Çanakkale’de son imza Seyit Onbaşı’ya ait.
Çanakkale’yi “Geçilmez” kılan, askeri bir deha değil. Çok iyi hesaplanmış hatasız bir strateji de değil. Askeri okullarda öğrencilere “İşte bu” denilebilecek bir ders de değil. Çanakkale geçilirse ne olacağını bilen bir insanın, Allah’a teslimiyeti ve yakarışın cevap bulması.
Seyit Onbaşı’yı anlamaya çalışıyorum. “Yapacak bir şey kalmadı. Buraya kadarmış” da diyebilirdi. Belki bu da bir teslimiyetti. Ama ondaki kararlılık, tüm benliği ile Allah’a yakarış, mermiyi kucaklarken yakarışına cevap bulacağına iman etmesi kelimelerle anlatılması çok zor.
Kayıtsız, şartsız teslimiyet budur işte. Bu teslimiyetin de cevapsız kalmayacağının sağlaması yapılmıştır. Allah’a tam teslim olduğumuz zaman, Allah’ın bizleri başkalarına muhtaç etmeyeceğinin en güzel delili.
Muhtemelen Seyit Onbaşı şöyle mi yakarmıştır acaba?
“Allah’ım. Bize yardım et. Bizi yardımsız bırakırsan bu kefereler haremimizi pis ayakları ile çiğneyecekler. İslam’ın kılıcı olan bizleri muzaffer eyle ki, hak galip gelsin.”
Ve Allah bu duaya cevap verdi.
Seyit Onbaşı’yı anarken, eli kınalı onbeşlikleri unutur muyuz? Oyun çağında olmalarına rağmen vatanı kurtarmak için cepheye dualarla gönderilen “Kınalı Kuzular” nasıl unutulur?
Ülkemizin geri kalmışlığı, Almanya ile Japonya ile kıyaslanmasında hep gözden kaçırdığımız bir nokta vardır. Ülke nüfusunun dörtte birini kaybederseniz, hem de “Aydın” denebilecek önemli bir kısmı bir anda yok olursa daha iyisini beklemek biraz hayal olmaz mı?
Ya Çanakkale geçilseydi!
Düşüncesi bile ne kadar korkunç değil mi? 250 bin vatan evladı, kendi canlarını bizler için feda ettiler. Allah onları cenneti ile ödüllendirsin.
O gün nasıl yedi düveli yendikse, bu gün de o günün öcünü almak isteyen yedi düvelle savaşıyoruz Güneydoğu’da. O gün bizim için savaşan yiğitlerin torunları bugün de yine bizim için canlarını veriyorlar. O gün Çanakkale ne ise, bugün Güneydoğu aynı şey. Hedef “Kürtlerin Hakları” ambalajı içinde İslam’ı alt etmek. Oysa Çanakkale’de Kürt’le Türk yan yana can vermişti. Ne oldu da bugün karşı karşıya geldik?
Bu aziz milletin bir destan daha yazacağından hiç şüphemiz yok.
Yeter ki Çanakkale’yi unutmayalım, yeter ki kardeşliğimize halel gelmesin.