Sezonun ikinci yarısına; PUSULA'dan merhaba... Uğur Özteke kaptanlığında Konya basınına yeni bir soluk getireceğine inandığımız yeni adresimizde bundan sonra beraber olacağız.
*****
Şampiyonluğun en güçlü adayı Fenerbahçe'nin rövanşı bir şekilde alacağı aşikar görünüyordu. Ama takımın başına gelir gelmez bir hava katan Mesut Bakkal'ın uğurlu rakamını herhalde dörttü.. T. Konyaspor ile çıktığı Kayserispor ve Eskişehir maçlarında hem dört puan alan ve Avrupa'da en az gol yiyen dört takım arasında bulunan Eskişehirspor'a dört gol birden atan temsilcimizde yakalanan hava, Fenerbahçe maçına da yansıdı diyebiliriz. Normal şartlarda rakibin temsilcimizi yenmesinden daha doğal bir sonuç yoktu. Neticede de öyle oldu ama, Yeşil-beyazlılar, Fenerbahçe'ye kendi saha ve seyircisi önünde kök söktürdü diyebiliriz. Defansını sağlam tutan rakibine neredeyse gol pozisyonu vermeyen ama yan top zaafını bir türlü halledemeyen Konyaspor, iki duran top yüzünden sezonun ikinci yasına mağlubiyetle başlamış oldu.
Ne olursa olsun, sergilenen futbol, yardımlaşma, pozisyonları iyi takip etme, mücadele, hırs görülmeye değerdi. Mesut Hoca, geldiği günden buyana aslında iyi bir kumaşa sahip Konyaspor'a iyi modeller çizmiş ve kalıplarını yerli yerinde kullanarak iyi bir takım çıkartmış. Umudumuz, bu takımın devamlılığının olması. Eğer ki; Fenerbahçe karşısında izlediğimiz Konyaspor böyle devam ederse, ligden kesinlikle düşmeyecek hatta puan sıralamasında daha da üst sıralara çıkacaktır.
Maça gelecek olursak, takıma yeni monte edilen Hlep, kalitesinin bir kısmını gösterdi diyebiliriz. Djalma ve Gekas'la uyumu yerindeydi.21. dakikada gelen golde Gekas'ın payı büyük. Burada Gekas'ın akıl dolu pasın hakkını vermek lazım. Normal de 6 pasın içine atması gereken pası, geriye çıkartıp Fenerbahçe defansının saniyeler kaybetmesine neden oldu.. Hlep'i görmesi ve bu futbolcunun da Djalma'ya 'al da at' ikramı güzeldi. Bu gol sonrasında defansa çekileceğini sandığımız temsilcimiz aksine akılcı bir oyun sergileyerek ikinci gol için de yüklendi. Geriye çekilmedi, golün üzerine yatmadı. Seyir zevki yüksek bir futbol sergiledi diyebiliriz. Ama, yakalanan diğer gol pozisyonlarında Djalma ve Gekas'ın kaleye şut atma yerine kafalarını kaldırıp arkadaşlarını aramış olsalardı, Konyaspor'un sezonun ikinci yarısına galibiyetle, hem de Şükrü Saracoğlu'ndan şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe'ye rövanşı vermediğine tanıklık edecektik. Tabii sadece hata bizim futbolcularımızda değil.. Maçın orta hakemi Ali Palabıyık, Alves'in cezaalanı içerisinde Hasan Kabze'nin iki ayağına birden bastığı pozisyonu görmemesi kötü oldu. Palabıyık'ın hatası Konyaspor'u bir penaltıdan etti. Bu hareket direkt kırmızı karttı.
Bu pozisyonun hakem tarafından atlanması, T.Konyaspor'un en az bir puanının gitmesine neden oldu.
Futbolda bu tür hatalar var. Bundan sonra da olacak elbette. Bu maçta, Mesut hoca, temsilcimizi iyi motive ettiğini gördük. Bundan sonra da aynı tempo ile oynayacağını umduğumuz yeşil-beyazlıların kalan maçlarda çok takımın canını yakacağını gördük diyebiliriz.
Hafta sonu ligin diğer dişli takımlarından Sivasspor'u konuk edeceğiz. Aynı futbolu bu karşılaşmada da sergilersek, 3 puanı hanemize yazdırdığımız gibi, şehre de bir havanın geldiğini hep birlikte göreceğiz...
Kalın sağlıcakla...