Ceviz kurdunun hikayesini bilir misiniz?
Ceviz kurdunun, taş gibi sert ceviz kabuğundan minicik bir delik açıp içine girdikten sonra insan beynine benzetilen ceviz içini kemirmeye başladığı söylenir…
Yağlı cevizi yedikçe büyür, büyüdükçe daha çok yer…
Gün gelir cevizin içinde yiyeceği bir şey kalmamıştır ve ceviz kabuğunda açtığı o minik delikten tekrar çıkmak ister. Ama ne mümkün? Bedeni yiyip yuttuğu ceviz içi sayesinde kocaman olmuştur. Lakin beslenebilmek için çıkması gerekir. Uğraşır, uğraşır çıkamaz. Beden büyük, delik küçük…
Bu kez tabir yerindeyse hörgücünden yemeye başlar. Yani biriktirdiği yağları tekrar enerji elde etmek için tüketir. Tükettikçe de kendisi tükenir. Artık çaresizdir. Ve yok olup gider…
İsrail’in Filistin topraklarındaki durumu da buna benziyor…
Kudurmuşçasına yiyor, önüne geleni dişliyor, kemiriyor… Genç yaşlı, çocuk çoluk demiyor. Kendisinden olmayana hayat hakkı tanımıyor. Aç bırakıyor, bombalıyor, yakıyor, yıkıyor, öldürüyor…
Bölgedeki Müslümanların her şeyini alıyor… Ancak sadece şunlara dokunamıyor: Müslümanlık bilinci, Allah’a tam teslimiyet ve yüce bir iman…
Daha çocuk yaşta olan masumlar, bombalardan kurtulmuşsa bile açlıktan son nefesini verip ruhlarını teslim ederken bile bu büyük teslimiyetin ve imanının simgelerini dudaklarında fısıldıyor.
Hiçbirimizin yaşamadı, birçoğumuzun kaldıramayacağı büyük acıların yaşandığı Filistin topraklarında her gün belki onlarca yavrucak cennete uğurlanıyor.
Kandan beslenen Siyonist İsrail’e karşı tüm dünyada tepkiler çığ gibi büyüyor. Öyle büyük boyutlara ulaşıyor ki artık İsrail, köşeye sıkışmadıysa da sıkışmak üzeredir. İnsan olanın yüreğinin kaldırmayacağı görüntüler karşısında bugün çığlıklar sessiz kalsa da yaptırım boyutuna doğru yönelmeye başlamış bulunuyor.
Dünya genelinde halklar nezdinde yapılan gösteriler, eylemler, tepkiler artık ülkelerin genel dış siyasetinde de etki etmeye başladı.
Filistin Devleti dünya genelinde birçok ülke tarafından resmi olarak tanınır hale geliyor. İspanya, Norveç, İrlanda…
Allah sayılarını artırsın…
Doğu Türkistan’a kan ağlatan Çin Devleti ilginç bir çıkış yaparak Filistin’in tam bağımsızlığını desteklediğini açıkladı. Kendisi Müslüman’a zulmeden bir ülkenin zulüm karşısında ses çıkarması da bir hayli ironi barındırıyor. İnşallah bu bakış açısı daha gelişir ve kendi uyguladığı zulmü de artık sonlandırıverir.
Tüm bunlar, Filistin’deki kurtçuk olan İsrail’in artık yaşam alanının daraldığına işaret ediyor.
Kendimi mi avutuyorum dersiniz?
Çok mu iyimser bakıyorum?
Belki de öyledir, kendimi avutmaya çalışıyorumdur.
Belki de geride kalan 238 günde sadece Gazze’de kayıtlara geçmiş 36 bininin üzerinde kişinin vahşice katledildiğini biliyor olmanın vicdanımda açtığı yarayı pansuman etmek için çaba harcıyorumdur.