Kovid’den dolayı geçen sene oynanması gereken Avrupa Şampiyonası geçen Cuma günü İtalya ve Türkiye milli takımları arasında oynanarak bu büyük turnuva başlamış oldu.
Milli takım jenerasyon olarak diğer takımlara göre genç olması bizim için bir avantaj olsa gerekti. Fakat karşımızdaki rakip İtalya. Aylardır yenilmeyen kadro kalitesi mükemmel bir oyun sistemine sahip. Başındaki teknik hoca ise Türkiye’den tanıdığımız Mancini.
Maça başlandığında hemen her kez biliyordu ki rakibin ne kadar güçlü olduğunu. Fakat bizim çocuklar kendi oyun sistemini ortaya koyamadıkları için rakip sahayı yanlış hatırlamıyorsam bir kere geçebildiler. Oda maçın ikinci yarısı Cengiz Ünder’in pozisyonu olması lazım. Rakip öyle bir pres yapıyor ki bizim çocuklar daha ayaklarına top gelmeden tekrar top rakibe geçiyor. Neyse ki ilk yarı gol yemeden sahadan beraberlikle ayrılmış olduk.
İkinci yarıya başlandığında Şenol hoca Yusuf Yazıcı’nın yerine Cengiz Ünder’e görev verdi. Bu şekilde takım bir iki kere ileriye çıkmayı başardı. Ama dediğim gibi rakip bizden kalite olarak üstün olunca sahada hiç bir varlık gösteremedik. Yusuf Yazıcı kendi oynadığı takım Lille’de mükemmel işler yaptı ama milli takımda o kadar kötü oynadı ki hoca da dayanamayıp ikinci yarı oyundan almış oldu. Ama takımda sadece Yusuf değil bütün oyuncular kötüydü. Kaleciden forvete kadar bütün oyuncular sahada dolandılar ve yenilgi kaçınılmaz oldu.
Artık bu maçı bir an önce unutup önümüze bakmamız lazım. Çarşamba günü oynayacağımız bir Galler maçı var. Bizim adımıza rahatlatan Galler’de İsviçre ile berabere kaldı ki en büyük şansımız bu olsa gerek. Galler maçına bakıldığında hoca büyük olasılıkla ilk on bir de üç ya da dört oyuncuyu kulübeye çekip onların yerine farklı oyuncuları sahaya sürmesi bekleniyor. Bir önceki maç İtalya’da oynandığı için taraftar desteğini arkasına alan İtalya takımı olmuştu.
Galler ile oynanacak maç Azerbaycan’da ve takımımız orada büyük destek alacaktır. Bu büyük destek den dolayı umarım maçtan galip geliriz ve kısa bir macera yaşamadan milli takımımız yurda dönmez.
Son olarak Cumartesi oynanan Danimarka ve Finlandiya arasında ki maçta Eriksen’in bir anda yere yığılıp nefes alamaması bütün futbolseverlerin yüreğini ağzına getirmişti. Sahada ilk yardımın ne kadar önemli olduğunu bu maçta da görmüş olduk. Umarım bu tür talihsizlikleri hiç bir oyuncu yaşamaz. Tekrar buradan Eriksen’e geçmiş olsun diyerek en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını dilerim.