Bu yazımızın muhatabı kesinlikle daha asaletini eline dahi almamış Başkan Altay ve seçim meydanlarında çarşı pazar gezen Belediye Başkan adayları değil. Haaa bir de diğer partilerin başkan adaylarından ve yetkililerinden bu konuda sitemkar zaman zaman da üzücü ithamlar alıyoruz.
Allah aşkına şu şehirde karşıma çıkıp da Uğur Başkan’ın ya da merkezde diğer AK Partili Belediye Başkan adaylarının kaybetme ihtimalinin olduğunu ispatlayacak bir matematik hesabı var mı?
Evet, daha seçime gidilmedi.
Evet, daha sandıklar da açılmadı.
Evet, bu iddialarında hepsinde yüzde yüz haklısınız. Ancak tekrar yukarıdaki satırlara dönüyoruz sandık olsa ne olur açılsa ne olur. Merkezde Uğur Başkan’ın Hasan Başkan’ın, Mustafa Başkan’ın ve Ahmet Başkan’ın kazanmama ihtimali yüzde 1’de olsa var diyecek tek bir baba yiğit var mı?
Seçim takvimi normal seyrinde işliyor. Ama bir de görünen köyde yeni dönemin yeni başkanları bu isimler.
Bu ara dönemde yazdıklarımız kesinlikle yeni dönemde başkanlık mazbatalarını alacak başkanlarımızın eseri değil. Onun için ne geleceğin başkanları alınganlık göstersinler ne de okuyucularımız faturayı bu isimlere kessinler.
…………….
Şimdi belli bir kesim ısrar ve inatla bizim bugünlük aday olan başkanlarımızın projelerini soruyorlar ve bizim de ısrarla bunu yazmamızı istiyorlar.
Biz de bu isimlere ya da kesime ısrarla diyoruz ki, “Projeler hedefler rekabet ortamında olur.”…
İkiiiii;
Bizim dev projelerden önce her gün birebir yaşadığımız ve gittikçe çıkmaz bir hal alan özünde çok basit ama yaşandığı zaman kocaman olan sorunların çözülmesi gerekiyor.
Mesela mı?
Peki, önce sizlerden gelenleri paylaşalım sonra kendimizin bire bir yaşayıp görüntülediklerimizi kamuoyuna aktaralım.
Bakın AK Parti’nin profesyonel yöneticisi de olan dostumuz dün sabah bizimle sorununu nasıl paylaşıyordu;
“1 Nolu hat olan Hocafakıh Meram özellikle sabah 07.30-08.00 saatleri arasında öğrenci ve çalışanların yoğun kullandığı bir otobüstür. Özellikle Necmettin Erbakan Üniversitesi-Akyokuş Yerleşkesi öğrencilerinin de bu hattı kullanması ile Yunus Emre, Alavardı, Dede Korkut ve Armağan Mahallelerinde oturan ve bu hattı kullanan vatandaşlar sıkıntı yaşamaya başladı.
Okulların açıldığı ilk gün (4 Şubat Pazartesi) 07.45'te 86 nolu duraktan yolcu alan Hocafakıh Meram otobüsü, şoförün de iyi niyeti ile diğer duraklardan yolcu almaya çalışmış ancak otobüsün kapasitesi dolduğu için yolcu alamamıştır. Her sabah yaşanması muhtemel bu sorunun çözülmesi için de daha önce yukarıda adı geçen mahallelerin muhtarları da Büyükşehir Belediyesi'ne konu ile ilgili başvurularda bulunmuşlardı. Bizler okulların açıldığı ilk gün belediyemizin ulaşımda daha hassas olmasını beklerdik. Sorunun kaynağının tespiti ve çözümü en büyük arzumuzdur.
Abi ilgini bekler, saygılar sunarım”…
………….
Bir başka okurumuz ise şöyle diyordu;
“Büyükşehir Belediyesinin almış olduğu karar ile belediye otobüslerinin şehir içi hız limiti 35 km/sa, şehir dışı ise 50 km/sa olarak belirlendi. Sizce şoförlerimiz buna ne kadar uyar ya da uygulanabilirliği ne kadar ya da nereye kadar denetlenecek?
