Aşağıdaki açıklamalarda yer alan bilgiler İslam tarihinden alınmış olup tarafımca özetlenmiştir.
Cahiliye; insan ve toplumun İslam öncesi ve İslam dışı bir yaşayış biçimiyle yaşaması demektir.
İslâm, tam bir aydınlık ve bilgi devri olduğu için, Arabistan’da İslâmiyet’in yayılmasından önceki devre, daha dar anlamı ile Hz. İsa(a.s.)’dan sonra Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in peygamber olarak gelmesine kadar geçen zamana “Cahiliyye Devri” adı verilmiştir.
Cahiliyye, insanın Allah(c.c.)’ı gereği gibi tanımaması, ona kulluk etmekten uzaklaşması, onun ilâhî hükümlerine değil de kişinin kendi heva ve hevesine uyması, insanların koyduğu emir ve yasaklara, siyasî sistem ve düşüncelere inanmasıdır.
Kur’an-ı Kerîm’de: “Onlar hâlâ cahiliyye devri hükmünü mü istiyorlar? Gerçeği bilen bir millet için Allah’dan daha iyi hüküm veren kim var?” (el-Mâide, 5/50) buyrulur.
İslâm’ın hakim olmadığı ortamlar cahiliyye çağlarıdır. Çünkü, ilâhî bilginin kaynağından yoksun olan ortamlardır.
İslâm’ın gelişinden önceki dönemde yaşayan müşrikler Allah(cc)’a isyan etmiş onun hükümlerine sırt çevirmiş bir toplum olarak son derece ilkel ve cahil hayat sürüyorlardı.
Cahiliyye Arapları’nın sürdüğü hayattan ve içinde yaşadıkları ortamdan bazı örnekleri şöyle sıralamak mümkündür:
1. Putlara Taparlardı
Cahiliye insanları Allah(c.c.)’ın varlığını kabul etmekle beraber putlara taparlardı.
2. Çok İçki İçerlerdi
Şarap içmek adeti çok yaygındı. Şairleri her zaman içki ziyafetinden bahseder, içki şiirleri edebiyatlarının büyük bir kısmını teşkil ederdi.
Hatta Enes b. Malik (r.a.)’ın bildirdiğine göre İslam’da içki, Maide Suresi’nin doksan ve doksan birinci ayetleriyle kesin olarak haram kılınmış, Hz. Peygamber(s.a.v.) tellal bağırttırarak bunu ilan ettiğinde Medine sokaklarında sel gibi içki akmıştır.
3. Kumar Oynarlardı
Cahiliye çağında kumar da çok yaygındı. Cahiliye Arapları kumar oynamakla övünürlerdi. Öyle ki kumar meclislerine katılmamak ayıp sayılırdı.
4. Tefecilik Yaparlardı
Tefecilik almış yürümüştü. Para ve benzeri şeyleri birbirlerine borç verirler; kat kat faiz alırlardı. Tefecilik ve faizin her çeşidini haram kılan Allah(c.c.), özellikle Arapların bu kötü adetlerine dikkati çekerek “Ey iman edenler! Kat kat faiz yemeyin.” (Alı İmran,3/130) buyurmuştur.
Faizcilik Araplar arasında o kadar yerleşmişti ki ticaretle onun arasını ayıramıyorlar; “Faiz de tıpkı alışveriş gibi” diyorlardı.
Bunun üzerine inen ayette: “Allah alışverişi helal, faizi ise haram kılmıştır.” (el-Bakara, 2/275) buyrulmuştur.
5. Zina (Fuhuş) Çok Büyük Orandaydı
Cahiliye Arapları arasında fuhuş da çok yaygındı. Cariyelerini zorla fuhşa sürükleyenler vardı.
Kuranı Kerim’de bu hususa işaretle: “İffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın.” (en-Nur, 24/33) buyrulur.
Kocanın birkaç metresi olduğu gibi, kadının da başkalarıyla ilişkide bulunması, bazı çevrelerce nefretle karşılanmayan bir davranıştı.
Kadına kocası ona “su adama git ve ondan hamile kal” derdi. Kadın istenilen adamla beraber olduktan sonra kocası hamileliği belli oluncaya kadar ona yaklaşmazdı. Bu, iyi bir çocuğa sahip olmak için yapılırdı.
6. Kızları Diri Diri Toprağa Gömerlerdi
Cahiliye Arpalarının kötü adetlerinden biri de kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleriydi.
Kuranı Kerim’de şu ayetlerde buna işaret edilir: “Onlardan birine Rahman olan Allah(c.c.)’a isnat ettikleri bir kız evlat müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi.” (ez-Zuhruf, 43/17),
Yukarıdaki açıklamalara göre belin cahiliye dönemi ile bugünü kıyaslayalım.