Hiç kızmaca küsmece yok.
Bugün biz kimiz?
Biz nasıl bir milletiz?
Diyerek sadece aynaya bakacağız.
Kızdığımız kimse yok.
Kimseye de bir şeyler ima etmiyoruz.
Önce sadece şehrin göbeğinden bir noktadan 10 dakikada çektiğimiz birkaç fotoğraf ile millet olarak kendimizi tanımlamaya dahası aynaya bakıp kendimizi görmeye çalışacağız.
Evet burası hepinizin bildiği gibi şehrin göbeği Kültür Parkımız.
Biraz daha ileri gitsek şehrin tarihine tanıklık etmiş bir mekan.
Haa çok da güzel bir yer. Belediye yöneticilerine ve çalışanlarına bu noktada teşekkür ederiz.
Yeşillendirme çalışmalarından, bin bir renkteki güllerine, sularından bantlarına, parası olanlar için kefelerine ailecek gidebileceğiniz bir mekan.
Haaa her yaş grubundan sevgililerin de el ele kol kola çimlerde sere serpe kendilerini unuttukları hoş da bir mekan (!)
O güzelim yeşil çimler onlar için kral yatakları gibi… !
Sonuçta yaşınız, mesleğiniz, durumunuz ne olursa olsun burada kaç dakika durursanız durun kalkarken böyle pisletiyoruz.
Biz 10 dakikada bunu gördük. Allah muhafaza ya bir saat oyalansak ne olacaktı ki?
Bu durum taaa Belediye Başkanlarını dahi rahatsız eder hale gelmiş vaziyette.
Bakın Selçuklu Belediye Başkanımız Hacı Uğur İbrahim Altay Bey bile geçenlerde attığı sosyal medya mesajı ile bizi oturduğumuz yeri pisletmemeye davet ediyordu.
Şimdi diyeceksiniz ki “Biz bu kadar mı pisiz?”
Acı olacak ama “Evet biz bu kadar pisiz”…
İnanmayanlar buraları her gün temizleyen insanlara bir gidip sorsunlar. Bir dakikalarını ayırsınlar bakın neler işitecekler.
Temizlik imandan gelir diye daha küçükken bize belletmişlerdi.
Pisliğimizi iğrençliğimizi gördükçe hepimizin bir daha oturup Allah korusun imanımızı elden geçirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
AYDIN NEZİH DOĞAN
VALİMİN KULAKLARI ÇINLASIN
Şehrimizde ilk kez çok net ve resmi olarak şu hurda toplama işi yeni başlamıştı.
İyice yaşlandık ya sözüm ona bazı sıkıntı durumları önceden hissettik sözüm ona.
Bu hurda toplama işinde önümüzde olabilecekleri bir gün yine bu köşemizde dile getirmiştim.
Kulakları çınlasın inanılmaz sevdiğim saydığım gerçek bir Devlet adamı olan o günkü Valimiz Sayın Aydın Nezih Doğan Bey önce telefon etti. Sonra makamına çağırdı. Ve bu hurda toplama işi ile yeni bir sosyal devlet olayının küçük bir penceresini aştı. Ekonomik boyutları ile tabii.
Devlet her şeyi herkezden iyi bilir. Devlet adamları, devlet görevlileri ne derse “peki”. Bizde 41 yıldır böyle bir durumda başımız gözümüz üzerine der durumu emir telakki ederiz.
……..
O günlerden bu günlere geldik.
Devletimiz bu konuda hâlâ çok hassas.
Ama bakın bir okurumuz bu fotoğrafı göndermiş.
Boş bir hurda kağıt toplama aracı.
Araç hızla gidiyor
İçinde bir bayan.
Üstelik ayakta.
Hem de elinde telefon sohbet ediyor.
Can güvenliği tehlikede.
“Ne demek istiyorsun mu?” diyorsunuz.
Bu araçlar ve bu insanlar hâlâ tehlike.
Hele hele gece hava karadıktan sonra farları yanmayan araçlarla trafiğe çıkanlar…
Bazen kural bile dinlemiyorlar tek yönlü yolda ters yönden geliyorlar.
Hadi sıkı ise uzunları yakın da bir dayılık taslayın.
Vallahi beni sıkıyor.
Ya gündüz…
Asla sinyal filan kullanmazlar.
Şerit değiştirme nedir bilmezler.
Yeşil kırmızı ışık tanımazlar.
Asla tek kişi olmazlar.
Çünkü bu üçtekerliklilerden, dört tekerleklilere kadar hiçbir araç muayeneden geçemeyecek kadar kötü yani adı üstünde hurda(!)…lar
…………..
Sayın valilerimize saygımız sonsuz.
Devletin bu politikasında da boynumuz kıldan ince.
Ama kendileri için de bizler için de tehlike hâlâ sürmekte…
Bir kusur işledik ise af ola…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ümmet için en çok korktuğum şey, dili ve sözleri ile âlim; kalbi ile cahil olan kimselerdir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Toplu taşıma araçlarına otobüslere dolmuşlara insanları üst üste birbirlerini rahatsız edecek şekilde tıka basa doldurmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.