Büyükşehir’in daire başkanları

Uğur Özteke

Bugün yine farklı farklı konularla şehrimizin gündemini sizlerle değerlendirmeye çalışacağız.

EFLATUN PINARI’NDAN KİRLİLİK ŞİKAYETİ GELDİ

Geçtiğimiz günlerde bir dostumuzdan Eflatun Pınarı’ndan birkaç kare fotoğraf geldi

.

Bölgemizin bu eşsiz bölgesinden ama tabi pek çok yerimizin olduğu gibi kıymetini bir türlü bilemediğimiz Eflatun Pınarı’ndan ve dahası bu bölgeden gerçekten insanın içini acıtan kirlilik şikayetleri vardı. Bu konuyu kısaca yetkililere iletip daha fazla insanlarımızı üzmek istemiyorum. Çünkü inanıyorum bölgede gereken temizlik derhal yapılacaktır.

BİZ BU KADAR VURDUMDUYMAZ BİR MİLLET Mİ OLDUK?

Yine bir sağlıkçımızda şifa veren güzel yürekli bir dostumuzdan oldukça düşündürücü bir durumun fotoğrafları ve kısa notu geldi.

Burası Meram’da Diltaş yolunda Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesinin eski binalarının bulunduğu yerin alt kısmı. Dostumuz direksiyon başında olduğu için bu lastiği sabah akşam o yoğun trafikte aracını da durdurup kaldıramadığını belirtirken görüntünün günlerdir böyle olduğunu belirtiyordu.

 

HAVALAR SOĞUYUP KIŞ BASTIRINCA BU CANLAR NE OLACAK?

Şehri yöneten bazı bürokratlarımız bazı siyasilerimiz ve Konya’nın geriye dönük 15-20 yılını hatırlayanlarınız yakından tanırlar ve hatırlayacaklardır.

Eşinden ailesinden şiddet gören kapı önüne bırakılan kimsenin sahip çıkmadı kadınlara şehrimizde sahip çıkan genç yürekli yiğit bir insan vardı; Hayrettin Bulan... O yıllarda gazeteci olarak Hayrettin’i tanıdığım zaman onun verdiği mücadeleyi ilk başlarda bir türlü anlayamıyordum.

Hayrettin maddi durumu biraz iyi olduğu için hiç kimsenin sahip çıkmadığı bu kadınlara ve kadınların çocuklarına kendi çapında sahip çıkıp ismini Konya’da değil Türkiye’ye duyurmuştu.

Öyle ki Hayrettin’in İstanbul’da dahi bu çaresiz insanlara sahip çıktığının güzel haberlerini alıyordum.

Yakın zamanda kader bizi Hayrettin’le yine karşılaştırdı.

Hayrettin o kadınlar için çocuklar için belli bir düzen kurmuş ama maddi yönden artık 20 yıl öncesi gibi değil, çaresizlik içerisinde kıvranıyordu.

Ama insana olan sevgisinden hiçbir şey kaybetmemiş, bir şeyler yaptıkça yüreği ve coşkusu daha da büyümüştü.

Hayrettin bu kez başta Konya merkez olmak üzere ilçelerde ne kadar yaralı, hasta ve biz insanlardan zarar görmüş köpek varsa onlara önce yardım elini uzatıyor, ilk müdahalelerini yaptırıyor, ilçelerden tek tek hayvanları para ile taksi tutup getirtiyor ve kendi çapında onların sağlığına kavuşması adına yardımcı oluyordu.

Hayrettin bununla da kalmıyordu. Mesela Aslım Çöplük bölgesinde günde bin-bin 500 sahipsiz köpeğe her gün ama her gün yiyecekleri bir şey topluyor ve orada dağıtıyordu.

Hayrettin işte bir gün Doğanhisar’da aracın çarptığı iki ayağı tutmayan ve artık kimsenin de sahip çıkmadığı için kırık bölgeleri kurtlanmış bir köpeğe yardım için beni aradı.

O gün günlerden cumartesiydi. Doğanhisar’da çok sevdiğim bir dostumu aradım ilçedeki bütün veterinerlere ulaşmaya çalıştı. Çünkü yine birkaç ay önce Doğanhisar’da bir köpek, yaralı bir canın durumu sosyal medyadan bana ulaşmış ve ben de bu genç dostumu arayarak yardım talebinde bulunmuştum. Sağ olsun o da ilçedeki bir veterinerin bu hayvana yardım etmesini sağlamıştı.

Ama o cumartesi ilçedeki üç veteriner de Doğanhisar’da değildi.

Hayrettin çaresizlik içerisinde kıvranıyordu benden yardım istiyordu ben de bir yerde tıkanmıştım.

Naçar durumda Büyükşehir Belediyesi’nin dahası Başkan Uğur İbrahim Altay’ın A takımından bir dostuma aradı. Bu iş onun alanı değildi biliyordum; ama Hayrettin sürekli beni arıyor ben de ısrarlı bir şekilde Doğanhisarlı genç iş adamını arıyordu. Ne var ki resmen duvara toslamıştık.

Değil kaybedilecek saat adeta dakikalarla yarışıyorduk.

