“CENNETİ SEN O KADAR UCUZ MU SANDIN?”

Muzaffer Kırmacı

Çocuk elindeki değnekle yere bazı şekiller çiziyordu.

-Ne yapıyorsun dedim,

-Cenneti parselliyorum dedi

-Ne yapacaksın parselleyip dedim,

-Satacağım abi dedi.

- Kaça satıyorsun? Ver o zaman bana da bir parsel dedim.

-20 lira dedi

Verdim 20 lirayı daha sonra unuttum. Ama o olay rüyalarıma girdi. Eşime anlattım. Merak etmiş o da gitmiş çocuğa.

-Ne yapıyorsun deyince aynı diyaloglar devam etmiş.

-Kaça satıyorsun?

-1 trilyon abla.

-Ama eşime 20 liraya vermişsin.

-Ona cenneti satmadım abla. O benim gönlümü almak için 20 lira verdi. Cenneti sen o kadar ucuz mu sanıyorsun?

******

Yukarıdaki diyalogu Facebook’ta dinledim çok etkilendim. O nedenle yazıya döküp paylaşmak geldi içimden.

Şeyhinin eteğinden yapışınca cennete gitmeyi garanti gibi gören kolaycı Müslüman kardeşlerim için de bu bir uyarı niteliğinde olsun.

Cennetin o kadar da ucuz olmadığını vurgulamak istedim.

O kadar pahalı da değildir aslında. Ama eteğe yapışma kolaycılığını tercih etmez isek. Samimi olabilirsek. Birinin elimizden tutup götürmesini beklemeden, kendimiz ihlasla yola çıkarsak neden olmasın? O zaman el ele tutuşabiliriz.

İtirazımız, ehil bir ustadan feyz almaya değil. Daha işin başında olmayacak duaya amin demeye itirazım var. Efendimiz, “Kızım Fatıma! Babanın Peygamberliğine güvenme. Öyle bir mahkeme var ki, Ben bile sana torpil yapamam’’ diyorsa “Benim şeyhim senin şeyhini döver” diyenler neyin kafasını taşıyorlar acaba?

Bir Hadis-i Şerifle noktalayalım yazımızı:

“İmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe imân etmiş olmazsınız. İşlediğiniz takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.