Siyaset, aslına bakarsanız ciddi bir iştir. Zevahiri kurtarmak adına aklına geleni söylemekle, yalan yanlış algılar oluşturmakla siyaset olmaz. Olmadığı da zaten ayan-beyan ortada.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a Aydın’da silahlı saldırı yapıldı. Her ne sebeple olursa olsun, her kim ya da kimler ise bunu kabul etmek mümkün değildir. Elbette ki şiddetle kınıyorum. Saldırgan kısa zamanda yakalandı. Adalete hesap verecektir.
Başta da dedim ya. Birine silahlı saldırıyı normal görmek mümkün değildir. Ama henüz nedeni belli olmamışken bir koyundan iki post çıkartırcasına Kılıçdaroğlu’nun “Mal bulmuş mağrıbi gibi” açıklama yapmasını normal görmek mümkün mü? Tabi ki kınanacak. Tabi ki yapanlara lanet okunacak. Ancak bu saldırıyı CHP’ye yapılmış gibi değerlendirmek de doğru değildir. Bu olayı siyasi ranta çevirmeye kalkması bir genel başkana hiç yakışmadı. Bu acelecilik neden ? Hele bir saldırgan ifade versin. Sebebini açıklasın. (Saldırganı haklı görmek adına söylemiyorum) Olay belki de siyasi değildir.
Neyse ki bu olayın faili olarak da Cumhurbaşkanını veya AKP’yi göstermedi. Yapmadığı iş de değildir. At çamuru, çıkmazsa da izi kalır.
Diyarbakır Belediye Başkanı Gülten Kışanak göz altına alındı.
Olayın akabinde, nedenini niçinini sorgulamadan ilk itirazlar CHP’den gelmeye başladı. Hatta o kadar ileri gittiler ki “Bundan sonra daha çok kan akacak” dediler. Bunu HDP söylemiyor. Bunu CHP söylüyor.
CHP, HDP’nin “Ruh ikizi” olsa bu kadar tepki vermez. Size ne oluyor beyler. Siz, HDP’nin avukatı mısınız? Bırakın yargılansın. Suçluysa cezasını çeksin, suçlu değilse zaten serbest kalacaktır. Ama çok görmüyoruz. Barajı aşması için HDP’ye emanet oy verenler de bunlar değil miydi? 7 Haziran seçim sonuçları için “Beraber iyi salladık” diyenler de bunlardı.
FETÖ’cüler meselesinde de aynısı olmuştu. Devletin yanında yer alması gereken Ana Muhalefet, darbe teşebbüsünde bulunanlara acımış, onları “Mağdur” olarak görmüştü.
Halkımız bu gelişmeleri gözden kaçırmıyor. Yeri ve zamanı geldiğinde gerekeni en güzel şekilde yapıyor. Bin yıl geçse de bu partiyi iktidara getirmemekte kararlı.
Diyor ki;
“Bunlardan bi cacık olmaz…”