Dün sabah saat 09.06’da (4 Şubat 2019) Hava Lojmanları önünden geçen iki otobüsümüz muhtemelen duraktaki yolcuyu birbirlerine bırakıp son sürat yarışa geçince duraktaki genç bir kızımız otobüslerin arkasından bakakaldı.
Yetkililer, lütfen kameraları inceleyip kendi gözleriyle görsünler. Bu hız sınırı uygulanabilir mi yoksa uygulanamaz bir çalışma mı?
Haa şimdi mutlaka, “duraktaki kızımız el kaldırmadığı için durmamışlar!” deyip işin içinden sıyrılacaklardır ya neyse...”
…………..
Dün okurlarımızın yaptıkları yorumlar durduk yerde beni de gaza getirdi.
Buyurun 10 gündür bire bir yaşadığım bir durumu fotoğraflarla ilgililere iletmek bir yandan da sizlere aktarmak istiyorum.
Konya’nın şu anda en büyük sorunlarından birisi Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesidir.
Oysa burası yöneticileri, hocaları, talebeleri ve çalışanları ile her gün nerede ise bini aşan dertlerine derman bekleyen insanlarımıza en iyi hizmeti vermek için çırpınıyor.
Bunu yapanlardan uygulatanlardan Allah bin kere razı olsun.
Amaaaaa işte biz dünya ülkesi büyük Türkiye’nin Selçuklu payitahtı Konya’ya bu koca dev Tıp fakültesini yaparız ne yolunu yapabiliriz ne de otoparkını.
Milyonları gömerek yaptığımız şife merkezinin sağlam insanlarını hasta bile ederiz.
Ne demek mi istiyoruz?
Buyurun birlikte okuyalım;
……………
Dün burada çalışan bir görevliye ayaküstü sordum “Kaç kişi çalışıyor burada doktoru hizmetlisi ile?”
-“1500-1600”
Buraya ortalama bin hasta gelir mi?
-“Geçer bile amca”
……………..
Her hastanın yanında en az bir hasta yakını olsa…
Ve işte bu büyük köyün otoparkı var mı?
Yok…
Bu büyük köyün yolu var mı?
Yok…
Adama sormazlar mı “kaç aydır yok? Bu Tıp Fakültesi hizmete açılalı hasta almaya başlayalı ne kadar oldu?”
Benim parmak hesabına göre 7. ayın içindeyiz.
…………..
Hâlâ mı sorun?
Evet hâlâ sorun hem de büyük sorun.
(Tabii VIP ve partili büyükler hariç)
UKOME’den rica ediyorum. UKOME yetkililerine yalvarıyorum.
Fakülte girişindeki o dönel kavşağı Allah rızası için yeniden bir düzenleyin. Gece yol iz bilmeyen sürücüler ışıklandırma ile yönlendirme olmadığı için göbeğe bile ters yoldan giriyorlar. Saban 7.30’da buraya bir gidin Allah aşkına tek şerit yol kaç metre oluyor?
Yolun asfaltlanan kısmı var toprak kısmı var. Bir anda kendinizi Afrika’da sanıyorsunuz. Asfalt yol tek şerit sağlı sollu parktan ilerleme yansınız yok.
Kaldırımlar çift sıra otopark.
Aman haaa buraya biz böyle dedik ya Allah rızası için polis zabıta gönderip bu dertli insanlara bir de ceza yazmayın. Cezai işlemden önce alt yapıyı oluşturun. Burada 3 bin kişilik açık ya da kapalı otopark var da insanlar park mı yapmıyorlar?
10 gündür sabah akşam gece gündüz bu sorunu yaşıyorum. Dahası dün bir belediye otobüsü burada maddi hasarlı trafik kazasına karıştı. Çok normal.
Ama dedik ya dün bazı okurlarımız tutmuşlar Zafer’de otopark sorunu var diyorlar.
Yapmayın etmeyin ne olursunuz. Dağın başına bomboş araziye Tıp fakültesi yapıyoruz yol ve otopark yapmayı düşünmüyoruz.
80 yıllık Zafer’de otopark olmamış çok mu yani?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ey Gönül! Tenha bir yer bulduğunda dilediğin kadar gizlice Rabbine ağla, Ama sakın tenha yerlerde ağlayan, Gönüllere sebep olma…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tatlı su akmasına alıştığımız çeşmelerimizden kokulu gelen ve kaynatıldığı halde kokusu çıkmayan suyun nedenini öğrenebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.