah rızası için hizmet vermesi ve bir yerlere gelmesi için hiç mücadele ettiniz mi?”
Ne güzel bir tespit, ağzınızdan bal damlıyor.
Bu sorunuza bir soru ile cevap verebilir miyim?
“Siyaseten güçlü olmayıp işini iyi yapan insanların Allah rızası için hizmet vermesi ve bir yerlere geldiğini bana gösterir misiniz?”
Sonra bu sorumuzu şöyle açalım.
Siyaseten güçlü olmayan insanın siyasette ne işi olabilir ki?
İşini iyi yapan, helalinden yapan, Allah rızası için yapan, Allah’tan korkan kuldan utanan, akıllı, fikirli, feraset sahibi insan siyasete girer mi?
Elbette girenler olmuştur. Ama bugün o güzel insanların ne çektiklerini ne durumda olduklarını gidin bir sorun da size anlatsınlar.
Böyle bildiğim tanıdığım insanlar sorduğu zaman ise onlara abi, kardeş, dost olarak hep şunu söylemişimdir; “Burada temiz, doğru ve dürüst olabilirsiniz. Ama o koltuğa oturduktan sonra o kartviziti aldıktan sonra eğriler doğru, doğrular eğri olmak zorundadır. Yapabilirseniz yapın. Ama bence mevcut işinizi en iyi şekilde yapın ve o işte hayırlı ise 1 numara olun.”
……………
Bugün sokağa çıkmayan, camii cemaatinin dahi tanımadığı, telefonunun çalmadığı döneminin öyle siyasetçilerini biliyorum ki daha acısını yazmak istemiyorum.
Ahmet Bey anlaştık mı?
Bu örneklerimden tatmin olabildiniz mi?
Sizlere yarın için iyi tatiller bize de iyi çalışmalar.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Onurunla yaşadığında gururunu hiçbir alçaltma incitmez.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sık sık kızdığımız, eleştirdiğimiz belediye otobüs şoförlerinin bazı tepkileri karşısında empati yapabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.