Mesele din, vatan, bayrak ve şehit ise Anadolu insanı için akan sular durur. İnsanımız genel olarak bu değerlerine karşı yapılan her türlü olumsuz davranışa en şiddetli karşılığı verir.
İYİ Partili Lütfü Türkkan’a karşı çığ gibi büyüyen tepkiler temel olarak bu yüzden. Kendimize değerlerimize söven birine hiçbirimiz iyi gözle bakmayız.
Terörü en çok yaşayan topraklardan birinde bir şehit yakınına hakaret ederseniz elbette bunun bedeli olur. Lütfü Türkkan önce kabul etmedi olayı. İftira dedi, komplo dedi. Sonrasında ise bir video ile özür diledi, yarım yamalak tabi. Ancak tepkiler dinmedi. Akşener’in, Türkkan’ı Meclis Grup Başkanvekilliği görevinden aldığı söylendi. Bugün neler olacak hep birlikte izleyip göreceğiz.
Meral Hanım, daha evvelki vukuatlarına rağmen Lütfü Türkkan’a sahip çıkıyordu. Lakin bu artık göğüslenecek durumu çoktan geçti. İHA muhabirine yapılanları hatırlatmama gerek yok sanırım.
İYİ Parti’nin iktidar hevesini anlayabiliyoruz. Dünyadaki ekonomik buhranın ülkemize yansımalarını en iyi şekilde kullanıyorlar. Sayın Akşener’in ziyaret ettiği her yerde birileri karşısına çıkıyor olumlu ya da olumsuz bir diyalog oluşuyor. Hatırlarsanız Konya’da da böyle bir olay yaşanmıştı.
Diyeceğim o ki böyle iktidar olunmaz. Halkın gönlüne böyle girilmez. Ve en nihayetinde Allah ayakları dolaştırır. Ummadığınız yerde ve zamanda hiç ummadığınız bir kişinin ağzından tüm milliyetçileri ve muhafazakârları rencide edersiniz. Sonucunda bir isim değil kurumsal kimliğiniz zarar görür.
MUHAFAZKÂRLAR DEMİŞKEN
Milliyetçi, muhafazakâr, sağcı, solcu, Atatürkçü, komünist vb. gibi insanları bir kategoriye sokan tanımlamaları sevmiyorum. Zira hiçbiri bir insanın tekelinde olacak bir şey değil. En nihayetinde hepimiz insanız ve hepimizin farklı düşünceleri var. Hele hele ırkçı kategorilendirmelerden nefret ediyorum. Maalesef toplum bu genellemeleri bir şekilde kabul etmiş durumda.
Malum, önümüzde önemli bir seçim var. Maalesef tüm partiler kitlelerini konsolide etmek için çeşitli kutuplaştırma faaliyetleri yapabiliyor. Kısa vadede oy olarak devşirilen bu faaliyetler uzun vadede halkta tamiri zor yaralar açılmasına neden oluyor.
Elbette hepimizin bir kimliği var. Bizler gibi şehirlerin de kimliği var. Konya için ‘muhafazakâr başkent’ ifadesini kullanmak yanlış olmaz. İnsanımız milli ve manevi değerlerine oldukça bağlıdır.
Peki, şimdi alternatif olarak seçmen önüne gelecek olanlar hangi saikle muhafazakâr kitleyi etkileyecek? Doğrusu ben bu sorunun cevabını çok merak ediyorum.
Yoksa yine seçmene küfürler edilip, kendi fikirlerine uymadığı için ‘koyun yaftası’ mı vurulacak? Bekleyelim, az kaldı hep birlikte izleyeceğiz…
BAŞKAN KAVUŞ KOOPERATİFÇİLİĞE ISINIYOR
Geçtiğimiz hafta KGC yönetimi ile birlikte Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’a iade-i ziyarette bulunmuştuk. Konyalı yakından tanır, başkan hoş sohbet ve samimidir. Belki de her oturduğumuzda ‘Yarın ceketimi alıp gidecekmiş gibi çalışıyorum’ ifadesini kullanır.
Bildiğiniz üzere Konya’da yapı kooperatifçiliği denilince akla ilk gelen isim önceki dönem Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli’dir. Bu konudaki rekor kendisine ait. Hatta Türkiye geneli bir istatistik yapılsa herhalde o alanda da adı ilk sıralara yazılır.
Başkan Kavuş, son olarak başladıkları Turgutreis Evleri’ne olan talepten aşırı derecede etkilenmiş. Ev fiyatlarının uçtuğu bu ortamda yeni kooperatifler kurulabileceğinin sinyallerini veriyor.
Hançerli’nin tahtını sallayabilir mi bilemem ama onun gibi 3 dönem görevde kalırsa; Meram’daki kentsel dönüşüm faaliyetlerinin hızlanacağı ortada…
KONYASPOR’UN ZİRVE YÜRÜYÜŞÜ
Allah nazarlardan saklasın. Şehrimizin göz bebeği takımımız İH Konyaspor içeride ve dışarıda kazanmaya devam ediyor. İzmir’de özellikle ilk yarısı kıran kırana geçen mücadelede doğruları yapan taraf Konyaspor’du. İlhan Palut gerçekten zeki ve çalışkan bir teknik adam. Kariyerinin zirve dönmelerinden birini şehrimizde yaşıyor. Oyuncu topluluğu olarak çok büyük farklar olmamasına rağmen kimi nasıl oynatacağını biliyor. Yıllardır takımda olan Amir, Skubic gibi isimler bile daha özgüvenli. Umutsuz olarak Antalya’dan alınan Serdar Gürler harikalar oluşturuyor. İlk yarı sonu en çok koşan futbolcu istatistiklerine baktım, Gürler 5,89 km ile ilk sırada yer alıyordu. Kaldı ki Cikalleshi’nin gollerindeki asistler de onun ayağından geldi. Göztepe çok sert oynadı maçta birden fazla kırmızı kart olabilirdi. Bytyqi’ye yapılan hareket bunlardan biri.
Bakın haftalardır Aykut Kocaman ile kaybeden Başakşehir Emre Belözoğlu ile 4’te 4 yaptı. Aynı oyuncular. Demek ki yeni nesil teknik direktör çok önemli. Palut’un kıymetini bilmek lazım. Geçen haftalarda beraberlikler çoğaldı diye homurdananlar şimdi mutludur umarım.
Lider Trabzonspor’dan 7 puan geride ve ilk sıralardayız. Kendi ayağımıza sıkmadığımız sürece bu başarı sürecek. Yeter ki sadece futbola odaklanalım…