 

Bu Avrupa Birliği denilen zıkkımın bir sürü prosedür varmış. Bugün bir daha anladım bunların öyle hayvansever filan göründüğüne bakmayın iş tamamen prosedür.

Mesela Büyükşehir Belediyesi o ilçedeki yaralı hayvana müdahale edemiyormuş, oradaki vakıaya sadece ve sadece bu ilçenin belediyesi müdahale edebiliyormuş.

O gün için o belediye de tatil (!) yaptığı için tek çare o hayvanın Konya’ya getirilmesine kalmıştı.

Uğur Başkan’ın gerçekten yürekli elemanının da gayretleriyle risk aldık ve hayvanı getirdik; ama 2 saat sonra hayvancağız öldü.

Bizim Hayrettin şimdi yine kendi çapında ne kadar sahipsiz hayvan varsa onları şimdilik yerini belirtmeyeceğim bir bölgede topluyor etrafına teller çekiyor, telle çekili alanın içine küçük meyve ağaçlarının fidanlarını dikiyor.

Şimdi havalar soğuyor diye Hayrettin yine kendini kaybetmek üzere!..

Bu konuda Uğur Başkan’dan ricada bulunacağım. Elbette biliyorum Büyükşehir Belediyesinin modern ve mükemmel bir barınağı var. Ama Uğur Başkan, Allah rızası için Hayrettin’i bir çağırsın ve Hayrettin’i bir dinlesin.  Ekip arkadaşları çalışma arkadaşları Hayrettin’in yaptıklarını ve yapmak istediklerini bir görsün. Bizler insan olarak bu canları açlığa, susuzluğa, soğuğa ya da sıcağa terk edemeyiz. Tekrar rica ediyorum, Uğur Başkan’a yalvarıyorum; Başkanım Allah rızası için bu işe bir el atın! Elin Avrupalısının yasalarıyla bu canları ölüme terk etmeyelim... Yarın şehrin dört bir yanında sürüler halinde açlıktan insanımıza saldıran ve de saldıracak köpeklerin durumunu bir daha düşünelim.

 

BÜYÜKŞEHİR’İN DAİRE BAŞKANLARI

Hatırlıyorsunuz değil mi son seçimlerden sonra Uğur Başkan ağırlığı Selçuklu Belediyesinden olan A takımını, yakın çalışma arkadaşlarını Büyükşehir’e yerleştirdi. Eski makam sahipleri- ki bunların bazıları bizim de çok yakın dostumuz idi- kızağa çekilmiş, bu da üzüntü vermişti. Ancak her seçilen insana çalışma arkadaşlarına çalışma ekiplerini seçme gibi bir şans vermemiz ve buna saygı duymamız gerekir. Mesela belki bana kızacaksınız ama İstanbul’da ve Ankara’da yeni belediye başkanlarının kendi çalışma arkadaşlarını göreve getirmesi bence de Uğur Başkan’ın yaptığı gibi son derece doğal haklarıdır.

Neyse bu durumu geçelim..

O günlerde yani görev değişimi sırasında görevlerinden ayrılan ve ayrılmak zorunda kalan daire başkanlarının üçü dışında hepsinin yeniden Büyükşehir’deki görevlerine daha doğru ifadeyle farklı da olsa yeni görevlerine döndüklerini öğrendim.

Bu yeni görevlerine dönüş Konya’nın Konya Büyükşehir’in ve Uğur Başkan’ın kazancıdır. Son derece akıllı ılımlı ve yerinde olan bu dönüş Büyükşehir’in ve Konya’nın hafızasıdır.

Bu durumla Konya kazanmıştır.

Bu güzel durum için başta Uğur Başkan olmak üzere tüm yeni makamlarında oturan belediye çalışanlarına ve bu güzel davete icabet edip yeniden görevlerine dönen eski daire başkanlarına şehrimiz adına çok teşekkür ederim.

 

TRİBÜNDEKİ KORKULUKLARA BİR ÇARE!

Bu fotoğraf da Mehmet ağabeyimizden… Konyaspor sevdalısı abilerimiz, her zaman olduğu gibi kombinelerini almış ve takıma maddi ve manevi anlamda destek olmanın gayesindeler. Bu abilerimiz Doğu Üst E 1. Sıradan kombine almışlar ama yerlerinden hiç memnun değiller. Sebebi de tam göz hizalarında kalan korkuluklar… Korkuluklar nedeniyle seyir kalitelerinin düşmesinden yakınıyorlar, bir çözüm bulunabilir mi diye de bizden destek istiyorlar. Biz vazifemizi yapıyor ve durumu ilgililerin, yetkililerin dikkatine sunuyoruz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Olmaz dеdiğin nе varsa hеpsi olur. Düşmеm dеrsin düşеrsin, şaşmam dеrsin şaşarsın. Öldüm dеr durur, yinе dе yaşarsın.”

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Marketlerimizin, duvarlara, kasalara ve bina dışındaki ürünlerin üzerine yapıştırdığı kağıt ve etiketlerin rüzgardan veya sair sebeplerden uçup çevre kirliliğine yol açmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.