Zamanın behrinde, adamın biri pazara hayvanları için arpa almaya gider. Bir müddet sonra pazara bağırarak, çağırarak bir grup girer. Başlarlar esnaftan haraç toplamaya. Epeyce bir haraç alırlar. Ardından başka bir grup girer ve onlar da bir önceki gruba saldırıya geçer, hayt-hüyt naraları ile pazardan bir önceki haraççıları kovarlar ve bunlara bu sefer esnaf kurtarma parası öderler. Yırtılan hep Deli Bekir’in yakasıdır.
Bu arada bizim köylü, şöyle bir bakar, bir de ne görsün. Bir önceki haraççılarla, sonradan esnafı kurtarmak bahanesiyle onları kovalayanlar komşu köylerinin adamları. Bir anlam veremez ama yapılan oyun tutar. Her iki çeteyi idare eden köyün anlı-namlı eşkıyası Omar Ağa’dır.
Omar ağa işin kolayını bulmuş. Hem haraç toplayan, hem de haraççıları kovalayan adamları perde arkasından idare eden kendisi imiş. Böylece ucuz kahramanlıklarla namını yürütmeye devam etmekte imiş.
Bu arada köylü adam yemini alır ve Omar Ağa’nın kapısına dayanır.
“Hey, adı kendinden büyük, işi şanından küçük Omar Ağa, ben bugün senin adamlarını çarşıda gördüm, maşallah her biri birinden yavuz, arpada kalmadı kavuz” deyince Omar Ağa işi çakmış.
“Sus efendi, bu iş pazarda pişer, sana da bir pay düşer” deyince, köylü “Bu iş bana kadar kadar düşerse, senin de namın silinir, akşama namazın kılınır” diye işi bağlar.
Böylece de köylü koskoca Omar Ağa’ya dersini verir.
Şimdi Amerika’nın işi bizim Omar Ağa’dan daha kötü. Giderek kötü duruma düşüyor ve itibar kaybediyor. Bizim insanımız en az köylü efendi kadar işini bilir ve uyanmıştır artık. Dünyada Türk milleti bir uyanırsa, eminim ki tüm dünyayı uyandırır. Bu böyle biline.
Ülkemin hemen sınırları dışında 7 düvele karşı verilen savaş alabildiğine devam ediyor. Bu savaşın tarafları belli, açık ve net. Bir tarafı tüm dünya Müslümanların umudu, zulme karşı direnenlerin umudu, asil ve temiz, her zaman zulme karşı durmuş, vatanım, canım, yurdum, ecdadımın emaneti Türkiye’m.
Diğer yanda işine geldiği zaman sahte demokrasi pompalayan, işine geldiği zamanda krallarla dans eden, her dinden ve kesimden zavallıları ezerken zevk alan; adalet yerine zulmü, ekmek yerine haç’ı, mekan yerine evsizliği, emeği kanla ödeyen; medeniyet derken köleliği telkin eden bir batı, sahte demokratlar.
Suriye’ye barış getirmek üzere Irak’ta oynadıkları oyunların aynısını tekrar ediyorlar. Bunu yaparken de kendilerini hiç riske atmıyorlar. Bazı Kürtler de buna inansın ki, burada size özgürlük teranesiyle aldatıyorlar. Dertleri sizi bitirmek, bizi de yormaktır.
Amerika ve tek derdi var. O da mümkün olduğu kadar Müslüman öldürmektir. Son zamanda kendisi öldürmüyor, zavallı, akılsız insanlara vaatlerde bulunuyor ya da paralı askerler kullanıyor. Dünyada Anzaklar bitmedi ki!
Bu millette köylü efendiler çok, nice Omar Ağaların hakkından gelmiştir, gelecektir de.
Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.