Galatasaray ile Eskişehirspor arasındaki kupa finali bitti. Kupa gitti kavga bitti. Biz bugün şehir ve spor ile ilgili küçük bir analiz yapıp, bizi yöneten büyüklerimize ve görevlilere bazı gerçekleri vatandaş adına iletmek istiyoruz.
…
BİR; Konya bir spor şehri değildir. Konya muhafazakar yapısı ile 50 yıl önce de bugün de aynı fikir ve bu fikre sahip insanlar tarafından yönetilmektedir. Konya’yı yöneten isimler bugün de “spora harcanan para caiz değildir. Günahtır. Biz spora karşıyız” demektedirler. (Bunu beyanatla açıklamasalar da icraatta işleme koymaktadırlar.)
Spora harcanan para caiz olmayabilir. Ama sporcu bir Başbakan bu ülkeyi yönetmektedir. Ülkeyi tek başına yöneten Başbakan, futboldan satranca milyarlarca lira para akıtılmasına izin vermektedir. O zaman Konya’mızı yöneten büyüklerimiz bu anlayışın neresindedir? Yoksa onlar da özde Başbakan’ın bu politikasını tasvip etmiyorlar mı? Sayın Başbakan da caiz olmayan işler mi yapıyor?
İKİ; Konya’nın bugün için Hazreti Mevlana’dan başka akla gelen neyi vardır? Etli ekmeği mi? Küflü peyniri mi? Nasreddin Hocası mı? Yoksa Yerköprü Şelalesi mi?..
Lütfen geçin bunları. Bunlar birbirimizi kandırmak için yediğimiz peynir şekerleridir.
Büyüklerimiz istedikleri kadar spor caiz değil desinler bugün Konya’mızın, Hazreti Mevlana’dan sonra ikinci tanıtım aracı Konyaspor’dur. Caiz ya da değil. Severek ya da söverek Tahir Başkan, Konyaspor’a en büyük maddi desteği vererek en büyük doğruyu yapmaktadır. Ama arkadaşlarından çekindiği için de bunun mutluluğunu yaşayamamaktadır.
ÜÇ; Konya bir büyükşehir olamadığını Galatasaray-Eskişehirspor maçı ile bir kez daha yaşamıştır. Her şeyi bir kenara atın maçtan dört saat önce trafikte ışıkların değil trafik polislerinin bizzat olaya el atması ile trafik çile olmuş vatandaş çıldırmıştır.
Örnek isteyen yöneticilerimize… Saat 17.30. İhsaniye kavşağında 7 kez kırmızı ışıkta geçemeyen sürücüler kornaları ile delirirken bir polisin geç işareti ile yola çıkan sürücü, karşı yöndeki polisin de Şeker yönünden gelen araçlara yol vermesi ile kilitlenmiştir. Siren çalan ambulans sürücüsü zor anlar yaşarken kavşakta kilitlenen sürücüye polis, polise de vatandaş sövmüştür.
Siz bu maçın bir de Konyaspor’un maçı olduğunu düşünsenize. Evine gidemeyen vatandaş stadyuma nasıl gidecekti?
DÖRT; Spor paradır. Spor en büyük ranttır. Spor ekonomidir. Çarşamba günü etli ekmekten, simidine, sigaradan sakıza, çekirdekten Mevlana türbesine ziyarete kadar esnafımız en büyük geliri havadan ya da şöyle diyelim maç sayesinde kazanmıştır.
Böyle bir taraftar akını 15 günde bir Konyaspor maçı sayesinde olsa. 15 günde bir BEKO basketbol ligindeki TORKU Selçuk Üniversitesi sayesinde olsa. 15 günde bir başarılı şampiyonluğa oynayan Anadolu Selçukluspor sayesinde olsa. Dolayısıyla her hafta cumartesi ve pazar Konyalının cebine paralar dolsa kim büyür? (Tabii bunu yönetecek bir yönetim de nerede o ayrı bir yazı değil başlı başına bir kitap konusu.)
BEŞ; KONYA belediye başkanları ve yöneticileri ile Türkiye genelinde örnek gösterilen bir şehir. Ama caiz olsa da olmasa da bu şehrin insanlarının spor başta olmak üzere artık sosyal projelere ihtiyacı var. Kızmayın ama para kazanılırken helal mi haram mı diye kaç kişi düşünüyor ki?
Kimseyi töhmet altında tutmuyoruz. İşimizde asla şahıslarla filan değil. Toplum, millet olarak geldiğimiz yerin acısında. Parayı başka yerlere aktarırken caiz mi değil mi diye fetva veren büyüklerim geliveriyor aklıma. Mesela sizlerle sadece iki gün önceki şu satırları paylaşırsak belki ne demek istediğimizi daha net ve resmi olarak ifade etmiş oluruz:
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Financial Times Türkiye Zirvesi'ndeki panelde soruları cevapladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Tabii ki 'Türkiye'de yolsuzluk yoktur' demiyorum. Türkiye yolsuzluğu ortadan kaldırmadı, daha uzun bir yolumuz var" dedi.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Testisi ister altından olsun, ister topraktan, temiz su değişir mi?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Anne ve babaya saygı, hürmet ve evlatlığımızı unutmadığımız zaman ADAM oluruz.