İsmini “trbzn” olarak ifade eden bir değerli okuyucum “Bir de Ensarcılardan bahsediverseniz, müteşekkir olacağız!” demişler.
Belli ki ironik bir dil kullanmış muhterem arkadaşımız. Ya da bana öyle geldi. Neden olmasın. Ensar’cılardan da bahsedebiliriz. Ancak olayın faili bir kişi iken, neden ısrarla bir kurum hedef alınmakta “Tacizci” demek yerine “Ensarcılar” denmektedir? Aslında kurum telaffuz edilmesi de gerçek niyeti ortaya koymaya yetmiyor. Kurum nezdinde, bir inancı hedefe koyuyorlar. “Niyetleri mi yargılıyorsun” demeyin sakın. Delikanlı olun ve bunun niyet okumak olmadığını itiraf edin lütfen. O kadar açık-seçik görülüyor ki, fark etmesek “Hakem gözüne gözlük” diye bağırırsınız inanın.
Olay çok vahim. Toplumda kime nasıl güveneceğimizi bilemez hale geldik. Karşımızdaki her insana da şüpheyle yaklaşmak mümkün olmadığına göre, bu işin çözümü nedir bilen varsa anlatsın. Toplumda bir yeri olan, kelli felli bir kişinin deruni dünyasının bu kadar karanlık olması akıl alır gibi değil. Ne yazık ki, hasta ruhlu insanlarla beraber yaşıyoruz.
Siyasette ve sosyal hayatımızda hiç de dürüst değiliz. Karşı tarafı suçlamak, karalamak için kelimeleri o kadar ters yüz ediyor ve sündürüyoruz ki pes doğrusu. Yalanın her türlüsü günahtır. Yaptığımız işe kutsallık atfederek, yalanı mübahlaştırmak bizi sorumluluktan kurtarmaz. Niyetiniz ne olursa olsun, yalan yalandır. Yalanın da mübah olduğu yerler yok mudur, derseniz bunlar zaten bilinen şeylerdir.
Falan milletvekilinin bacanağı uyuşturucu ile yakalanmış…
Falan partilinin oğlu adam yaralamış…
Falan milletvekilinin amcasının oğlu teröre destek vermiş.
Ensar Vakfının öğretmeni sapıklık yapmış…
Örnekleri çoğaltmak mümkün. İşlenen her türlü suç kişiyi bağlar. İlişkilendirdiğimiz kişinin, suç unsuruna dahli varsa amenna. Ama yoksa yaptığımız en basit tabirle ahlaksızlıktır.
Ensar Vakfı ilgili kişiyi koruyup kollarsa, çirkinliği yok sayarsa, o da suça iştirak etmiş demektir. Maksadım Ensar Vakfı’na avukatlık yapmak da değildir. Zaten Vakıf yöneticileri de bu konuda düşüncelerini kamuoyu ile paylaştı. Bir sapık kişinin yaptığı çirkinlik nedeniyle bir kurumu töhmet altında tutmak vicdanlarınızı yaralamayacaksa, bildiğiniz gibi devam edin.
Katillerin, gaspçıların, çocuk istismarcılarının, teröristlerin yaşama hakkını kutsamaya devam edersek, bu konuları daha çok konuşuruz. Bu konuların temelden çözümü ise iki metrelik yağlı urgan ve darağacıdır.
Dinimiz “Kısasta hayat vardır” diyorsa, doğru diyordur.