Zaman bulduğum sağlığım elverdiği hallerde genel olarak Cuma ve gündüz vakit namazlarını Konya’nın değişik semtlerindeki bilhassa tarihi camilerinde kılmaya çaba gösteririm.
Yanıma yakın komşum olan Odunpazarı’nın meşhur imamı emekli Hüseyin Sarıkaya hocamı da zamanı durumu müsait ise almayı ihmal etmem. Şehrin büyük camilerine olduğu gibi küçük tarihi camilerine de yolumuzu düşürürüz.
Geçenlerde yine bir öğle vakti namaz kılmak için namaz vaktinden 25 dakika kadar önce merkezi büyük camilerimizden birine girip bir yere oturdum. Hatip efendi kürsüde güncel bir mevzuyu ayet ve hadisler ışığında anlatıyordu. Biz Müslümanların o konuyu dinleyip de vaazdan etkilenmemesi imkansızdı. Çünkü bize dünya yaşantımızı ve burada kazandıklarımızla ahirete hazırlanmamız gerektiğini anlatıyor bizleri uyarıyordu. Cemaat hafta içi olmasına rağmen bir hayli kalabalıktı. Ama ben o ulvi mekanda öyle durumlara şahit oldum ki kendimden ve Müslümanlığımdan utandım. O güzel mekan caminin birkaç yerinde insanlar hatibi huşu ile dinlemek yerine ikişer üçerli kafa kafaya vermiş sohbet ediyorlar bir kaçı da ellerinde birer cep telefonu durmadan onunla oynuyor, sanırım hatibin konuşmasını hiç dinlemiyorlardı. İşte bu durum ne Müslümanlığa ne de cami ve cemaat adabına uyuyordu. Kendi adıma bundan çok mutazarrır olduğumu belirteyim.
Daha başka hazin olaylar da var malum camilerimizde. Bilhassa Cuma günleri gerek mahalle camilerinde gerekse merkezi camilerde 50,100, 200 kişi ile namaz kılarız 5-10 kişi ile namaz duası yaparız. Çokları namazların bir kısmını eda etmeden ne yazık ki camiden çıkıp gidiyorlar. Çarşıdaki cemaat işini bahane edip çıkıyor belli de ya mahallerdekilere ne oluyor? Onlar da duadan önce acele ile terk ediyorlar camileri.
Bir hüzünlü nokta daha...
50-60 yıl önceleri bizim gençliğimizde gerek Cuma namazlarında gerekse vakit namazlarında yeni yetişmekte olan gençler, yani bizler namazda kamet etmek veya Cuma’da iç ezan okuyup kamet getirmek için birbirimizle adeta yarışırdık, günümüzde ne yazık ki bunlar yok oldu. Hadi büyük mabetlerin bu müezzin sorunu diyanet tarafından müezzin kadrosu ile çözülmüş ya mahalle camilerinde nasıl oluyor?
Mahalle camilerinde çok şahit olduğum bir durumdan bahsedeceğim üzülerek. Cuma vakti girer ilk sünnetler kılınır imam efendi minbere çıkıp hutbe irad edecek ama ondan önce iç ezan okunması gerekir bir müezzin veya ağzına yakışan bir cemaat tarafından. Ancak imam minberde oturur, cemaat camide oturur kimse kalkmaz ezan okumaya, bilhassa gençler hiç heves etmezler. Yine ön saflardaki 70-80’lik ihtiyarlardan biri kalkıp okur iç ezanı. Onca gencin içinde bu ezanı okuyup kameti yapacak acaba bir kişi yok mu? Bence var ama bu yapmaya kalksa namazın sonuna kadar camide kalması gerekecek, işte bu yüzden de kamet etmeyi istemiyor gençler. Namazların tamamını kılıp duayı yapıp çıkmak onları camide sıkıyor galiba...
Eğer bu ezanı okuyup kameti yapacak gençlerimiz yoksa biz büyüklere yazıklar olsun, var da çeşitli bahaneler ile yapmıyorlarsa onlara da yazıklar olsun.
Gençler cumanın farzını imam ile kıldıktan sonra ardından dört rekat cumanın son sünnetini kılıp zuhr-i ahir ve son iki rekat sünneti kılmadan çıkıp gidecek kamet ederse beklemek zorunda onun için bu aksaklık ne yazık ki yaşanıyor.
Oysa yukarıda bahsettiğim bilge kişi emekli imam Hüseyin Hocam’ın bu konu üzerinde bize ve gençlere şöyle bir müjdesi var, sanırım Resülullah efendimizden hadis olarak naklediyor. Efendimiz buyuruyor ki: “Cami cemaati eğer müezzinlik yapmanın hak yanındaki kıymetini, derecesini, sevabını, bilselerdi her Cuma ve vakit namazlarında kamet etmek için birbirileri ile yarışırlardı.”
Bizler de ne yazık ki hem bu ulvi görevden kaçıyor hem de camiden bir an önce çıkmak için yarışıyoruz ne dersiniz halimize? Burada bir şeyi de acizane ikrar etmek istiyorum. Ben bu kamet konusunda çok hassasım ve devamlı olarak ezan okuyup kamet etmeyi severim. Ancak itirafım şu ki, Cuma günleri kamet yaptığımda imamla kılınan cumanın farzından sonra dört rekat cumanın son sünneti, ardından dört rekat zuhr-i ahir ve iki rekat da vaktin son sünnetini kılıp imamlara bir türlü yetişemiyorum. Daha benim iki ve üç rekat namazım var iken onlar namazı eda ediveriyorlar bilmem ben yavaş okuyup kılıyorum bilmem onlar hızlı okuyorlar anlayamadım. Bundan dolayı kametten ben de kaçıyorum üzülerek. İmamların da bu konuda cemaati gözetmeleri gerekmez mi...
Camileri, ezanı, kameti, cemaati, tüm İslamın şiarlarını sevelim. Allah’ın nişanelerine karşı daha hassas olalım.
Selam ve dua ile...