BU KAFA İLE SİZCE TRAFİK SORUNU ÇÖZÜLÜR MÜ?

Uğur Özteke

Konya’nın son dönemlerde en büyük sorunu, gündemin birinci maddesi şehir içi ulaşım çilesi…

Haaa havalar soğudukça hava kirliliği ile trafik sorunu bir gün aşağı ikinci gün yukarı oynar durur. Ama yaz günlerinde dahası yağmur, kar, buz, don olayları dahi olmadan kuru havalarda bile şehir insanı için sabahtan akşama şehrin neresinde olursanız olun trafik çilesi azalmıyor aksine çoğalıyor.

Buna karşılık yöneticilerimiz hemen Ankara’dan İstanbul’dan örnekler vererek, “Yapmayın canım İstanbul’da, Ankara’da olsak ne yapacaktık? Konya’nın bir ucundan bir ucuna boş trafikte yarım saatte gidiliyor ya”… diyorlar.

Yaaaa.

Ben olaya bakmıyorum. Ve buradan sizlerin de huzurunuzda sadece kendimin çektiği birkaç fotoğrafı paylaşmak istiyorum. Bu fotoğrafları da “Şehirdeki trafik sorununa bir dosya yapmak için değil”… Sadece ben kırmızı ışıkta dururken yanımdan kırmızı ışığa rağmen geçen plakasız ışıksız araç(!)lardan tam alt geçide girmiş iken birden frene basarak durmak zorunda kaldığımız durumdaki öfkem yüzünden cep telefonu ile çektiğimiz kareler.  

İsterseniz lafı uzatmadan şu fotoğraf karelerini küçük küçük yorumlayalım mı?

Lütfen dikkat.

Burası Genç Osman Caddesi.

Bu fotoğrafı da hafta sonu çektim. Çünkü trafik bir türlü ilerlemiyordu. Sandım ki ileride bir kaza var onun için duruyoruz. Sonra gördüm ki üç şeritli yolun en solunda kocaman dingilli bir araç. Orta şeritte üzerinde bir araç bulunmayan boş seyir halindeki bir çekici ve en sağ şeritte de kendi halinde ilerlemeye çalışan özel bir otomobil.

Bu insanlar ehliyet alırken hangi aracın hangi şeritten gitmesi gerektiği öğretiliyor değil mi?

Zaten özellikle en soldaki koca aracın sürücüsü en zor ehliyeti almış kişi. Üstelik bu araç şehir içi trafiğinde. O da yetmiyor arkadaş ilerledikçe adeta ralli yapıyor bir sağ çekiyor bir sol.

Böyle bir trafik anlayışında yol üç şeritli de olsa sizce akar mı?

Burası da okurlarımızın zaman zaman bize yolun sorunu ile ilgili olarak aktardığı cadde.

Mesela MABAZ rumuzlu okurumuz bu yol ile ilgili olarak cumartesi günü şöyle bir yorum yapıyordu;

“Bir başka konu Dedeman Otel’de gerçekleşen alış veriş festivali dolayısı ile özellikle akşam trafiğinde Sille Kavşağı Sille Yolu arası çekilmez oluyor. Birileri para kazanma derdinde iken diğer vatandaşların rahatsız olabileceğini düşünmemesi hoş değil. Özellikle yağmurda o trafikte insanlar yolda yürümek zorunda kalmıştır. İnsana biraz daha saygı.”

Bu yolu bildiniz değil mi?

Bir kez daha şöyle tarif edelim. Şehirden Sille’ye doğru giderken Dedeman Otel’in ve KOÇTAŞ’ın olduğu cadde. Yine hafta sonu çektiğim karelerden birisi. Cumartesi günü ikindi saatleri idi. İki şeritli yolda üç ayrı şeritte araç sürücüleri ilerlemeye çalışıyorlar. Düşünsenize bu yol belki şehrin binde birini bile ilgilendirmeyen bir yoldur.

(Hafta sonunda bir şeyi daha fark ettim. Eğer sürekli olursa KOÇTAŞ çok iyi bir uygulamaya geçmiş ve bu yolun üzerindeki giriş çıkışı kapatarak araç giriş çıkışını yan tarafa almış.)

Ama şehir adına anlamı ise aksine çok büyüktür.

Hani lafa geldiği zaman Konya turizm şehri ya...

Bu yolun sonunda da belki Türkiye’de ikinci bir örneği olmayan 5 bin yıllık yaşayan tarih SİLLE var ya.

