Emin olun tenkit etmek için fırsat kollamıyorum.
Malzemeyi adrese teslim kendileri veriyorlar.
Bazıları “yine konu mu bulamadın” diyecek ama, desinler fark etmez.
Bizde konu çok.
Zaten bizim ne dediğimizden daha önemlisi, halkın ne dediğidir. Halk hakemdir. Halk karar vericidir.
Her ne kadar “sandık her şey demek değildir” mealli sapıkça bir demokrasi anlayışları olsa da sonuç değişmeyecek.
Cumhurbaşkanı’nın sanatçılarla askerlere moral vermek için Zeytin Dalı Harekatı'na katılan askerlerle Oğulpınar Hudut Karakolu'nda bir araya gelmesi CHP’nin ayarlarını bozdu.
Bu etkinliği normal görmediler.
Altında “Çapanoğlu” aradılar.
Oysa böyle bir millî dayanışmadan, ancak millî olmayanlar rahatsız olabilirdi.
Hem “Atatürk’ün partisiyiz” diyeceksiniz. Hem de ülkemiz için önemli kazanımlara vesile olan bir hareketi yerden yere vuracaksınız.
Gezi kalkışmasında Vandallar gibi yakıp yıkan, polise taş ve molotof atan “sözümona” sanatçıların alınlarından öpeceksiniz, hayırlı bir kelam etmeyeceksiniz, ülkemizi terör belasından kurtarmaya matuf bir etkinliğe katılan sanatçılara da “tu kaka” diyeceksiniz.
Halk bunu hafızaya almaz mı sanıyorsunuz?
Halk bunu hafızaya alır.
Önüne sandık geldiği zaman da gereğini yapar.
Yenileceklerini anladıklarından, daha şimdiden sandığa şaibe düşürmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun, hedeflerinin yüzde 60 olduğunu söylemesi mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya benziyor. Güya kendince korkuyu korkutacak.
Ne yaparsanız yapın. Halkın genleri ile oynayamayacaksınız.
Muhalefet olarak elbette eksik arayacak, tenkit edeceksiniz.
Bu sizin ananızın ak sütü gibi helalinizdir.
Ülkemin yararına olan her şeye karşı çıkınca insan ister istemez düşünüyor.
Acaba sütte bir hile mi var ki?