Bu şehrin kültürüne hizmet etmenin şeref olduğunu, kültürle ilgili kurumlarımız, kültür adamlarının bu dünyadan ayrılmasından sonra da, anlamazlar mı, diye sorabilirsiniz?
Bu şehir kültür zengini bir şehir!
Üzerindeki küllerin üflenmesi ve altındaki korların ortaya çıkması gerekiyor.
Kültür adamları bu külleri üflemeye çalıştıkça, korların üzerine kül atanlar sanki daha da artıyor!
Meğer, kül atmayı, korları küllendirmeyi, o haliyle seyretmeyi ve muhafaza etmeyi ne kadar çok seviyormuşuz?
Bu şehrin kültür değerlerinin üzerine serili külleri, arada bir rüzgarlar dağıtıveriyor.
Alevler kendini gösterdiğinde,
Kültür filizlenmeye, tomurcuklanmaya başladığında,
Yangın var diye söndürmeye koşanlarda kültür adına hareket ettiğini söyleyenler değil mi?
Allah hakkı için,
Allah rızası için,
Bırakın kültür filizlensin, yeşersin, güller açsın,
Rayihaları şehrin her köşesini, bucağını kuşatsın.
Kültür, masa başında kendine gelmez!
Kültür ahkam kesmekle yol almaz!
Kültür, kültür adamlarını engellemekle, kültür değerlerini ortaya çıkarmak için çalışanlara engel olmakla bir yere varmaz!
Kültür bizim ertelenen,
Ertelenmesi kısır döngüler oluşturan,
Dilimizden düşmeyen,
Ancak icra noktasında yıllardır düşünülen,
Geri dur, yerinde dur, kıpırdama, sıran gelince biz sana haber vereceğiz denilen
Ve bir türlü sırası gelmeyen bir hizmet dalı!
Bu dalın kolu kanadı kırık!
Konuşmasına müsaade yok!
Kendini göstermesi yasak!
Derdini anlatması fermana mahsus!
Meydana çıkması binde bir!
Çıksa da derdini söylemesi, halini arz etmesi söz konusu değil!
Kültürü nasıl seviyorlarsa artık!
Adı kültür severe çıkmışların elinde, debelenip duran bir dal!
ERTELENEN UMUTLAR!
Şehir olarak umutlarımızı erteleye erteleye geldiğimiz 2020 yılındayız. Umutlar her yılı kendisine taze başlangıç yapmaktan yorulmadı.
Şehrin kültür adamları, anlaşılamayan, dinlenmeyen, dinlense şehrin hayrına olacak taleplerinin neredeyse yüzde onu bile yapılmayan o mücadeleci insanlar birer, ikişer bu dünyadan ayrılıyorlar.
Meydan;
Zevahiri kurtaranlardan,
Durumu idare edenlerden,
Bir şeyler yapıyormuş gibi görünüp,
Aslında içinde çalışma ve gayret gösterme isteği bulunmayanlardan geçilmiyor!
Şehrin kültür adamları bu şehrin yüz akı insanlardı.
Şehri tanıtmak adına,
Kültür değerlerini geleceğe taşımak adına,
Maziyle ati arasında köprüler inşa etmek adına,
Ömürlerini verdiler!
Onları ne konulan engeller,
Ne aksilikler,
Ne destek vermeyişler,
Nede çektikleri sıkıntılar ve hastalıklar durdurabildi!
O insanların değerini yaşarlarken bilmeyenler,
Ellerinden tutmayanlar,
Başarılarını kıskananlar,
Hasetlikten-fesatlıktan başka işleri olmayanlar,
Ne kazandılar?
Bu şehre ne kazandırdılar!
Ellerine ne geçti?
Hani liyakat?
Hani tecrübeye değer vermek?
Hani, işi ehline teslim etmek?
Onlar bu dünyadan göçüp giderken, şehirlerin kimliği olan kültür değerlerinin de çöktüğünü nasıl bilmez, nasıl anlamazsınız?
Yaptığı çalışmaları görmezden, bilmezden gelenler, pişmiş aşa su katıyor diye değerlendirdikleri insanların değerlerini keşke bilselerdi.
O gidenler unutulmazlardan olurken, onları sağlıklarında engelleyenleri yarın kimse hatırlamayacak!
KÜLTÜRÜN CAN ÇEKİŞTİĞİ ORTAMLARDA, ŞEHİR NEFES ALAMAZ!
Kültür adına dışarıdan getirilen, sözüm ona kültür adamlarının elinde, mevcut kültür kaybolur, ortadan silinir, esamisi okunmaz olur!
Bu şehrin kültürünün, elinden tutacaklara, destek vereceklere acilen ihtiyacı var!
Burası bir Başkent! Burası Diyar-ı Mevlana! Bu şehirde kültürde var, sanatta, sanatkarda!
Boş tuttuğunuz ne kadar yer varsa gelin kendi evlatlarınıza açın! Yol gösterin, imkan tanıyın, destek olun, destek çıkın!
Aynen Kitap Günlerinde olduğu gibi…
Bir anda yüzbinler akın etsin, şehre gelsin, şehri tanısın, şehirle tanışsın!
Memnun olan, memnun kalan her insanı, anlatacağı, öveceği, ikna edeceği, sevdireceği insan sayısıyla çarptığınızda orta çıkan rakama inanamayacaksınız!
Bunları sizlerde biliyorsunuz!
2020 yılı yüzüncü yıla yani 2023 yılına giden yolda önemli bir kilometre taşı.
Konya gibi önemli bir şehre, tarih, kültür ve turizm değerleriyle oldukça zengin bir şehre, koşmaya hazır bir şehre, dur bekle demek bu yıl daha da zor!
Hatta imkansız! Şehir inanın lüzumundan fazla bekledi!
Çok yakın bir gelecekte, bizim bu sütunlardan sorduğumuz soruları, bu şehrin dinamikleri, gençleri meydanlarda sormaya başlayacaklar!
Bu Bedesten, neden boş diyecekler? Neden biz kültür ve turizm etkinliği yapmıyoruz diyecekler?
Yol yakınken gelin, ertelediğiniz, ertelemelere doyamadığınız umutları hayata geçirin. Sizinle beraber yürüyecek binlerce gönüllü bulacaksınız!
Burası aynı zamanda bir Büyükşehir!
Sen-ben hikayelerinin, sizden-bizden ayrımlarının bugünden tezi yok bitmesinin elzem olduğu bir şehir.
Hep birlikte Konya’yız demek lafla olmuyor. Lafla olsaydı, bugüne kadar ne bunları konuşur, nede tekrar tekrar yazmak ve dile getirmek zorunda kalmaz, sizlerin yazdığı destanları kaleme almaktan mutluluk duyardık!