İşte bu kadar önemsiz bir yol (!)

Bu şehirde yolun gidişatına göre belirlenen hız limitinde de olsanız alt geçide girecekseniz olsa ya da üst geçit için tırmanmaya hazırlansanız da bir anda paaaat diye frene basmak durumunda kalabilirsiniz. Siz alt geçit ya da üst geçitte paaat diye frene basarsanız arkadaki araçta gelir size küüüt diye vurur.            

Peki siz ya da biz mesela alt geçitte niye birden frene basıyorsunuz (Basıyoruz)?

Çok basit fotoğrafta gördüğünüz gibi alt geçit iki şerit. Sol trafik akıyor ancak sağda hurda yüklü kamyon öyle bir aşırı yükleme yapmış ki hurdalar yola dökülmüş araçtan iki kişi de aracı durdurup inmişler hurdaları bir kez daha araca atmaya çalışıyorlar.

Konuda bu kadar basit (!)

İşte bizim yollardan çok klasik bir manzara daha.

Yolun en sağı ve orta şeritte araçlar duruyor. Ama trafik durmuyor önce bir kamyonet sonra otomobil ve sonra da bisikletli arkadaş hepsini sollamayla çalışıyorlar. Peki en soldan gelmesi gerekenler ya da gelenler ne yapacak?

Ne yaparlarsa yapsınlar değil mi?

İsterseniz ölsünler…

Güzel Konya’mız Türkiye’de en çok bisikleti olan il.

Bir tanecik Konya’mız velesbit yolları ile Türkiye’nin markası.

Fotoğrafa lütfen dikkat.

Bisiklet sürücüsü arkadaş hangi şeritten nereye gidiyor?

Sizce bu arkadaş bisiklet yolu var da oradan mı gitmiyor?

Bisiklet sürücüsünün iki şeritli yolda soldan ilerlediği yolda trafik akar mı? O yolda trafik sorunu yaşanır mı?

Trafikte ve İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde eşine benzerine rastlanmayan ve Konya’mızda ise yüzlerce her merkez ilçede her cadde ve sokakta üstelik de 24 saat boyunca burun buruna kaldığınız trafik araçları(!).

Aracın plakasından, sürücüsünün ehliyetinden geçtik. Işıklandırmasından tutun da sinyal işine kadar bu araç ile siz bir kazaya karışırsanız Allah muhafaza sonunda da kötü bir durum olursa ne olur?

Peki bu fotoğrafları niye çektim biliyor musunuz?

Biz kırmızı ışıkta beklerken bu arkadaşlar karşıya geçiyorlardı da onun için?

Kim neye göre ceza kesebilir ki?

VE GELELİM ŞEHRİN

FARKLI BİR MÜHENDİSLİK

HARİKASI KAVŞAĞINA

Bu yol şehirden Şeker’in arka yolundan gelip eski Meram Tıp Fakültesine giden yol. Tenzile Ana Hasta Konukevine giden yol.

Bir diğer yönü de Beyşehir Caddesinden Meram Yaka’ya geçiş yolu. Trafik ışıklarında elli defa baktım. Kavşağın adını yazan bilgi tabelası yok.

Allah rızası için yine fotoğrafa dikkat.

Burası dört yol ağzı. Yani trafik ışıklarının dahi olduğu yol. Ama karşılıklı gelen yollar birbirleri ile çakışmıyor (öpüşmüyor). Karşıdan gelen araç sürücüsü bu yola çıkmak için üç dört metre ters yoldan geliyor.

Özür dilerim kusura bakmayın ama bu yolu, bu kavşağı mühendisler değil de benim komşum inşaat işçisi Sami yapsaydı böyle yamuk bir eşi benzeri olmayan dört yol ağzı olmazdı.          

………………

Kafanızı karıştırmayın.

Bu kafa ile bu şehirde trafik sorununun çözülmesi şöyle dursun her gün kat be kat artar artmaktadır da.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mutluluk servet ile olsaydı zenginler sokakta şen şakrak eğlenirlerdi. Oysa bunu ancak yoksul çocuklar yapabiliyor. Güç güvenlik sağlasaydı zenginler korumasız gezerlerdi. Güzellik ve zenginlik ideal bağlar kurabilseydi en iyi evlilikler şöhretli kişilere ait olabilirdi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Özellikle sabah ve akşam saatlerinde bazı dolmuşlar kapasitelerini aşan yolcu almadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.